English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Numara yok

Numara yok traduction Anglais

491 traduction parallèle
Bir numara yok gibi görünüyor.
It seems aboveboard.
Numara yok.
No number.
Dinle,.. ... silah yok, polis yok, numara yok.
And listen... no guns, no cops, no tricks.
Daha fazla numara yok, Lola.
- No more tricks, Lola.
Hayır, numara yok.
No, no tricks.
- Evet ama onda bir numara yok ki!
Yeah, but she don't do anything.
Numara yok, fikir yok, hiçbir üç kağıt yok.
No tricks, no mirrors, nothing up my sleeve.
- Numara yok artık, Chris.
- No tricks now, Chris.
Hayır, numara yok.
No, no tricks!
Numara yok.
There's no number.
- Numara yok.
- No number.
- Numara yok, Meksikalı.
- You keep hoping that.
Numara yok.
You keep hoping.
- Numara yoksa, arama da yok.
-'No number, no call.'( Click )
Söz veriyorum numara yok.
I give you my word, there'll be no tricks.
Numara yok.
There is no trick to it.
Bu senetlerde numara yok.
These voucher numbers are missing...
Numara yok... Daha yere düşmeden, ölürsünüz.
No ideas - you'll both be dead before you hit the ground.
Böyle bir numara yok.
That number doesn't exist.
Sadece Bel Air, numara yok.
It's just Bel Air, there's no number.
Kayışında isim ve numara yok.
No name on the slip and no billing number.
Bu akşam Annie'ye numara yok.
No tricks for Annie tonight.
Artık numara yok
No more pretending
Numara yok ki.
There's no number?
Tanrım, Tanrım. Buralarda pek bir numara yok.
There's not a whole lot going on out here.
Numara kullanılmamakta. Öyle bir numara yok.
The number's been disconnected.
Numara yok.
No tricks.
Numara yapmanın yararı yok artık.
- I can't see, Peter.
Numara yapmanın bir faydası yok.
oh, it's no use pretending now.
Dinle bebek, bana numara yapmana gerek yok.
Listen, baby, you don't have to put on an act with me.
Numara yapmak yok.
No tricks now.
Burada bu isimde kimse yok ve aradığın numara yanlış!
I keep telling you that there is no one here that name. And you call, and it's a wrong number!
5 numara fotoyu önde geçti. Bunu anlamak için fotofinişe ihtiyacım yok!
I don't need a photo to see they didn't finish at the same time.
Artık numara yapmaya gerek yok.
No need for disguises now.
Sizin için hayati tehlike diye bir şey yok sevgili Bayan, çünkü siz biraz da numara yaptınız.
But there was no danger of life. It was - my dear - fiction.
Altı üstü bir numara, mesele yapmaya gerek yok.
A number is a number, no need to make a fuss.
Neyse bunların konumuzla ilgisi yok. Efendim, 6 Numara'nın çok işi var. Önce sosyal gruba katılacak sonra da muayeneden geçecek.
Sir, Number Six has a busy schedule - the Social Group, then the medical.
Bir Numara'nın kim olduğunun bir önemi yok.
It doesn't matter who Number One is.
Arayı kapatırız diye ummuştum ama 6 Numara'nın ona yardım etmeye hiç niyeti yok. Bu da bizi oyalıyor.
I had hoped to catch up, but Number Six refused to have anything to do with her, which caused another delay.
- Yok ya! Doğru numara.
- Don't bull me, I got the right number.
- Bizi etkileyecek yeni bir numara bile yok.
There isn't even a new trick for our act.
Numara yok.
There are no numbers.
- Bildiğin bir numara var mı? - Yok.
- Can you do anything?
Bana numara yapmana gerek yok Wilbur.
You don't have to pretend to me, Wilbur.
Numara çevirmek yok.
No funny business.
Burada numara falan yok!
There ain't no numbers!
Burada öyle biri yok Beyefendi. Yanlış numara çevirmişsiniz.
Say your card number.
- Hayır, yok. Devam et Sam. Ben de numara sormak için danışmayı ararım.
No, go ahead. I use information to get numbers all the time.
Ekmeği depolamalarının savaşla ilgisi yok. Bu sadece bir numara.
The bread shortage has nothing to do with the war. lt's a ploy...
Numara filan yok.
There's no number.
- Numara yapma, beş kuruşun yok.
- C'mon, you don't have a nickel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]