English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Iki seçeneğimiz var

Iki seçeneğimiz var traduction Anglais

123 traduction parallèle
Yalnızca iki seçeneğimiz var.
There are only two choices.
Yani iki seçeneğimiz var.
- So we got two possibilities.
Pekala, şimdi iki seçeneğimiz var.
Okay, now we've got one of two choices.
Bana sorarsanız iki seçeneğimiz var.
The way I see it, we only have two choices.
Öyle görünüyor ki, iki seçeneğimiz var :
It seems to me we've got two options :
Bu durumda iki seçeneğimiz var.
So we have only two options.
Ama benim gördüğüm kadarıyla, iki seçeneğimiz var...
But the way I see it, we have two choices...
Benim görüşüme göre, iki seçeneğimiz var.
The way I see it, we've got two choices.
Bakın, benim gördüğüm kadarıyla iki seçeneğimiz var.
You see, the way I see it, Gwennie, we've got two options here.
Şimdi iki seçeneğimiz var. Ya onları en başında buraya getiren insanların peşinden gideriz ya da oturup cesetlerin üst üste yığılmasını bekleriz.
Either we go back to the people who brought them here or we sit and wait for the bodies to pile up.
John, iki seçeneğimiz var.
John, we have two options.
Tamam, iki seçeneğimiz var.
OK, we have two options...
O çok meşgul, sadece iki seçeneğimiz var.
She has so much going on, we have only two options.
Bu da demek oluyor ki, iki seçeneğimiz var, Finke Nehri ya da Todd.
So that means we have two choices, the Finke River or the Todd.
Çünkü sadece iki seçeneğimiz var...
'Cause we only get two choices...
Şimdi iki seçeneğimiz var.
So, we have two choices.
Bana sorarsanız, iki seçeneğimiz var.
The way I see it, we got two options.
Bana sorarsan iki seçeneğimiz var.
The way I see it, we have two options :
Bunun olmaması için iki seçeneğimiz var.
It turns out there are two ways to fix this.
Yani iki seçeneğimiz var, ya Rus arkadaşlarımızı çağırırız ya da bizimle çalışabilir.
So we have two choices - either we call our old friends the Russians... Mi mozhem stateebya fe es beh. ... or he can work with us.
Şu anda iki seçeneğimiz var.
We have two options right now.
Tamam, iki seçeneğimiz var gibi görünüyor.
All right, looks like we got two options.
Bence iki seçeneğimiz var.
The way I see it, we have two options.
İki seçeneğimiz var.
We have two options.
İki seçeneğimiz var : Ya Kardinal Richelieu'nün Saray Aşkları...
The Loves of Cardinal Richelieu at the Palace...
İki seçeneğimiz var. Ya onu batıracağız, ya da askerlerimizi çekeceğiz.
We've either got to sink her or pull out our troops.
İki seçeneğimiz var.
We have two choices.
İki seçeneğimiz var beraber devam etmek, ya da ayrılıp farklı yönlere gitmek.
We got two choices, either we stick together, or we split up and go in different directions.
Evet, İki seçeneğimiz var :
Well, we have two possibilities :
İki seçeneğimiz var.
We have 2 choices.
İki seçeneğimiz var.
Well, we have a couple of options.
İki seçeneğimiz var.
We have two choices here.
İki seçeneğimiz var.
We can do one of two things.
İki seçeneğimiz var.
Now, you have two choices.
- İki seçeneğimiz var.
What will we do?
İki seçeneğimiz var gibi görünüyor.
Yeah.
İki seçeneğimiz var :
We got two choices :
Özür dileriz ya da itaatsizlik duruşmasına katılırız. İki seçeneğimiz var.
We got two choices here.
İki seçeneğimiz var, ya Grand Rapids hava alanına ineceğiz... yada O'Hare a geri döneceğiz.
The two nearest airports are Grand Rapid and O'Hare.
İki seçeneğimiz var :
We've got two possibilities :
İki seçeneğimiz daha var.
We have two choices left.
İki seçeneğimiz var, "A," Kör kadın, sıfır neden, ya da "B," senin dostun, Kızıl-Saçlı Yabancı.
It's either "A," the blind woman, who has zero motive, or it's "B," your buddy, the Red-headed Stranger.
İki temel seçeneğimiz var.
Okay, now we have two basic options here.
İki seçeneğimiz var.
Well, there's two ways we can go.
İki seçeneğimiz var :
We have two choices.
İki seçeneğimiz var.
We have two solutions.
İki seçeneğimiz var, muhtara sorabiliriz.
There are two possibilities : We can ask the village chief decide
Pekala, burada iki seçeneğimiz var?
Okay we got two possibilities here? There's cops out there.
İki seçeneğimiz var.
We got two choices.
İki seçeneğimiz var, ya birlikte kalacağız ya da ayrılacağız.
We got 2 choices, we can either stick together or, or we go our own way.
İki seçeneğimiz var, Fargo.
We have two choices, Fargo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]