Gitsem iyi olacak traduction Anglais
1,977 traduction parallèle
Her neyse, sanırım gitsem iyi olacak...
Anyway, I guess I better go, so...
Öyleyse, gitsem iyi olacak.
I better get going.
Gitsem iyi olacak.
Well, I should probably get going.
- Gitsem iyi olacak.
I think I should go. Look, look.
Peki o zaman Sanırım gitsem iyi olacak
Ok, then. I think I'll say good-bye.
Gitsem iyi olacak.
BETTER TAKE OFF.
Gitsem iyi olacak.
I should go.
Şey, gitsem iyi olacak.
Well, I should get going.
Gitsem iyi olacak.
Well, I better go.
- Gitsem iyi olacak.
- Or maybe I should just leave.
Gitsem iyi olacak!
I'd better be off!
Marisa'nın yanına gitsem iyi olacak.
Well, I better get back to Marisa.
Gitsem iyi olacak.
I guess I'll get going.
- Ben gitsem iyi olacak.
- I should leave.
Haklısın, artık gitsem iyi olacak.
Right, I better be going.
- Sanırım onunla gitsem iyi olacak.
- Maybe I should check on him?
Eve gitsem iyi olacak.
I think I need to get home.
Cinsi sapık gibi görünmeden evvel gitsem iyi olacak.
Okay, well, I better get going before I start looking pervy.
Aslında, gitsem iyi olacak.
Actually, I think I should just go.
Gitsem iyi olacak.
Well, I'd better be going.
Gitsem iyi olacak. Yarın önemli bir gün.
I should get going, I have a big day tomorrow.
Gitsem iyi olacak.
I'd better go.
Sanırım gitsem iyi olacak.
I think it should go
Kötü kokular alıyorum, sanırım gitsem iyi olacak.
Oh, "Bad Vibrations", I better go.
Ah, şey, ben gitsem iyi olacak, gitmezsem, treni kaçırabilirim.
Uh, well, I better get going, if I'm gonna catch the train.
Karım meraklanmadan gitsem iyi olacak.
Got to get home before the wife starts wondering what I'm up to.
Gitsem iyi olacak.
I better go.
- Eve gitsem iyi olacak.
- I'd like to go home now.
Gitsem iyi olacak.
I'd better be going.
- Gitsem iyi olacak.
- I better go.
- Gitsem iyi olacak.
- I had better go.
Gitsem iyi olacak...
I'd better get going...
Gitsem iyi olacak.
- Blair. I should get going.
Birimiz, söyleyeceği şeyden pişman olmadan, buradan gitsem iyi olacak.
I think I better get out of here before one of us says something we can't take back.
Gitsem iyi olacak.
I'd better get going.
Gitsem iyi olacak...
I'd better get going, so...
Sanırım gitsem iyi olacak.
Well, I should probably get going.
Sanirim gitsem iyi olacak.
I guess I'd better go.
Tamam, öyleyse gitsem iyi olacak.
Okay, so I guess I'll leave.
Bende gitsem iyi olacak, eğer durum kötüleşmeye başlarsa falan.
I'D RATHER BE GONE, JUST IN CASE THIS GETS BAD.
Acilen tuvalete gitsem iyi olacak.
Better pop to the loo.
Sanırım gitsem iyi olacak.
I think it's best I leave now.
Sanırım gitsem iyi olacak.
Well... I guess, uh, I'd best be off.
O halde eve gitsem iyi olacak.
I might as well go home then.
- Sanırım gitsem iyi olacak.
- I think I'd better be going.
Burdan gitsem iyi olacak, Ahmet.
Medivac my ass out of here, achmed.
- Gitsem iyi olacak.
He's here with us. He's watching us.
- Gitsem iyi olacak.
I better go.
- Gitsem daha iyi olacak sanırım.
- I, I, I - - I, I, I think I'd better leave.
Gitsem iyi olacak.
See you.
Tek başıma gitsem daha iyi olacak.
Uh, I'd better go in by myself.
gitsem iyi olur 130
iyi olacak 228
iyi olacaksın 355
iyi olacak mı 34
iyi olacaksınız 40
iyi olacaktır 28
iyi olacak mısın 47
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
iyi olacak 228
iyi olacaksın 355
iyi olacak mı 34
iyi olacaksınız 40
iyi olacaktır 28
iyi olacak mısın 47
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30