English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Geri dön

Geri dön traduction Anglais

19,309 traduction parallèle
Sen o tutarsız insanlarına geri dön ve bizi de rahat bırak.
You go back to your wayward souls and leave us be.
- Lafımı dinle ve geri dön.
Take my advice. Go back.
Lütfen geri dön.
Please come home.
Eve geri dön, yoksa laf işitirim.
Go back home or I'll get told off.
Eşofman takımını giy, ve mağarana geri dön.
Grab your tracksuit and go back to your cave.
- Buraya varınca, geri dön.
When you get here, you turn around.
Sen işine geri dön.
Go back to your job.
Adana geri dön ve bulabildiğin en derin, en karanlık deliğe saklan.
Get back to that island of yours and lock yourself in the darkest, deepest tomb you can find.
İçeri geri dön.
Back inside.
Sen Delhi'ye geri dön.
Go back to Delhi.
Eğer burada başarılı olamazsak, geri dönecek aileleriniz olmayacak.
If we don't succeed here, you don't have families to go back to.
İşine geri dön.
Back to work.
İşine geri dön.
Get back to work.
Barakana geri dön.
Get back to your gravel patch.
Sen neden yatağa geri dönmüyorsun
Why don't you hop back in bed,
- Hayır, arabaya geri dön.
- No, get back in the car.
İspanya'ya geri dön.
Go back to Spain.
- Geri dön.
Go back.
Geri Dön!
Go Backl!
Geri Dön!
Go back!
Geri dön.
Go back.
Git... geri dön.
Go... go back.
Geri dön. Kesin şunu.
Go back.
- Bana geri dön yeter.
Just come back to me.
- Geri dönemezsem diye.
Just in case I don't make it back.
Güney'e geri dön.
Return to the South.
Sadece bir haftalığına geri dön. Eğer sevmezsen o zaman çiftçi olursun.
Just come back for a week, and if you don't like it, then, please, by all means, be a farmhand.
Bu senin yapacağın şey değil. Mesajı alırsan, hemen ara. 5 dakika içinde geri dönmezsen, polisi arıyorum.
This isn't like you.''if you get this, call me back right away.''if I don't hear back in five, I'm dialing 911.''okay, I'm serious.'
Tekrar o olmaya geri dönebilir miyim bilmiyorum.
I don't even know if I can go back to being her.
Tanrım, bir de bize geri dön.
And, dear God... come back to us.
- Yakında geri dön!
- Come back soon!
- İğnelerine geri dön Bay Gecko.
Go back to your needles, mr. Gecko.
Anlaşmayı kabul et ve Jacksonville'e geri dön.
Take the deal then go back to Jacksonville.
- Onu geri istemiyorum ki!
I don't want her back!
Şimdi onları geri çevirmeyin.
Now don't tell them to turn back.
Eski Bonnie'm geri geldi, bu yüzden artık sana ihtiyacım yok.
My old Bonnie's back, so I don't need you anymore.
- Geri koy ama bana gösterme.
- Give it here, but make sure I don't see it.
Annalise'le konuş konuşma, buraya gelmen lazım telefonda sebebini söyleyemem ama Philip'le ilgili geri ara beni.
I don't care if you're not talking to Annalise. You need to get over here. I can't say why over the phone, but it involves Philip, so call me back.
Evi geri aldık. Eve dön.
No!
Seni... geri getirmek için her şeyi yaparım ama dede, bunu...
I would do anything to bring you back, but, Grandfather, I don't...
- Üzüldüğünü düşünmüyorum ama önemi yok çünkü dünyanın geri kalanı üzülecek.
- Oh, I don't think you really are, but that doesn't matter because the rest of the world will.
İstedigini yap ama gelismis biri olarak geri don.
Do as you wish... but return to us a better man.
Güzel ve birdaha da geri gelme.
Wha... Good. And don't come back.
Hayatımın geri kalan kısmında şöminelerle uğraşmak istemiyorum.
And I don't want to tend fireplaces for the rest of my life.
Beni Harikalar Diyarı'na geri gönderecek gücün yok.
You don't have the power to push me back to Wonderland.
Bir daha geri gelmesini istemiyorum.
I don't want him to come back ever.
Onlara bir şans ver ama lütfen bir daha buraya geri gelme.
They are good. Just give them a try, but... Please, don't come back here again.
İsmimi geri vermezsen herkese çocuk pornosu çektiğini söylerim.
If you don't give me my name back I'll tell everybody you made kiddie porn.
Bu onu geri getirmeyecek ve ben de bilmek istemiyorum.
It's not gonna bring him back, so I don't want to know...
Bu bir fırsat, demek. Geri çevirirseniz de aptalsınızdır. Banka kartının şifresine ihtiyacım olacak Bree.
'It means this is an opportunity.''and if you see one and you don't take it'then you're stupid.'so I'm gonna need your pin code for your bank card, Bree.
Neden çantamın geri kalanını almaya gitmiyorum?
Hey, why don't I go get the rest of the bags?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]