English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ O ] / Onları kaybettik

Onları kaybettik traduction Anglais

273 traduction parallèle
- Galiba, onları kaybettik.
- I think we lost them.
Onları kaybettik sayılır!
Don't you realize they're lost?
Karanlıkta onları kaybettik.
We lost them in the dark.
Onları kaybettik oğlum.
We lost them, boy.
- Sanırım onları kaybettik.
- We've probably lost them.
Onları kaybettik. Bu, burada olanları ortaya çıkartamayacaktır, değil mi?
That doesn't begin to put across what's going on here.
- Onları kaybettik.
- We've lost them.
Onları kaybettik.
I don't see it anymore.
Lanet olsun, onları kaybettik.
- Hell, we lost them.
Artık onları kaybettik.
Now we've lost them.
Söylüyorum sana, onları kaybettik.
They're lost, I tell you.
Onları kaybettik, Yüzbaşı.
We lost them, Captain.
Sanırım onları kaybettik.
I think we lost them.
Onları kaybettik!
We've lost them!
Peder, onları kaybettik.
Reverend, we lost'em.
Maalesef onları kaybettik Michael.
I'm afraid we've lost them, michael.
- Onları kaybettik.
We lost'em! All right!
Onları kaybettik.
We lost'em.
Sanırım onları kaybettik.
I think we lost'em.
1. takım, Wall Street bölgesinde onları kaybettik.
Unit One. Lost them in the Wall Street district.
Onları kaybettik.
We lost them, sir.
Onları kaybettik.
Lost them.
Onları kaybettik, hadi.
We've lost them, come on.
Bu taraftan gittiler ama onları kaybettik.
They went that way, but we're lost.
onları kaybettik!
We lost'em!
Evet, Harry, sanırım onları kaybettik.
Well, Harry, I think we lost them.
Senatör, görünüşe bakılırsa onları kaybettik.
Well, Senator looks like we've lost him.
- Sanırım onları kaybettik.
- I think we lost'em.
Onları kaybettik.
We lost them.
Onları kaybettik efendim.
We've lost them, sir.
Korkarım onları kaybettik.
I'm afraid they're gone.
Onları kaybettik.
We've lost them.
Park'ın güney yakasında onları kaybettik.
We lost'em. They're in the park, headed south.
Bu sabah bir çift uçak kaybettik ama... onlar daha fazlasını kaybetti.
Well, we lost a couple of planes this morning, but... - but they lost more.
Onları kaybettik, Kaptan.
We've lost them, captain.
- Onlar kazandı ve biz kaybettik. - Şimdilik öyle.
- They win, we lose.
Adamlarımızın üçte birini kaybettik. Ancak onlar olmasaydı bu ulus üç ya da dört aydan daha fazla yaşayamazdı.
We lost one in each three men e, without them, this nation would not have survived more than 3 or 4 months.
Yok bir şey, kaybettik onları!
Nothin'. We've lost'em!
Onları kaybettik.
Well, we lost'em.
Sanırım onları, bizim programımıza göre daha gelişmiş... başka bir programa kaybettik.
I think we've lost them to a program far in advance of ours.
- Kaybettik onları.
- We lost them.
Efendim onları kaybettik.
- Sir.
Onları bize emanet ettiler, ve tehlikeden korumayı emrettiler, ikisini de bir bir kaybettik.
To think they trusted us with those girls. And two in a row get stolen.
Onları kaybettik! Onları bulduk! Bay Kovacs, ne kadar kaldı?
Mr. Kovacs, how much longer?
Orada iyi adamlarımızı kaybettik ve onları ben yollamıştım.
We lost some good men up there, and I sent them.
- Onları kaybettik!
Damn it, Joe, we lost them!
Onları şeyde kaybettik...
They got lost when....
Gözden kaybettik onları.
We lost them.
İkisi hariç hepsini kaybettik. Onlar da hala kritik durumda. Johns Hopkins yanık tedavi bölümüne gönderdik.
We lost all but two and they're still in critical condition on their way to the burn unit at Johns Hopkins.
Onları burada kaybettik.
This is where we lost them.
Onlar yüzünden karantinaya almaya fırsatımız olmadan bir koloniyi kaybettik.
We lost an entire colony before we threw up a quarantine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]