English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nıye

Nıye traduction Anglais

12,371 traduction parallèle
Jayanti, Mahi'ye söyle ev ödevini yapsın.
Jayanti, tell Mahi to do his homework!
Dhoni'ye karşı atışını yaptı.
- and he's bowled to Dhoni.
- Alo, lütfen beni Bay Somi'ye bağlayın.
- Hello, please connect me to Mr. Somi.
Dhoni'ye şunu söylemek istiyorum saçını kesmeni isteyen bir pankart gördüm.
And may I, may I tell Dhoni that I saw a placard asking you to... have a haircut.
Burası, devrimden sonra ülke dışına çıkan zengin bir Libyalının arazisiymiş, sonradan CIA'ye kiralamış.
This was a private family compound owned by a wealthy Libyan who got out of town after the revolution and leased it to the CIA.
- Diğeri? Bana hemen para dolu bir çanta ve Bingazi'ye uçak ayarlayın.
I need a bag full of money and a flight to Benghazi.
Bunların muzaffer bir şekilde İngiltere'ye yürüyen Prestonpans ve Falkirk'te İngiliz ordusunu mağlup eden aynı yiğit İskoç askerleri olduklarına inanmak zordu.
It was hard to believe that these were the same brave Highland warriors who had beaten the British army at Prestonpans and Falkirk, who had marched triumphantly into England.
Bunu senin için söylüyorum Rupert, bir göz kaybetmek mizacını hiç düzeltmedi.
Say this for ye, Rupert, losing an eye hasna improved yer disposition any.
Tarih kayıtlarında savaşın 16 Nisan'da olduğunu söylemiştin.
16th of April, ye said. That's when history records the battle.
Burada karşı karşıya kaldığımız her şey düşünülünce küçük bir rol olduğunu biliyorum. Ancak Mary'ye bu kadarını borçlu olduğuma inancındayım.
I know it's a small act in light of everything we're facing here, but I believe I owe Mary that much.
Kederini dışa vurmaya ihtiyacın varsa senin için memnuniyetle bu iyiliği yaparım!
If ye need to vent yer frustration, then I'll happily oblige ye.
- Kocası olarak! Mary'ye ve çocuğumuza dünyada bir yer, benim yapabileceğimden çok daha fazlasını verebilirsin.
As her... her husband, you can give Mary and our child some position in the world, so much more than I could.
Keşke tüm o zorlu at yolculuğundan önce söylemiş olsaydın.
I wish ye could have been told before I did all that hard riding.
Bilgiyi nereden aldın?
Where did ye get the information?
Vaktimi bunu yaparak harcamadığımı unutma sakın.
She's not the sort of woman I'd ever imagine fer myself, not that I spend much time doing that, mind ye.
Beni huzur içinde bırakmayacak mısın?
Will ye not leave me in peace?
Ben de bacaklarının gün geçtikçe nasıl daha da çok çarpıldığını izledim.
And I watched ye every day, yer limbs getting more and more twisted.
Son anında bile bana sırtını döndün, öyle mi?
So ye turn yer back on me one final time, eh?
Karanlıkta beni yapayalnız bıraktın. Dünyanın karanlığında!
And ye leave me alone in the dark... the darkness of the world.
Adamın Dante'ye ne oldu?
So, what happened to your man Dante?
Jet'i, Bruce Lee'ye tercih ettiğin için hala sana kızgınım.
I'm still mad at you for picking Jet Li over Bruce Lee.
Jackie'ye araba falan çarpmadığını biliyoruz ve Chang'le konuşan bu adam yalan söylemiyor çünkü Luke Cage'in kamera görüntüleri ortalığı yıktı.
We know Jackie wasn't hit by a car or anything like that, and this guy over here talking to Chang isn't just making stuff up,'cause that Luke Cage dashcam video went viral.
Hazırladığımız seçme şarkıların iTunes'da ilk 50'ye girmesi mi Jamie Oliver'ın Stig Arnold'la şişman çocuklar hakkında konuşacak olması mı?
Is it that our omnibus podcast just made top 50 on iTunes? Ooh. Or, is it that Jamie Oliver popped in yesterday
- Bu whiskey'ye dokunmayın demiştim!
- I said don't drink the scotch!
Var dersem 20'ye razı mısın?
If I am, you'll do it for 20?
