English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hiç şansı yok

Hiç şansı yok traduction Anglais

1,735 traduction parallèle
Jujunga'nın gücü karşısında hiç şansı yok.
He has no chance against the power of Jujunga.
Zavallıcık, hiç şansı yok.
Poor thing hasn't got a chance!
Hayır, hiç şansı yok.
No, not a chance.
Hiç şansı yok.
Not a chance.
- Hiç şansı yok.
Down she goes
Efendim, mahkemede hiç şansı yok.
Sir, it's not in the court.
- Hiç şansı yok.
They fit perfectly.
- Zavallının hiç şansı yok.
- So, you ready for Friday?
South Park'ın hiç şansı yok!
South Park doesn't stand a chance!
Sizin kişisel gelişim şansınız hiç yok, biliyorsunuz değil mi?
You people lack for personal growth, you know that?
Hiç şansın yok!
You wouldn't stand a chance!
Degisim icin hic bir sans yok.
That's not about to change.
- Hiç şansın yok, Trinke!
- No chance, Trinke!
Bunu söylemek hoşuma gitmiyor, ama hiç şansım yok, tamam mı?
I hate to break it to you, but I don't stand a chance here, OK?
Ray'i biraz tanıyorsam, hiç şansımız yok derim.
If I know Ray, we won't get a chance.
Hiç şansın yok.
You wouldn't stand a chance in hell.
Hiç şansın yok.
There's no chance.
Hiç şansın yok, tamam mı?
No chance, OK?
Hiç şans yok.
No chance.
Hiç şansın yok.
- I'll run off on you. - Not a chance.
Hiç şansınız yok.
Impossible.
Herşeyi denedik, ama hiç şansımız yok.
We tried everything, but we had no chance.
Onlar olmadan hiç şansımız yok.
We don't have a chance without them.
Hayır, paradan yana hiç şansın yok.
No, money will not remain with you.
Hiç şansın yok.
No fucking way.
Hemen gelmezsen... -... hiç şansın yok. - İki gün içinde gelirim.
You haven't got a hope in hell if you don't come right away.
Hiç bir şansınız yok.
You don't have a chance.
Hiç şansınız yok.
You don't have a chance.
"Senin hiç şansın yok, öyleyse kulan bunu!"
"You have no chance, so take it!"
Hiç Şansın yok bu oyuncu seni yenecek!
I thought I'd have no chance, this guy would beat me!
Hiç şansın yok.
You have no chance.
Çok şanssızım. Hiç şansım yok.
I am out of luck.
Kazanmak için hiç şansım yok.
That's power! No chance to win...
Artık hiç şansım yok sanmıştım.
I thought I had no chance.
Hiç şans yok!
Fat chance!
- Hiç şansım yok mu?
- No way?
Sadece üçüncü bir dalga var, ama çok uzakta, hiç şansımız yok.
- I am. I'm a third of the way through the spectrum, but so far no luck.
Hiç şansın yok.
We are legion.
Hiç ama hiç şansın yok.
You don't stand a chance.
- Hiç şansı yok.
Not a hope.
Demek hiç kanun yok. Çıplak ellerinle ırmaklardan altın topluyorsun. Bense gidip şansımı mahvettim... sözde Byron Samson'un atını çalmışım.
No law at all, gold you can scoop from the streams with your bare hands, and I gotta go and fuck myself up by supposedly stealing Byron Samson's horse.
Hiç şansın yok.
Not a chance.
Ron karşısında hiç bir şansım yok.
There's no way I stand a chance against Ron.
Bu insanların ona karşı hiç bir şansı yok.
These people don't stand a chance against it.
Bu şekilde hiç bir şansınız yok! Şimdi benim yolumu deneyin!
You don't have a chance like that, so try it my way.
- Hiç şansın yok!
- No chance!
Hiç şansın yok.
No chance of that.
Hiç şansın yok ama şekersin.
You got no chance, but you're cute.
Uh, şuna hiç şans yok deyin.
Uh, make that zero chance.
Eğer başvurun gecikirse, hiç şansın yok.
If applications are late, you are cooked.
Sola dokunsaydı, "hiç şans yok" demekti.
If it was her left, it would have meant "no chance".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]