Her şeyi denedik traduction Anglais
214 traduction parallèle
Her şeyi denedik, değil mi?
We've tried everything, haven't we?
Davidsonu tutukladıktan sonra her şeyi denedik.
We tried everything after we arrested Davidson.
Ateş püskürtücüden matkaba kadar her şeyi denedik.
We've tried everything from a blowtorch to a diamond drill.
Onu iyileştirmek için her şeyi denedik.
We've tried everything to cure him. Take your hooligans off me!
Her şeyi denedik.
We've tried everything.
Onlardan kurtulmak için her şeyi denedik.
We tried everything to get rid of them.
Her şeyi denedik.
We tried everything.
Neredeyse her şeyi denedik. Tek devirme matris, çift devirme matris.
We've tried pretty much everything - single transposition, double transposition.
- Hayır, her şeyi denedik.
- No, we've tried everything.
Her şeyi denedik.
You know we've tried everything.
- Her şeyi denedik.
We've tried everything.
Şimdi ne yapacağız? Aklıma gelen her şeyi denedik.
So what do I do next, I've tried everything I could think of.
Bakın, bence her şeyi denedik, ama kendimizi kandırmayalım.
Now look, I think we've left no stone unturned, but let's not kid ourselves.
Biz her şeyi denedik : Yalvardık, uzlaşmaya çalıştık, programlar yazdık, ama sonunda bir bok kazanamadık!
We've tried everything : begged, negotiated, written programs, but we haven't gotten a damn.
Bildiğimiz her şeyi denedik.
We've tried everything we know.
- Her şeyi denedik.
We tried everything.
- Erik, kepek ezmesi, her şeyi denedik.
- Prunes, bran flakes, nothing works.
Her şeyi denedik. - Mesela ben...
We tried everything, for instance, I am...
- Her şeyi denedik. - Lanet olsun!
- For Christ's sake!
Size bu gece bir uçuş bulmak için her şeyi denedik, Bayan Bloom fakat bu imkânsız.
We tried everything to get you a flight out tonight, Miss Bloom.
Gerçekten her şeyi denedik mi?
Have we really tried everything?
Her şeyi denedik.
We hammered it. We tried everything.
Her şeyi denedik ama beraber yattığımızda arkadaş kalamadığımızı anladık.
We've tried all kinds of arrangements but we can't seem to be friends when we sleep together.
Yani her şeyi denedik ama personel konuşmak istemedi.
We've tried everything. We've tried threats, suspension.
Onu ikna edebilmek için her şeyi denedik!
We've tried everything we can to convince him!
Yaptıklarını takdir ediyorum, Ama biz her şeyi denedik.
I can feel it. I appreciate your efforts, but we have tried everything.
Her şeyi denedik ama silahlarımız gemiye kilitlenmiyordu.
We tried everything, but none of our weapons would lock on to their ships.
Her şeyi denedik.
That's right, Ikari Shinji-kun.
her şeyi denedik.
We've tried everything.
Aklımıza gelebilecek her şeyi denedik fakat telepatik zararın etkisini gideremedik.
We've tried everything we can think of, but we haven't been able to counteract the telepathic damage.
Her şeyi denedik.
We've tried everything else.
- Her şeyi denedik.
Well, we pretty much tried everything.
Her şeyi denedik.
Oh, we've tried everything.
Teoride iyi gözüküyor, Fakat her şeyi denedik.
You know, that sounds good in theory, but we've already tried everything.
Üzgünüm. Her şeyi denedik.
I'm sorry, we tried everything.
Her şeyi denedik, Piper.
We've tried everything, Piper.
Homer her şeyi denedik.
Well, not to us they don't. Homer, we have tried everything - oysters, gravity boots, Sanjay's bed, every possible position. Oh!
Makyajla kapatamadık, her şeyi denedik ama hiçbir şey işe yaramadı.
Makeup didn't cover it. We've tried everything, and nothing's worked.
Diğer her şeyi denedik ve... Hâlâ..
We've tried everything else and we still...
Çıkartmak için ameliyat hariç nerdeyse her şeyi denedik.
We have tried everything short of surgically removing their arms.
- Her şeyi denedik...
Shh!
Lanet olsun, her şeyi denedik.
Damn! We tried everything.
Bu vekillerin aklını çelecek her şeyi denedik.
We've tried everything to get through to these politicians.
Senin bu halini düzeltmek için aklımıza gelen her şeyi denedik, çabaladık... Ancak sana hiçbir şey işlemiyor.
We are fed up of trying to imagine what to move up but it looks like you nothing will change.
Her şeyi denedik!
We tried everything!
Sana yardım edebilmek için her şeyi denedik. Ama artık desteğin engel olmaya başladığı bir noktaya geldik.
We have all tried to help you... but there comes a time when support becomes enablement... and we are well past that point.
Mümkün olan tüm olası senaryoları... batık üzerinde ROV'nin nasıl gideceğini... ve gereken her şeyi denedik...
Tried to think of every single scenario possible of how the RO V was going to travel through the wreck and what was required.
Her şeyi yaptık. Dedektif kiraladık, gazetelere ilan verdik, radyoda duyurduk. - Onu bulabilmek için mümkün olan her yolu denedik!
We've done everything... hired detectives, advertised in the newspapers, bought time on the radio... everything possible trying to find her!
Hastalık onu bitirdi başka kim olacak her şeyi denedik. Peki bunu kim yaptı!
But who's done it!
- Kitaptaki her şeyi ve fazlasını denedik.
- We've done everything.
Her şeyi denedik.
- We tried everything else.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi biliyorum 83
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi biliyorum 83