Çocuğun o gece neler yaptığını araştır. A'dan Z'ye Evden çıkışından, yakalandığı zamana kadar yaptığı her şeyi.
Lock in the kid's night for me, from point A to point B, from when he left his house to when he was picked up.
".. Ey kararsızlar, yüreklerinizi paklayın. "
"And purify your hearts, ye double-minded."
Aklınızda kimse var mı? Chloe'ye zarar verebilecek herhangi biri?
Can you think of anyone, anyone that may have wished Chloe harm?
Chloe'ye yaptığını bana da yapar.
He'll get me like he got Chloe.
Hemen Truckee'ye at süreceğim Bay Vinson ama önce güvende olduklarını bilmem lazım.
I ride to Truckee straight after, Mr. Vinson, but I aim to see them safe.
Mickey'ye ihtiyacın var.
You need Mickey.
Üzümünü ye bağını sorma, bebeğim.
Hey, I'll take a good day whenever we can get it, babe.
- Çalışan bir işletmede % 50'ye yakın bir hisse alırdı.
- if they got divorced? - In an ongoing business, her stake would be less than half, if that.
Bunu en son Frankie'ye yaptığında, yüzü fil adamın yüzü gibi şişmişti.
The last time she did this to Frankie, his face blew up like the elephant man.
İyi bir adamın nasıl göründüğünü biliyorum, ve Kiki'ye baktığın zaman, ve Kiki ona baktığı zaman, ve güldüğünde, bu sadece... işte bu gerçek aşk.
So I know what a good man looks like. And when you look at Kiki, and Kiki, when you look at him, and you smile, it just... that's what true love is.
A.C.'ye göre kendisi O.J.'yi hayatta tutmaya çalışıyordu ama kanıtlar O.J.'yi Meksika'ya kaçırmaya çalıştığını gösteriyor.
A.C. maintains he was trying to keep O.J. alive, but the evidence says O.J. was planning to cross into Mexico.
Bir de Johnnie'ye bakışını hiç gördün mü?
And have you seen the way she looks at Johnnie?
İncil'de de yazdığı gibi, "Ara, sonunda bulacaksın." ve Tanrı'ya bu berbat kasetleri bulmamıza yardımcı olduğu için çok teşekkür ediyorum.
As the Bible tells us, "Seek, and ye shall find," and I thank the Lord for helping us to find these terribly troubling tapes.
Ah canım, ne itibarın ne de bir nüfuzun kaldı halkın önünde aşağılandın ve Kızıl Kale'ye hapsedildin.
My dear, you have been stripped of your dignity and authority, publically shamed, and confined to the Red Keep.
Bugün Yüksek Bahçe'ye dönmek üzere yola çıkacaksın.
You will leave for Highgarden today.
Kraliyet bahçıvanını öldürmekle ve Prenses Amberle'ye suikast teşebbüsünden yargılanacaksın.
You will be charged with the murder of the royal gardener and the attempted assassination of the princess, Amberle.
Amberle'ye ne yaptın?
What have you done to Amberle?
O zaman gitmene izin veriyorum. Bu şanslı vilayet Wuji'ye geri dön ve Hanının ve İmparatorunun iyi niyetinden başka hiçbir şey hakkında konuşma.
- Then I grant you leave to return to the fortunate province of Wuji to speak of nothing else but goodwill of your Khan and Emperor.
Esme'ye söyle de kulaklarını çeksin.
Tell Esme to speak to him about it.
Hastasını tımarhaneye götürdüğümüzü Lee'ye sen söylersin artık.
I'm going to let you tell Lee that we're taking her patient to the nut house.
GCPD'ye geri dön işte, kaynakların olur en azından.
Come back to the GCPD, you'll have resources.
Jenny'ye mi ulaştın?
Did you reach out to Jenny?
- Aerosmith'in kaçak kaydını Cece'ye bıraktım.
- I left that Aerosmith bootleg with Cece.
Gail, Abbie'ye hamileyken... hiç D.E.S. aldın mı?
Gail, did you ever take... D.E.S. when you were pregnant with Abbie?
Jamie, Julie'ye aşıksın.
Jamie, you're in love with Julie.
Borsadaki hisselerimle ne yapacağını Jamie'ye öğretmeye çalışacağım, Ancak talimatlarımı anlaması mümkün olmayacaktı.
I'll try to teach Jamie what to do with my stocks, but my instructions will be impossible to understand.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]