Hepsinin traduction Anglais
6,834 traduction parallèle
Hepsinin birbirine ihtiyacı vardır.
But they all need each other.
13 parçanın hepsinin yeni yerleri burda.
Here's the new locations of all 13.
Cebimde hepsinin belgesi var.
I got paperwork on'em in my pocket.
Wellenbeck'te yanmış cesetleri ortaya çıkarmaya başladıklarında oradakilerin hepsinin Reb olmadığı anlaşıldı.
See once they started pulling'out all the burnt bodies at wellenbeck, seems not all of them boys were rebs.
Hepsinin öldüğünü sanıyorduk ama...
We thought they were all dead, but they're- -
O odada bu isimlerin hepsinin öldüğünü kanıtlayabilirim.
I've proof that the man who died in that room used all these aliases.
Hepsinin para kaynağı farklı olduğu için el ele veremiyorlar.
All with different cash sources. That's why they can't cooperate.
O kızların hepsinin bir ailesi var.
Every gash is somebody's daughter.
Günün sonunda insanların masalarına gidiyorum ve hepsinin küçük çöplerini toplayıp büyük bir çöpe atıyorum.
End of the day, I go around to everybody's desk and take all the little bags of garbage and put them in one big bag of garbage.
Bütün bunlar bittiğinde hepsinin mahvoluşunu kendi gözlerinde izleyeceksin.
When this is over, you're gonna get to watch them all burn.
Hepsinin birer hikayesi vardır.
They have all their stories.
Hepsinin fiziksel bir hasarı var.
They've all been mutilated.
Ve sonrasın da Max onları kitledi, hepsinin ödleri kopacak kadar sarhoş ve kafası güzeldi.
And after Max locks them in, they're all so drunk or high that they wanna be scared.
Aralarında hepsinin de hayal gücünü suya taş atarmışçasına dalgalandıran bir kavram vardı. Onları bazı şeyler ve bazı kişiler hakkında bilinmezliğe götüren bir kavram.
There was a notion among them, rippling through their collective imaginations like a pebble tossed into still water, a notion that made them feel uncertain about some things, undetermined about others.
Senin gibi utangaç ve zayıf adamların hepsinin, onları tüm gece boyunca pencerede beklemesini sağlarlar.
Playing all shy and vulnerable just so guys, guys like you, wait all night by the fucking window.
Hepsinin beyni yıkandı, vuruldular ve sonra... onlara ne oldu?
They were all brainwashed, fall guys, who took then hit and then what happened to them?
Kullanabileceğiniz atların ve silahların dışında hepsinin ordu malı olmasını ve avcılık, cirit atmanın yasaklandığını emretti.
He ordered all the horsese except the minimum number you need for the transportation to belong to the great army and also declared to forbid hunting and polo.
- Hepsinin benim fikrim olduğunu söyledim.
I just explained that the whole thing was my idea. You...
Diğer hepsinin toplamından daha fazla hem de.
More than the rest of that tat put together.
Ne kadar sorunun varsa hepsinin altında kadın parmağı var.
[All your problems have to do with women.]
Hayır, hepsinin icabına bakıldı.
No, it's all done. Just complete the chapter.
Kısacası bir sömürge kurmuş olacaksınız. Malları gemilere yükleyip Atlas Okyanusu'nu aşacak ve son 50 yılda düzenli ticari ilişkilere köstek olan ne varsa hepsinin ortadan kalkmış olmasını dileyeceksiniz.
In short, you'd be assembling a colony, boarding it onto ships, transporting it across the Atlantic, and hoping that when it arrives, it takes to an environment that has resisted every attempt at stable commerce
Fırlatma için 25 örneğin hepsinin Mars'a ulaşması 141 gün sürecektir.
All 25 models for launch will take 414 days to reach the Mars.
Hepsinin ISI'nin denetiminden geçmesi gerek. - Neden?
They all have to be passed through the ISI.
