O zamana kadar traduction Anglais
4,310 traduction parallèle
Doğru ama o zamana kadar o iki sik, bir teknede Port Royal yolunu yarılamış olacak.
True, but by that time, these two cocks will be in a boat halfway to Port Royal.
- Ama o zamana kadar göze batmaman gerek.
But until then, I need you to stay low.
O zamana kadar kaya gibi serttin.
Until then, you were just this rock.
O zamana kadar öğrenemeyiz, yani devam edip örnek olarak al.
We won't know until then, so go ahead and take that as a sample.
O zamana kadar zırt pırt ışınlanıp beni görmeye geleceksin.
And until then you're just gonna have to port back and forth to see me.
O zamana kadar da Burke kardeşlerin bana yaşattıklarını onlara yaşatacağım.
About time I brought some trouble of my own down on them Burke boys.
Ama o zamana kadar sen de amaçlarını, neyin peşinde olduklarını öğren.
Meanwhile - - So find out what they are looking for, their goal.
"O zamana kadar arkadaş olabiliriz."
"We might be friends by then."
Tamirat yapabilirsin ancak o zamana kadar taşınamazsın.
You can do repairs, but you can't move in till then.
O zamana kadar bekleyelim.
Let's just wait until then.
O zamana kadar canlı kalmana ihtiyacım var.
I just need you to stay alive till then.
Tamam. Chloe ve ben o zamana kadar orada oluruz.
Right, Chloe and I should see you then.
O zamana kadar gördüğüm en mutlu Tom'du bu.
It was the happiest Tom had ever been.
O zamana kadar teklifinizi yapın.
Have your offer here by then.
O zamana kadar,
Until then.
- Peki o zamana kadar ne yapacağız?
And what do we do until then?
O zamana kadar yardımcı olabiliriz belki.
Maybe we could help him until then.
Ve o zamana kadar, onun masum olması için dua edeceğim.
And until he does, I'm gonna pray he's innocent.
O zamana kadar, ikimiz de tehlikedeyiz.
Until then, we are both in danger.
O zamana kadar bu çadırdan çıt sesi bile duymak istemiyorum, anlaşıldı mı?
Until then I don't wanna hear a peep coming from this tent, understood?
Şimdi, belki bir gün bütün bu dağınıklığı toplayacak Minyonların olabiir, Ama o zamana kadar, yönetimden özür dilemeni, ve bu dağınıklığı toplamanı tavsiye ederim.
Now someday you may have minions that will take care of all this but until then I suggest that you apologise to the management.
O zamana kadar tuvalete gitmem gerek.
I'm definitely gonna have to pee before then.
O zamana kadar Brannigan katili mahkemeye çıkarır.
Brannigan'll have the murderer on trial by then.
Ve o andan itibaren o zamana kadar bulduğumuz en iyi şey olacağına emindim. Ve bu, T-Rex'in tamamı olacaktı.
I'm absolutely certain this is gonna be the best thing we ever found and it's gonna be a complete T-Rex.
5 bin dolar zemindeki bir fosil için verilmiş o zamana kadar ki en yüksek paraydı.
$ 5,000 is the most that anybody had ever given anyone for a dinosaur, for any fossil in the ground.
O zamana kadar araştırılandan daha çoktu.
There was way more than we could have ever investigated.
sevgilisi benim de çünkü zor. O zamana kadar.
It is dangerous because I know her boyfriend, but... up.
- O zamana kadar.
- up.
Neden o zamana kadar öldürmek için tercih?
I do not think he finished it and killed himself.
Ama o zamana kadar korkarım ki Tamamen, "Hayır" falan olacağım.
But, until then, I'm afraid I'm gonna have to be all, "no."
O zamana kadar tam şimdi ve burası geçmişten daha iyi olabilir.
Until then, the right here and right now might be better than yesterday.
O zamana kadar da kendi dayanak noktan ol.
And until then... Be your own anchor.
O zamana kadar seninle kalacağım.
But until then, I'll stay with you.
- Ve o zamana kadar?
- And until then?
Aria o zamana kadar döner.
Aria should be back by then.
Umarım o zamana kadar delice şeyler olmaz.
I just hope nothing else crazy happens between now and then.
Akciğerlerim beni öldürecek ancak o zamana kadar...
My lungs will be the death of me. Till then...
Çok geç olabilir o zamana kadar.
It'll be too late.
Ama o zamana kadar biz balayımız için Manali'ye doğru yolda olacağız.
We'll already be off to Manali for our honeymoon.
Onu o zamana kadar bırak bu zaferin tadını çıkarsın.
Let him enjoy this victory till then.
O zamana kadar, iyi halden serbestsiniz.
Until then, you are released in good faith.
Ama o zamana kadar, bir pislik olmam onu koruyacaksa, bir pislik olmak zorundayım.
But until then, if being a jerk's the only way to keep her safe, then that's what I'm gonna have to be.
Ama o zamana kadar başka oyun yok.
But until then, no more games.
Ama o zamana kadar... bazı zombilikler sergileyebilirsin.
But until then, you may experience some zombie-ism.
Tamam o zamana kadar annenle güzel vakit geçir.
Okay, until then, enjoy your time with your mom.
O zamana kadar ölmüş olabilir.
He could be dead by then!
O zamana kadar, şunu açıklığa kavuşturalım :
Until then, let's be clear :
O zamana kadar dikkatli ol.
Until then, be careful.
Ve hazır oluncaya kadar, o küçük sinsiyi arayacağımız zamana kadar da kapalı kalacak... Aksi takdirde bunu ateşin içine fırlatırım.
And it stays off until we're ready to call that little weasel and deal... otherwise I throw it into the fucking fire right now.
Evren o kadar yaşlıdır ki kozmik takvimde 10 milyon yıl öncesi ancak son yılın son gecesinde saatin 18 : 00 olduğu zamana denk gelir.
The universe is so old that, on the cosmic calendar, ten million years ago only takes us back as far as... 6 : 00 P.M. on the last evening of the last day of the year.
O zamana kadar eve gelip temizlemene yardım ederim.
What?
o zamana dek 17
o zamana değin 24
kadar 19
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zamana değin 24
kadar 19
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81