Her zaman olur traduction Anglais
1,787 traduction parallèle
Bu her zaman olur, biliyorsun.
It happens all the time, you know.
Siyahi kocama da her zaman olur.
Yeah, happens all the time to my black husband.
Böyle yerlerde bu tip olaylar her zaman olur.
This stuff happens all day long in places like that.
Böyle şeyler her zaman olur.
- Happens all the time.
Her zaman olur.
Happens all the time.
Denizaltılarda bu her zaman olur. Sizden daha güçlü adamların bile başına gelebilir.
It happens on submarines all the time to men far better than you.
Bu, ameliyatlarda her zaman olur.
That always happens during surgery.
Böyle şeyler her zaman olur.
Eh, that shit happens all the time.
Böyle şeyler her zaman olur.
These things happen here all the time.
Sorun şu ki, bu bir kez olduysa, her zaman olur.
The problem is that once this happens, it almost always happens again.
Her zaman yaprak başına bir tane kulak olur. Ama şuraya bakın. Aynı yapraktan üç kulak çıkmış.
There is always only one ear per leaf, but look, here, there are three ears coming out of the same leaf.
- Her zaman zamanımız olur. Bir davayı çözmem ne kadar zamanımı alıyor biliyor musun?
Probably should order without us.
Her zaman peynir ve şarap olur!
There's always cheese and wine!
Kırıntılı olmasını severim çünkü her zaman, az da olsa çiğneyecek bir şeyler olur... dibine geldiğimde.
It's good. I like the powdered stuff'cause there's always a little something to chew on when you get to the bottom.
Her zaman bu iki şekilde olur.
It's always either this or that way.
Emin değilim, ama mahkemeleri araştırabilirsin çünkü bir tutuklama yapılırsa her zaman kayıtları halka açık olur.
I'm not sure, but you can check with the courts, 'Cause once an arrest has been made, It's always public record.
Umarım o her zaman yanımda olur.
I used to hope that he accompany me everyday.
Kendilerine inançlı veya inanç insanı diyen insanların çoğu bunu her zaman yapıyor. Bu şizofrenidir diyemem ; bu kaba olur.
In fact, itís my impression that a majority of the people I know who call themselves believers, or people of faith, do that all the time.
Baştan alalım, ama bu kez, şunu hatırlamanı istiyorum o saç ve makyaj tırlarının çok ince duvarları olur ve insanlar bir şeyler duyar her zaman.
Let's start again, and this time, I want you to remember that those hair-and-makeup trailers have very thin walls and people hear things all the time.
Her zaman gönüllülere ihtiyacımız olur.
We always need volunteers.
Her zaman daha iyi bir odanız olur.
There's always a better room.
Her zaman ayakaltında bir kaç bücür olur.
Some little shorty always underfoot.
Cassidy her zaman Matthew'a göz kulak olur.
Cassidy watches Matthew all the time.
"Barış her zaman savaştan daha iyidir ve kimse zarar görmezse çok iyi olur."
"Peace is { Iways much } better than war and it would be nice if no one would be hurt."
Her zaman öyle olur, Hugh.
It's always that way with guys, Hugh.
Şöyle ki... "Her zaman gerçekten uzun boylu bir kızla seks nasıl olur merak etmişimdir."
"I've always wondered what it's like to have sex with a really tall girl."
Her zaman hesaplaşma olur.
Well, there's--there's always a reckoning.
Her zaman hesaplaşma olur.
There's always a reckoning.
Her zaman kötü bir şey olur.
Never ends well.
Bu şaşılacak bir şey değil ki, benim keklerim her zaman kusursuz olur.
Well, that's no surprise. My pies are Always perfect.
Her zaman görebileceğiniz bir şey değil ama gerçekleştiği zaman her daim doğru olur.
It doesn't happen very often, but when it does, it's almost always right.
Her şeyi berbat etmemiz sadece zaman meselesi olur.
It'd just be a matter of time before we messed it all up.
Beni işe alırsan sana seninle ilgili her şeyi sormak için istediğim kadar zamanım olur ve bu durum gözetlemekten çıkıp sosyal ilişkiler kategorisine girer.
so... and it would fall under the category of socializing instead of creepy stalking.
Orada şaşırılacak bir şey yok. Her zaman en kötüsü olur.
No surprises there, the worst happens all the time.
Her zaman 2 polis memuru olur ama şimdi onlar devriyede olmalılar.
There is always two officers but they must be on patrol now.
Her zaman kötü şeyler olur.
Bad things happen all the time.
Dosyalarım her zaman yaptığımdan daha yüksek seviyede olur.
My files have a higher security rating than I ever did.
İlk karşılaşmamızda sana söyledim Rani, evren o kadar harika bir yer ki her zaman bizim için bir sürü sürprizi olur.
I told you when we first met, Rani, the universe is an amazing place, it's got so many surprises for us.
Her zaman başka bir yol olur.
There's always another way!
-... fena tutulurum ve sonu da her zaman fena olur. -... ama tutulduğum zaman da...
- but when idofall...
Her zaman da sıra olur zaten.
And there's always a bloody queue!
Savaşta her zaman ölenler olur, efendim.
There's always casualties in wan sin
Eğer bir yerde ışık parlarsa, her zaman altında gölge de olur.
If light shines in one area, there is always a shadow beneath.
Titis çiçeği her zaman, burada daha çok güzel olur.
Everytime the titis blooms The scenery becomes really beautiful here
Her zaman öyle olur.
Always does.
Çekingen ya da sessiz olanlar her zaman şaşırtıcı olur.
The shy, quiet ones always surprise you.
Her zaman bir gizli geçit olur!
There's always a secret passage!
Her zaman bir neticesi olur.
There are always consequences.
Her zaman Doktor olur zaten!
It's always the Doctor.
Evet, o zaman herkes söylediğim her şeyi yapmak zorunda olur.
Yes, then everyone will have to do what I say.
Bay John Daswood babamızın tek oğlu, ve oğullar her zaman varis olur.
Mr John Dashwood is Father's only son, and sons are always heirs.
her zaman 867
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zamanki gibi 593
her zaman ki gibi 30
her zamanki gibi mi 17
her zamanki 23
her zamankinden 70
her zaman olduğu gibi 85
her zaman değil 108
her zamankinden mi 41
her zaman dediğim gibi 21
her zaman söylerim 28
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
her zamanki şeyler 32
her zaman işe yarar 31
her zaman mı 23
olur 2653
ölür 44
olurum 97
ölürüm 63
ölürsün 95
olursun 23
olur mu 2534
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
ölürüz 22
oluruz 16
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105