Böyle şeyler traduction Anglais
9,139 traduction parallèle
Olur böyle şeyler.
it happens.
Böyle şeyler yapmaya son ver!
Stop just doing things like this!
Hayatım boyunca böyle şeyler yüzünden alay konusu oldum.
I-I've been taunted and teased about this kind of thing my entire life.
- Bazen böyle şeyler çirkindir.
Sometimes this stuff is ugly.
Sürekli böyle şeyler demesen olmuyor mu?
WILL YOU NOT SAY THAT KIND OF SHIT ALL THE TIME?
Çocuklara böyle şeyler yapan herkes bunu hak ediyor.
Anyone who does this kind of stuff to kids has it coming.
Ben kral olmasaydım sen de Kral'ın oğlu olmasaydın böyle şeyler yaşanır mıydı?
If I weren't a King and if you weren't the King's son, how could this have happened?
O böyle şeyler yapmaz.
This isn't his kind of thing.
Bir daha başıma böyle şeyler gelmemeli.
I don't want any of this to come back on me after.
Önce beni tek cümlede terk edip.. .. sonra böyle şeyler söyleyemezsin.
You can't dump me in one sentence then say something like that in the next.
Böyle şeyler yapmayı bırakmalıyım.
I gotta be through with this.
Oda anahtarları böyle şeyler demek.
This is what the room key looks like.
- Böyle şeyler söyleyip ona fikir vermek istemiyoruz.
We try not to say things like that, it gives it ideas. Yeah.
Eğer böyle şeyler yüzünden cennete gidilmiyorsa gitmek istemiyorum.
If that's the kind of thing that keeps you out of heaven, I don't want to go.
Böyle şeyler olur.
Things happen.
Saçmaladım, olgun değildim ama artık böyle şeyler yapmayacağım.
I was immature. But I'll never do it again.
Yeterince böyle şeyler yaşadığımı anlıyorsun değil mi?
Do you understand, I've been through enough.
Bu işte başarılı olmak için böyle şeyler yapman gerekir.
It's the kind of shit it takes to succeed in this business, kiddo.
Lütfen... Böyle şeyler söylemeyin efendim.
Please... don't talk that way, sir.
Neden böyle şeyler söylüyorsun?
Why would you say that?
Bunu duyduğuma üzüldüm ama oluyor arada böyle şeyler.
I'm sorry to hear that, but it happens.
Kontrolden çıkmadan önce böyle şeyler halledilmeli.
I have to catch these things before they get out of hand.
Herkesin bunu göremeyecek olması kötü ama olur böyle şeyler.
It's a shame not everybody'll be there to see it, but... shit happens.
Ben de böyle şeyler yaparım.
So I... I make things.
Ben sadece Silvertown çok değişmiş dedim. Hayvanlarla seksten söz etmedim, böyle şeyler beni uyarmaz dostum, bu...
I just said Silvertown looks way different, but I didn't say sex with animals, that don't turn me on, man, that's...
Bugünlerde güzel müziğin genç kızlara böyle şeyler yaptırdığını görmek muhteşem.
It's amazing what good music will have these young girls doing nowadays.
Orada böyle şeyler olur.
It happens down there.
Ama ne yazıkki böyle şeyler aşk romanlarında olur...
♪ ♪ But, alas, that was the stuff of romance novels...
- Böyle şeyler olur.
- It happens.
Bugün gibi birçok gün gördüm. Böyle şeyler bir süre sonra insanı etkilemeye başlıyor.
A lot of days like today, and, um... that sort of thing, it can get to you... after a while.
Deacon'un kaçmamamız için böyle şeyler uydurduğunu sanırdım. Ama şimdi?
And I always thought that Deacon just, you know, made shit up to keep us from running off, but now?
Normalde böyle şeyler yapmam ama oradan seni izliyordum da...
I don't normally do this, but I was watching you and can I buy you a drink?
Böyle şeyler sizin için her gün olabilir ama.. ... geri kalanımızın başına ilk defa böyle bir şey geliyordu. İfadenizi özet geçeyim.
I know this is everyday for you, but the rest of us haven't lived through this before.
Ne yazık ki böyle şeyler burada çok oluyor.
Well, unfortunately, that kind of thing happens a lot here.
- Öğretmeninle böyle şeyler yapmak garip mi?
- Is it weird doing this with your teacher?
Olur böyle şeyler.
It'll happen.
Olur böyle şeyler.
It happens.
Normal bir alışveriş merkezinden böyle şeyler alamazsın.
You can't get stuff like this at the mall.
Bazen ebeveynler yapar böyle şeyler.
Sometimes parents do that.
Olur böyle şeyler.
Stuff happens.
Evet, böyle şeyler söyleme.
Yeah, don't say shit like that.
Belki daha onceden anlattigin seyler yuzunden boyle dusunuyorumdur. Belki de bu tur seyleri iyi anliyorumdur.
Maybe it's what you told me, maybe I have a good sense of these things.
Yani, şimdi böyle deyince, sanırım bir şeyler oldu özür dilerim.
- I mean, now that you mention it, I guess must've been something happened... so I'm sorry.
Gerçekten bir şeyler öğrenmek istiyorum mesela gökyüzü neden mavi ya da ağaç midyeleri neden böyle güzel?
I want to learn real stuff, like why the sky is blue or why tree clams are so delicious.
Böyle vergi vermek ve kimlik çıkarmak daha kolay. Bu tür şeyler.
You know, one identity's a lot easier, you know, for tax purposes.
Bazen böyle kaç şey yaşadığını merak ediyorum. Benim bilmediğim şeyler.
Sometimes I wonder how many things you have like that... that I don't know about.
New York'tan başka yerde böyle şeyler olmaz millet.
Only in New York, kids.
Böyle mi gideceksin? Üzerine bir şeyler giy.
Are you going like this or will you wear some clothes?
Eğer böyle hissediyorsan, bir şeyler yap.
If you feel like that, do something.
- Bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu.
Must have been before my time.
Yokluğunda böyle aptalca şeyler yapıyorum işte.
See, I do dumb things like that when you're not around.
böyle şeyler söyleme 28
böyle şeyler söylememelisin 18
böyle şeyler olur 59
böyle şeyler işte 16
şeyler 33
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böyle şeyler söylememelisin 18
böyle şeyler olur 59
böyle şeyler işte 16
şeyler 33
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böyle mi 243
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle bir şey olmayacak 25
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böyle mi 243