English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nerede kaldınız

Nerede kaldınız traduction Anglais

305 traduction parallèle
- Nerede kaldınız?
- Where you been?
Nerede kaldınız?
Where have you been?
Kontes, nerede kaldınız?
Countess, where have you been?
- Nerede kaldınız yahu?
- What took you so long?
Nerede kaldınız?
Como va ustedes?
- Nerede kaldınız?
- Where have you been?
Nerede kaldınız?
Where were you?
Düşes, nerede kaldınız?
Duchess, wherever have you been?
Nerede kaldınız?
Where are the others?
Vanyuşa, nerede kaldınız?
Where're you, Vanyusha?
Vanyuşa, nerede kaldınız?
Vanyusha, where're you?
Nerede kaldınız?
What the hell took you so long?
Nerede kaldınız?
What's happened?
– Nerede kaldınız?
– What kept you?
Yüzbaşım, nerede kaldınız?
Captain, where have you guys been?
Nerede kaldınız diye merak etmiştim.
I wondered where you had got to.
Sizler nerede kaldınız?
Where be all of you?
Nerede kaldınız?
What's happening? Where you been?
Nerede kaldınız?
What took you so long?
Siz nerede kaldınız?
[Rodriguez] Where you guys been?
Nerede kaldınız?
Where were you two?
Nerede kaldınız?
- Where were you?
Doktor, nerede kaldınız?
Doctor, where've you been?
Nerede kaldınız siz?
Where have you guys been?
Pritchard'ın kitabında nerede kaldınız?
Who will tell me where you are in the Pritchard textbook?
- Nerede kaldınız, Zoe?
- Zoe, what tookyou so long? - We couldn't get here.
Nerede kaldınız?
- Yeah.
- Nerede kaldınız?
- Oh, we're running late.
- Kapatın çenenizi! - Schröder, nerede kaldınız?
Where are you, Schroeder?
Nerede kaldınız?
Where have you guys been?
Nerede kaldınız?
Where have you been? !
Nerede kaldınız?
It's about fucking time!
Nerede kaldınız?
Been out much?
- Nerede kaldınız?
- Sure, very good.
Artık Troiano'nun nerede yalnız kaldığını biliyorsun.
Now you know where Troiano goes alone.
- İnsan doğasına inancınız nerede kaldı?
Where's your faith in human nature, Stebbings?
- Mutlu musunuz? - Nerede kaldınız?
- Donna Filumena you are beautiful!
güzel Sally sokaklarda bacaklarını erkeklere gösterir... ama fazlasını istersen para ödenir eteğini kaldırırken nerede duracağını bilir... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... ister gizli olsun isterse açık... hiç fark etmez um-pa-pa... saf bir genç kız hamile kalmış bir erkeğin evine sığınmış, o da onu ayartmış... sızlanmanın alemi yok, bu yola girmiş bir kez o da paralarını sayar ve şarkı söyler...
♪ Pretty little Sally Goes walking down the alley ♪ Displays her pretty ankles for all of the men ♪ They can see her garters But not for free and gratis
- Nerede kaldın kız?
- Where have you been, girl?
Bir kez daha elinizi kaldırın, kızın nerede olduğunu söylemem!
You lift that hand once more and I won't let you know where the girl is!
Saat dokuz, dokuz buçuk gibi orada olmak zorundaydınız. Eğer geç kalırsanız insanlar tereddüte düşer ve "Nerede kaldı bu adam." derlerdi.
E we had to be there to 9h or 9h30, because, if we delayed in them, the group was worried. "Where it is"
Nerede kaldınız?
Where is everybody?
Daha önce nerede kaldığınızı öğrenebilir miyim?
would you mind telling me where you were before that?
Roma'da olduğunuz nerede kaldığınızı biliyordu.
He knew your hotel in Rome!
Nerede kaldığınızı biliyoruz dedektif. Bir değişiklik olursa sizi ararız.
We know where you're staying, Detective, and we'll notify you of any change of status.
Sizin nerede kaldığınızı biliyorum, Crow Kayalıkları'ndasınız.
I know where you are, at Crow Crag.
Nerede kaldığınızı söylediniz mi?
Did you tell anyone where you were?
Şimdi, Tse Shun'un nerede olduğunu bilen tek siz kaldınız.
Now, you're the only one who knows where Tsu Shun is
Nerede kaldınız, beyler?
Where are you, sirs?
Nerede kaldığınızı nasıl biliyorsunuz?
How do you know where you stop?
Nerede kaldın? 2 dakika içinde yayındayız!
We're on in two minutes!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]