English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ C ] / Canımın içi

Canımın içi traduction Anglais

273 traduction parallèle
Canımın içi!
Snookums!
Harika görünüyorsun, canımın içi.
You look just dandy, sweetheart.
Daha sonra bunu tekrar konuşuruz, canımın içi.
We'll talk this over again, dearest.
Her şeyi yapabilirim, canımın içi.
Oh, I can do anything, my dearest.
- Temizlik yaptığın yok zaten, canımın içi.
- You never clean up, dear heart.
Saşok, canımın içi, niye orada değil de buradasın. - Anladım. Canın sigara içmek istedi.
Sahsa, my dear, why are you here?
Ne oldu canımın içi?
What is it, mia cara?
İçeri gel canımın içi.
Come inside, mia cara.
Bak canımın içi.
Observe, mia cara.
Tatlım, canımın içi!
My sweetheart, my darling.
Canımın içi oğlum burada bir yerde.
Look, friend, my son is here somewhere.
- Teşekkürler canımın içi.
- Thank you, sweetheart.
Bu da demek oluyor ki, benim eve dönüp doğduğum topraklarda yeni bir hayat kurma vaktim geldi, canımın içi.
So it's now time for me to come back home and build a new life in my native land, so dear to my heart.
Canımın içi!
Oh, dear!
Efendim canımın içi.
Yes, darling.
Düşünsene canımın içi.
Think about it, my angel.
- Bize bir öpücük at canımın içi.
And you, soldier. - Blow us a kiss, sweetheart.
Bazen bu gördüğün küçük canımın içi silahı taşırım yanımda.
Oh, once in a while I carry this little darlin'around.
Yapma canımın içi, hamilesin sen.
Aw, honey, come on, you're pregnant now.
Tanımıyorum canımın içi.
I don't know, darling.
Hadi canımın içi.
Come on, darling.
Geri dön canımın içi!
Come back, beloved!
Anna, canımın içi.
Anna, my dear one.
Elbette, canımın içi.
Certainly, dearest heart.
Teşekkür ederim canımın içi.
Well, thank you, my beloved.
Ulusal bir alarm durumunda oldukça randımanlı oluyorsun canımın içi.
You're very efficient in a national emergency, dearest.
Ama en önemli nokta da bu canımın içi.
But it's the whole point, dearest.
Sana zarar vermez canımın içi. İçi kupkuruydu.
It won't hurt you, dearest.
Endişelenme canımın içi.
Don't... Don't worry, dearest.
Gitmeliyim canımın içi.
I have to go, sweetheart.
Canımın içi, seni hâlâ istediğinden emin misin?
Beloved, are you certain he still wants you?
Üzgünüm, canımın içi.
I'm sorry, puss.
Elveda, canımın içi.
So long, sweetheart.
Canımın içi, hayatım. Beni çok mutlu ettin.
Sweetheart, oh sweetheart, you've made me so happy.
Canımın içi.
My darling.
Evladım, canımın içi.
My child, my darling.
- Söyle canımın içi.
- You name it.
O beni duyamaz canımın içi!
She's not gonna hear me sweetheart!
- Burada canımın içi.
Here we are, my heartstrings.
Öyle değil mi, canımın içi?
Isn't that right, sweetheart?
Hoşça kal, canımın içi.
So, I'll see you later, sweetheart.
Oh, merhaba canımın içi!
Oh, hello, sweetheart!
Ona benimle kendi özgür iradenle geldiğini söyle ki buradan içi rahat ayrılsın ve benim de canımı sıkmaya başlamasın.
Tell him youre going with me of your own free will so that he can peacefully take his departure before I become too annoyed with him.
Tamam, canımın-içi.
Alright, sweetheart.
- Canımın içi.
- You lamb.
Derdi neymiş ki, Alyok, canımın içi?
My name is Alya.
Kafamın içi akrep dolu, canım karım.
Full of scorpions is my mind, dear wife.
Bağırma canımın içi.
What are we going to drink, for God's sake? Don't shout, dearest.
Derdin ne ola ki canımın içi?
" My dear...
- Peki canımın içi.
Okay, sweetheart.
Bu, işin eğlenceli kısmı canımın içi.
This is the fun part, sweetheart.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]