Kendini beğenmiş traduction Anglais
2,142 traduction parallèle
- Kendini beğenmiş orospu çocuğu.
Smug son of a bitch!
- "Kendini beğenmiş" yazanı.
Cocky. Yeah.
Kendini beğenmiş olur sonra.
She'll get all cocky.
Çok çıkarcı, para düşkünü, kendini beğenmiş, çıplak ve...
She is so manipulative and materialistic and self-serving and naked and...
Bay van Horne şunu söylemeliyim ki, fakir ve çaresiz olabilirim sizse zengin ve biraz çekici olabilirsiniz ve bunlar da hayatımda yediğim en lezzetli çilekler olabilir ama umurumda değil çünkü sizin kendini beğenmiş ve acınacak biri olduğunuzu düşünüyorum.
Wow. Mr. Van Horne, I have to say, I-I may be poor and desperate, and you may be rich and moderately attractive, and these may be the best strawberries I have ever had in my entire life, but I don't care because I find you pretentious and sad.
Tabii, eğer adı her neyse o kendini beğenmiş kızıl kafayı bulup ona ne kadar aşık olduğunu anlatmamı istemiyorsan, çünkü bunu yaparım.
That snotty Reed what's her name And tell her how much you love her,'cause I will.
Michelle Obama kendini beğenmiş insanlardan hiç hoşlanmıyordur herhâlde.
You know, Michelle Obama doesn't like self-righteous people.
- O kendini beğenmiş bir hıyar. - Benim arkadaşım.
He's a self-important jerk.
Kendini beğenmiş bir hıyar.
He's my friend.
Kendini beğenmiş hıyar, transvers miyelit hastası değil.
The self-important jerk does not have Transverse Myelitis.
Kendini beğenmiş değilsin.
You're not a narcissist.
Her daim vaktinden önce ölen kendini beğenmiş büyücülerin hikâyelerinden hoşlanmışımdır.
I've always enjoyed the tale of the... arrogant sorcerer who came to an untimely end.
Sen kendini beğenmiş bir ukala olmaktan sıkılmıyor musun?
Don't you get tired of being a self-righteous prig?
Peder Dunn kendini beğenmiş biri olabilir ama kasaba halkı üzerinde büyük etkisi vardır. Bence yola geçecektir.
Pastor Dunn may be a self-righteous blowhard, but he holds a lot of sway in this town.
Kendini beğenmiş orospu çocuğu!
What a cocky son of a bitch!
Bak. Yarattığın kendini beğenmiş, yalnızlığı seven adam imajını anlıyorum.
Look, I know you love your smug loner image that you've created for yourself.
Son derece zeki ol ve böyle kendini beğenmiş olma.
Be infinitely cleverer and not so conceited.
Onun için umutlanmam aptalcaydı ve kendini beğenmiş
It was foolish and, and conceited of me to,
Burada biri bayağı bir kendini beğenmiş.
Somebody's full of herself.
Sen kendini beğenmiş, kibirli ve tamamen Adriana'yla berabersin.
You're pompous and arrogant and you totally screwed with Adrianna.
İngilizler kendini beğenmiş.
The British are arrogant.
Hadi, Jeff. Şu kendini beğenmiş kolejli tiplere ve yıldızları Simmons'a gününü göstermek için eski bir avukattan iyisi mi olur?
Come on, Jeff, who better than a former lawyer to really stick it to those City College snobs and their star debater, Simmons?
Kevin "X-Man" Chatts denen bu genç, çok kendini beğenmiş biri!
I'll tell you what, he is a cocky young man, that Kevin "X-Man" Chatts.
Kendini beğenmiş, kaba ve...
And he's arrogant and he's rude and...
Senin yerinde olsam bu kadar kendini beğenmiş görünmezdim.
I wouldn't look so smug if I were you.
Bu kendini beğenmiş tavrın yüzünden elimizdeki en iyi ipucunu- -
You lost track of our best lead by going off - with some self-righteous... - No, I didn't.
