Gelen var traduction Anglais
3,311 traduction parallèle
St. John'da yedi, Central Hastanesi'nde 12 ölü geri gelen var.
- There's 7 dead returned at St. John's hospital. and twelve at Central.
Bunlardan tanıdık gelen var mı?
Recognize any of these faces?
Bunların arasında salı günü gelen var mı?
Did any of them come in on Tuesday? Tuesday...
Benim oğlanlardan gelen var mı?
Have either of my sons been in?
Başka gelen var mı?
Is anyone else coming?
Doğu'dan gelen bir RPG var.
There's an RPG coming from the east.
Tanıdık gelen bir şeyler var mı?
Any of this feel familiar to you?
Burada bir yeminli beyanname var Oleg Emelyanenko'dan gelen.
I have a sworn affidavit here from Oleg Emelyanenko.
Tanrım, uykusu gelen başkası var mı?
Oh, my God, is anybody else falling asleep?
Yeni gelen bahçıvanım ve işim var.
I am the new gardener. I have an assignment.
Rastgele gelen adam var mı?
Any stray man!
Koridordan gelen bir şey var.
There's something coming down the hall!
Thomas, koridordan gelen bir şey var!
Thomas, there's something coming down the hall!
"Üstümüze gelen koca bir göl var."
" There's an entire lake coming for us.
Burada MIT'den gelen başka bir mektup daha var.
There's another letter here from MIT.
Bu arada, telesekreterde Dr. Wong'un ofisinden gelen bir mesaj var.
By the way, there's a message from Dr. Wong's office on the machine.
Kendini yakın hissettiğin sana yakın gelen bir yön var mı?
Is there, is there a direction that you feel that you're more drawn to?
Moda haftası için gelen fotoğrafçılar var.
Hey, Nicki. There's some photographers out here for fashion week.
Ama terapistin olarak, bence başına gelen... her şeyi algılamak için biraz daha vakte ihtiyacın var.
As your therapist, I believe you need time to process everything you've been through.
Aklınıza gelen biri var mı, Esther, size kin... besliyor olabilecek herhangi biri?
Is there anyone you can think of, Esther, anyone at all, that may have held a grudge against you?
Cevap isteyen sorularımız var... ve bunları sormak için aklımıza gelen tek kişi Elise.
We have questions that need answering, and the only person we could think of to ask is Elise.
Şimdi ne istiyorsun, Ian, Gelen misafirim var.
Now what do you want, Ian, I have company coming.
Benim vücudumda bunun gibi eskiden gelen çok yara var.
My wounds from that damn cross are just old scars.
- Gelen çocuklar var.
- There's children coming.
Evet, gelen çocuklar var.
- Yeah, there's children coming.
- Diğer iyi haber ise yolda gelen tamir edilmiş ve tekrar etkinleştirilmiş birkaç Siber var.
Well, in other good news, there are a few more repaired and reactivated Cybermen on the way.
Senin doğuştan gelen bir yeteneğin var.
- You have a natural gift.
Dünyadaki kötülükleri yok etmek için gelen kara meleklerle ilgili hikayeler duymuşluğum var.
I've heard stories of dark angels returning to destroy the wicked.
Doğuştan gelen bir kusur sayesinde kendisinden bundan 3 tane var.
Thanks to a congenital defect, she has three of those.
Christian, buraya gelen bir adam var.
Christian, there's a fucking guy coming over.
İddiaya girerim, şu an buraya doğru gelen bir FBI timi var.
I'm betting there's a team of FBI agents headed here right now.
Dolduruşa gelen Blair Underwood'a benziyorsun ama karşı bir teklifim var.
You're like a more agitated Blair Underwood, but I have a counteroffer.
Az önce iş görüşmesine gelen adam var ya, tam bir enkaz.
I tell you, with which the visitor spoke. Shred man.
Bu odada Beyaz Saray'dan gelen başka bir istihbaratı olan var mı?
Does anyone else in this room have any intelligence coming out of the White House?
İkimizde de babamızdan gelen bir yetenek var. Genç yaşta öldü, ama teknolojiye ve icatlara karşı bir tutku bıraktı bize.
You and I were given a gift from our father, he died young but he imparted in us a passion for technology and innovation.
Bana ise mantıklı gelen tek bir sebep var.
For me, there's only one reason that ever made sense.
Sadece onlar değil, şu gelen arabalarda bir sürü adamım daha var.
Not just them, I've more men coming here in those cars.
Bak, içinden su gelen tüpler de var.
Look, they got tubes to water'em or something.
Aile mefhumunda bir yabancılık var bol gelen bir kıyafet gibi.
There's something so foreign about family, like an ill fitting suit.
Aklınıza gelen biri var mı?
Anybody leap to mind?
Man : Gelen biri var.
We got company.
Onda tanıdık gelen bir şeyler var.
Something about him is familiar.
Benim için gelen bazı adamlar var.
There's some men they came here for me.
Bildiğim bir şey var ki, bunu yaparsan beni yok etmek için elinden gelen her şeyi yapacaktır.
I know that if you do this, he will do everything he can to destroy me.
Efendim direkt NORTHCOM üzerinden gelen acil bir mesaj var.
Sir, we have an authentic emergency action message coming through NORTHCOM.
Size veya karınıza zarar vermek için nedeni olacak, aklınıza gelen biri var mı?
Can you think of someone, who would want to harm you or your wife?
Birinci hatta sana gelen bir arama var.
There's a call for you on line one.
Herkes meşgul ve gelen iki ambulans daha var.
All hands on deck, and we have two ambulances coming in.
Yeni meslektaşlar, iş arkadaşları.. Gelen gideni var mıydı?
New business colleagues, anyone coming around?
Eve gelen birileri mi var?
Tell me, are there people visiting?
Sağlıklı yemekler lokantasından gelen torba var. Çevreci mermiler var. Ama kurbanları birleştiren hiçbir şey yok.
We got the trash from the health food store, we got the green bullets, but we got nothing connecting these victims.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19