Hepsinin altında belli bir gerginlik vardı.
Underneath it all, there was an unmistakable tension.
Ama içlerine girdikçe hepsinin kendinden nefret eden, eski kafalı, ırkçı, Santa Monica Bulvarı'ndaki Weho'da zıplayın duran aynı gayler olduğunu görüyorsun.
But, like, really, when you get down to it, they're just the same self-hating, close-minded, racist gays that you see prancing on Santa Monica Boulevard in WeHo.
Bana getirdiği adamların ilgisine karşı direnmememi söyledi. Hepsinin tek istediği...
And he told me not to resist the attentions of the many men that he brought to me, saying that they all wanted the pleasure...
Hepsinin şakadan ibaret olduğunu söylemiştin, belki de ciddiye almışsındır.
You said the whole thing was a joke. Perhaps you took it seriously.
Kuzeylilerin hepsinin gitmediğini biliyorsunuz.
You know that the Northmen have not all left.
Sonuçta hepsinin sonucu belirsiz, fark etmez.
It's all a crapshoot anyway.
Hepsinin canı cehenneme.
Hell, fuck the people.
Şuna bak, hepsinin bir şaka olduğunu sanıyor! - Scott!
Look at him, think it's all one big fucking joke!
Hepsinin arkasında tek bir adam var.
And there's one man behind it all.
Hepsinin ölmüş olmasını isterdim.
I wish they were all dead.
Hepsinin ölmüş olmasını isterdim!
I wish they were all dead!
- Hepsinin icabına bakıldı. ... harcamalarınız da dahil.
- It's all taken care of, including incidentals.
Hepsinin gerçek olduğunu söylesem ne derdiniz?
But what if I told you it's all real?
Hepsinin önünde oyuncağı var.
They all have their own toy.
Buradaki hepsinin yerini değiştiriyorum.
I move everything here.
Affedersiniz. İngiltere'ye gelmiş ve kendisini üç beyefendi karşılamış, hepsinin de ismi John Hollyshoes'muş.
Forgive me, um who landed in England and was met by three gentlemen, all named John Hollyshoes.
Hepsinin yandığını görmek ne manzara olurdu ama, değil mi?
It'd be a sight to see them all lit up, wouldn't it?
Hepsinin okunuşu benzer, ama farklı telaffuz ediliyorlar.
They all sound alike, but they're all spelled different.
- Bana hepsinin iyi olduğu söylenmişti.
- I was told they were all good. - They are, I'm sure.
Hepsinin benimki gibi bir görevi vardı.
Each of them had a role... as I now have mine.
Buradaki Narkotiklerin hepsinin başına en az 350 bin ödül var ama sen, Kiki sayesinde güvendesin.
There's a standing bounty of 350,000 US on any DEA down here, but you're safe... because of Kiki.
Ama adamlarımın hepsinin bu iş için seferber olmasını istiyorsanız kahrolası kediyi bulmak için tabii, bu daha fazla tutar.
But if you want to put all my people to work to find out who killed the fucking cat, that is going to cost you more.
Ve hepsinin gözetimim altında olduğunu tahmin edebilecek kadar aklın vardır herhâlde yavşak herif.
I have each and every one of them under watch, you fucking bastard.
O rehinelerin hepsinin kafasına sıkacağım.
I'm gonna shoot every fucking hostage in the head. That's right.
Keyifle ellerimi mi ovuşturarak hepsinin benim olmasını mı istiyorum?
Because I rub my hands in glee, desiring to have it all?
Pekala bu hareketinizi takdir ediyorum, gerçekten asilce ama hepsinin icabına bakıldı.
Well I appreciate the gesture, it's very noble but it's all taken care of.
Hepsinin ölümünden seni sorumlu tutuyorum.
I'm holding you accountable for all of their deaths.
hepsinin canı cehenneme 35
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi o kadar 88
hepsi geçti 70
hepsi gitti 84