Şuna bir bak seni kendini beğenmiş piç.
Well, check it out, you smug little bastard.
Süper-rahatsız edici, kendini beğenmiş adam şeklinde davranıyordun.
You were doing that really super-annoying smug guy thing. I was pissed.
"Kendini beğenmiş" diyorlar.
Proximity restriction.
Pek çok insan kendini beğenmiş. Sadece kendilerini düşünüyorlar.
Many people are vain and only think about themselves.
Selam kendini beğenmiş.
Hi, Stuck-up.
Kendini beğenmiş yakışıklı bir şair tarafından alıp götürülmüş bu göz alıcı kızı düşünüyorum ve bu beni parçalıyor.
I think of this girl being swept away by some pretentious poet and it crushes me.
Ben burada kendini beğenmiş bir çocuk istemiyordum.
I didn't want our boy to get too cocky here.
Hayır sen kimsenin saymadığı, kendini beğenmiş, tembel kütüğün tekisin.
No, you're a no-count, polandering, lazy bump on a log.
Önemli olan, VallaTech kendini beğenmiş ve başkalarıyla dostça oynamıyor efendim.
Bottom line, sir, is that VallaTech is stuck up and doesn't play nice with others. I say we cut it out. - Really?
- Eğer kendini beğenmiş veya yüzeyselsem...
- Lf I seemed smug or facile I want to...
Sizler küstah kendini beğenmiş ve acınacak haldesiniz siz batılılar
You are arrogant, pretentious and pathetic... You, the people of West!
- Sana söylüyorum ve sana ne yapacağını söylüyorum seni kendini beğenmiş pislik!
- I am talking to you, and I'm telling you what to do, you self-righteous shit!
Çok kendini beğenmiş ruhlu.
It's too mean-spirited.
Ben de, Dublin'inin ne kadar güzel bir yer olduğunu düşünüp kendini beğenmiş bir pislikten kurtulmuş olurdum.
And I'd be in Dublin thinking how great it was to have gotten rid of that pompous asshole.
Güven bana. Kendini beğenmiş gördüm mü tanırım.
Trust me, I know a narcissist when I see one.
Kendisi bu parlamentoda ki en hoşgörüsüz ve kendini beğenmiş kişidir.
He is the most arrogant and intolerant member of this House.
Kendini beğenmiş.
Smug.
Tamam, çok kendini beğenmiş birisin ama demek istediğim, sen harika bir yazarsın.
I mean you're really full of yourself, but... I mean, you're an incredible writer.
Seni zavallı, yalnız, bencil, kendini beğenmiş, aşağılık herif!
You miserable, lonely, egotistical, selfish asshole!
Bütün hastanede kendini beğenmiş bir orospu çocuğu olduğunu düşünmediğimiz tek doktordun.
You were the only doctor in our whole hospital We didn't think was a pompous son of a bitch.
Bu havaalanına indiğimden beri kendini beğenmiş Amerikan düşmanı, kurbağa bacağı yiyen, salyangoz emen orospu çocuğu bürokratlarla yüz yüzeyim.
As when I landed at the airport I was confronted by a self-important, American hating, frog leg eating, snail sucking motherfucking cockin sucking bureaucrat.
Evet biliyorum, sadece o kendini beğenmiş piçlere hadlerini bildiriyordum.
Yeah, I know. I just like sticking to the self righteous little pricks.
- Hemen döneceğim. - Defol git buradan kendini beğenmiş, beş paralık...
Get the hell out of here, you pompous, two-bit -
İlk kitabın yayınlandığından beri o işi ben yapıyordum zaten, seni kendini beğenmiş zibidi.
I been looking out for Mom since you got your book deal, you pompous piece of shit.
Burada şeytanın avukatını oynuyorum, Karl, ama o biraz, bilirsin ya, kendini fazla beğenmiş.
I'm playing at devil's advocate here, Karl, but she's a bit, you know, full of herself.
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendisine 42
kendisini 27
kendimizi 18
kendine bak 91