Her şeyi yapabilir traduction Anglais
384 traduction parallèle
- Bir erkek her şeyi yapabilir.
- He could do almost anything.
Aslında neredeyse her şeyi yapabilir.
Matter of fact, he's clever at almost everything.
İsterse her şeyi yapabilir.
He can do anything, if he'll get to work.
"Güzel" kelimesi ile her şeyi yapabilir.
What he could do to that word "beautiful."
Paris Operasında 20 yıldan sonra, bir adam her şeyi yapabilir, Amiot.
After 20 years with the Paris Opera, a man is capable of anything, my dear Amiot.
Bu deli adam her şeyi yapabilir.
This madman may do anything now.
Sırf bir tutuklamada bulunup gazete başlıklarında yer alabilmek için her şeyi yapabilir.
He'd use anything to make an arrest... just so he can be a big shot in the headlines.
Babam sayesinde bana her şeyi yapabilir.
She could do anything to me because of my father.
O her şeyi yapabilir.
He can do anything.
Tabii ki, balinalar her şeyi yapabilir.
Why, bless me, whales can do anything!
O her şeyi yapabilir.
He can do everything.
Oradakiler her şeyi yapabilir.
There ain't anything to do.
Dikkat et, her şeyi yapabilir.
Careful, he'll do anything.
Ama bizden kurtulursa her şeyi yapabilir.
If he gets rid of us, he's got it all!
Her şeyi yapabilir, imza taklidi bile.
He can do anything, even forge signatures.
Merkez Pasifik'e bir gün fark atabilmek için her şeyi yapabilir.
But he'd do anything to gain a day on the Central Pacific.
Umuttan yoksun olan her şeyi yapabilir.
Desperate men will try anything.
Her şeyi yapabilir o.
He can do anything.
Oh, o her şeyi yapabilir.
- She'll do anything.
Her şeyi yapabilir.
He's capable of doing anything.
Eğer yeteri kadar eminse her şeyi yapabilir. Kendisini eğlendirmek için her şeyi...
If he's sure enough, he can do anything anything to amuse himself.
Polis arkasında. Her şeyi yapabilir artık.
Since he came to terms with the chekists, he can do anything he wants.
O kötü biri, her şeyi yapabilir.
She's a bad guy, and she's capable of anything.
Makina neredeyse her şeyi yapabilir. Ama sağlıklı bademciklere daha çok güvenirim.
The machine is capable of almost anything... but I'll still trust healthy tonsils.
- Sen her şeyi yapabilir misin?
- You can do anything?
Her şeyi yapabilir.
Can do anything.
Sizce bu Arkadaş neredeyse her şeyi yapabilir mi?
You think this Companion can do anything. I said it was very powerful.
Bir makine, yapılması için adam gönderilen her şeyi yapabilir.
One machine can do all those things they send men out to do now.
Parası olan insanlar her şeyi yapabilir.
People with money can do anything.
Yalnızlıktan kurtulmak için her şeyi yapabilir.
She would do anything to prevent that life of loneliness.
707 uçağının hoş bir özelliği var : Okumak dışında her şeyi yapabilir.
That's one nice thing about the 707 - it can do everything but read.
Çünkü elzem durumlarda kral, kanunlardan muaftır ve gücü dahilinde her şeyi yapabilir.
For in extreme necessity, the king is acquitted from all rule of government and can do all that his power permits.
Harry Houdini'nin yapabildiği her şeyi yapabilir.
She can get in and out of anything that Harry Houdini himself ever could.
- Her şeyi yapabilir.
She can do anything.
Söylediği her şeyi yapabilir.
You could hear what he's got to say.
Bu kız her şeyi yapabilir.
She's capable of anything.
Her şeyi yapabilir.
He can do anything.
Bir adam, karısının kendisini öldürmeyi planladığını öğrenirse, her şeyi yapabilir.
When a man finds his wife plans his death, he is capable of anything.
Tabii, Charlotte istediği her şeyi yapabilir.
Sure, la signora Charlotte can do anything she wants.
O kraliçe. İstediği her şeyi yapabilir.
- The Queen can do what she wants.
Biliyorsunuz Face cazibesiyle her şeyi yapabilir.
You know, when Face turns on the charm, he can do anything.
Sana söyleyeyim evlat, o zavallı herif her şeyi yapabilir.
I'll tell you, boy, that the sorry bastard will do anything.
Bilgisayarımı alt eden, her şeyi yapabilir.
Any man who can trick my machine can do anything.
Cadılar her şeyi yapabilir.
Witches can do anything.
Onun durumundaki biri her şeyi yapabilir!
And in his state, he is capable of anything!
Mitch her şeyi senden daha iyi yapabilir, Kyle.
Mitch can do everything better than you, Kyle.
Varlığının nedeni yapabilir miydin onu? O neden her şeyi kapsasın, her şeyin olsun... senin bir şeye kendini adaman, onu sonsuz kılar, değil mi?
Make it the reason for your existence, the thing that contains everything, that becomes everything, because your dedication to it makes it last forever?
"Bunun dışında özgürce cinsel ilişkiye girebilir, mastürbasyon yapabilir ilkel dürtülerinizin telkin ettiği her şeyi gerçekleştirebilirsiniz."
"Otherwise, you may engage freely in sexual intercourse, masturbation, pornography" "everything your animal nature might suggest to you."
O adam, her neyse artık böyle bir şeyi nasıl yapabilir?
That man - That whatever he is... how could he do a thing like this?
Beni dinleyip bildiğim her şeyi ona öğretmeme izin verse yapabilir belki.
Well, maybe he can if he just listened to me... and let me put everything I know into him.
Çok insan su gerçegi kabul edemiyor ki zaman ve yeri geldiginde insanoglu her seyi yapabilir.
Most people never have to face the fact - - That at the right time and the right place, they're capable of anything.
her şeyi yapabilirim 23
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26