Istediğiniz zaman traduction Anglais
753 traduction parallèle
Byam, istediğiniz zaman gelin.
Drop in anytime, Byam.
Dönüşte istediğiniz zaman yola çıkarsınız.
Make the journey back at your pleasure.
Bir süre burda kalacağız, istediğiniz zaman gelip ziyaret edebilirsiniz.
We'll, uh... we'll all be here for quite some time... so just feel free to drop over any time at all.
Burayı hepiniz yine eviniz olarak bilirsiniz umarım. Ne zaman isterseniz gelin... ve istediğiniz kadar kalın, istediğiniz zaman.
I hope you'll all still think of it as home and come whenever you like... and stay as long as you care to, now or anytime.
O zaman zekam istediğiniz zaman emrinizdedir.
Then you may call upon my wit whenever you wish.
İstediğiniz zaman başlayıp, istediğiniz zaman bırakabiliyorsunuz.
You can pick them up and put them down anytime.
Beni istediğiniz zaman arayın.
Call me anytime, night or day.
Bay Hickok, lütfen istediğiniz zaman ziyaretimize gelin.
And, Mr. Hickok, please feel free to drop in any time.
Bizi istediğiniz zaman yok edebilirsiniz.
You can always reach out and destroy us with that.
Beni istediğiniz zaman arayabilirsiniz.
You can call me anytime.
- Elbette, istediğiniz zaman.
- Sure. Anytime.
Unutmayın, Bay Powell. Bizi istediğiniz zaman çağırabilirsiniz.
Remember now, Mr. Powell, don't be afraid to call on us.
- Tabi, yapmalarını istediğiniz zaman yaparlar!
- Sure, when you want them to!
Eğer izniniz olursa, lütfen istediğiniz zaman uğrayın.
If you do ever get leave, please stop around anytime.
Feribot aşağıda sizi bekliyor istediğiniz zaman gidin.
The ferry is down there waiting for you just any time you want to go.
Kendinizi bir kaçırılma olayının kurbanları olarak sayabilirsiniz bayım ama bu gemiye istediğiniz zaman gelip gitmekte özgürsünüz bayım.
Well, you can scarcely regard yourselves as victims of an abduction, sir... since you are free to come and go on this ship as you choose.
Bebeği teslim ettiğim zaman, sizinle istediğiniz zaman yüzleşirim.
Once I've delivered the baby, I'll face off with you anytime you like.
Yine de istediğiniz zaman boşama hakkına sahipsiniz.
You have, however, the right to divorce her, whenever you want. "
- İstediğiniz zaman beni arayın.
- Lf you wanna see me, just call me up.
İstediğiniz zaman bırakabilirsiniz.
You can leave when you want.
İstediğiniz zaman istediğiniz yere gidebilirsiniz.
You can go where you want, when you want.
İstediğiniz zaman gelebilirsiniz.
Just come when you want me.
Ve eğer işler sizin istediğiniz gibi gitmezse, eğer biz kazanırsak işte o zaman geri dönerim.
And if things don't go right for you - If we should win, then I'll come back.
- Istediginiz zaman, seve seve
- You'II always be welcome.
- Her zaman istediğiniz...
- When you've always wanted...
- İstediğiniz zaman beni çağırabilirsiniz.
- I shall be at your disposal at any hour.
- İstediğiniz zaman alın.
It'll be there when you want it. Thank you. - Can I buy this magazine?
- Bence de öyle. - Silahınız olmasa böyle düşünmezdiniz. İstediğiniz zaman tetiği çekebilirsiniz.
You gentlemen think you're big because you have firearms, because you know how to load them and pull the trigger.
İstediğiniz zaman arayın size- -
Just call me anytime and I'll- - I'll- -
İstediğiniz zaman.
Anytime you say.
Yarın kendini iyi hissettiği zaman, bilmek istediğiniz her şeyi size söyleyecek.
Tomorrow when he's feeling better, he'll tell you anything you wanna know.
- Yine gelebilir miyim? - İstediğiniz zaman.
- May I come again?
İstediğiniz zaman sizinle görüşmekten kıvanç duyarım.
I'll be happy to meet with you whenever you say.
Haydi madam, hiç birisinden kurtulmak istediğiniz bir zaman olmadı mı?
Surely, madam, hasn't there been a time that you didn't want to dispose of someone?
İstediğiniz zaman el çantasını yapabilirim!
I can produce the handbag at any moment.
Öğle yemeği istediğiniz zaman servise hazır Bayan Diane.
Lunch is ready any time Miss Diane.
İstediğiniz zaman gelin.
Come in any time.
- İstediğiniz zaman kullanabilirsiniz.
- You're welcomed to use it anytime.
Rica ederim. İstediğiniz zaman arayın.
You're quite welcome.
O zaman istediğiniz- -
- Then you can -
İstediğiniz zaman içeri çekilip, geri dönebiliyor musunuz?
And can you retire, go back in when you want to?
İstediğiniz zaman çıkabilirsiniz.
Leave whenever you think you should.
İstediğiniz zaman çıkabilirsiniz.
You can leave anytime, you know.
İstediğiniz zaman uğrayın.
Drop in any time.
İstediğiniz zaman, Ekselans.
Your pleasure, Your Highness.
Şimdi gidin ve refaha kavuşun. İstediğiniz zaman gidin.
Now you just go and get yourselves relieved any time you want.
İstediğiniz zaman çıkabiliriz.
We can leave anytime. Mr. Smith?
- İstediğiniz kadar zaman alın.
Take all the time you need.
İstediğiniz zaman kaydolabilirsiniz.
You can register any time you want.
- İstediğiniz zaman.
- Any time.
İstediğiniz zaman gelip uçma...
Anytime you should care to come up -
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanın var 16
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı gelince 71
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanın var 16
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı gelince 71