Getir şunu traduction Anglais
216 traduction parallèle
- Getir şunu.
- ever since you came here. - Oh, get her!
Git, getir şunu.
Go get her.
Tut, getir şunu!
Bring her back!
Atla ve getir şunu!
Jump!
Getir şunu.
Bring it here.
Acele et ve getir şunu!
Hurry up and bring it!
Getir şunu!
Bring it!
Getir şunu!
Just g-get it!
Al, Clara! getir şunu.
Here Clara, fetch it down.
- Hadi, getir şunu!
Come on, get the lead out.
Yüzbaşı, git getir şunu.
Captain, go get it.
Geri getir şunu.
Put that back.
Getir şunu.
Get it!
- Bravo! Hadi getir şunu bana.
That one, give it to me.
Git getir şunu.
Go fetch him.
Öyleyse Tanrı aşkına, getir şunu.
Then for God's sakes, get it.
Git getir şunu hadi getir, getir, getir!
Go! Get it, get it, get it, get it, get it!
Geri getir şunu, Epstein!
BRING IT BACK HERE, EPSTEIN!
- Getir şunu.
- Bring that.
Getir şunu, getir şunu!
Bring it, bring it!
Çabuk gidip getir şunu.
Hurry and take it out. - Okay.
Getir şunu gerizekalı.
Get it, retard.
Getir şunu!
I want that!
Haydi Aslı getir şunu.
Come on Asli, bring it.
Müşterilerim ayarlarını bilirler hep. - Getir şunu.
- My friends handle their highs.
Acele et, getir şunu.
Hurry up and bring it.
Getir şunu.
Bring it on.
Git getir şunu.
Go get her!
Getir şunu buraya!
Get the fucking thing here.
Soğuk ışığın altına getir şunu.
Drag him into the cold beam.
Getir şunu!
Bring it in!
Getir şunu Victor.
Bring it on, Victor.
Şunu masaya getir.
You can bring that over to the table.
Git şunu al getir, çeki kaybetme sakın.
Get on down them steps, and make sure you don't lose that check.
Drago şunu getir...
" Drago, do this.
Şunu da getir.
Come here with that thing.
- Hayır, şunu getir.
- No, no, bring me that one.
- Scorch, öne çık. - Hayır, şunu getir. - Seni seçti!
You could've said twine, toothbrushes, chewing gum under the seat at the theater.
- Şunu hemen geri getir!
- Chef, what's this?
Şunu dışarı getir.
Bring that damn thing out on the porch.
Şunu arka tarafa getir Face.
HANNIBAL : Bring it around back, Face.
- Şunu buraya getir.
- Bring that one around here, OK?
Hep alıyorum, getiriyorum, şunu al gel, bunu getir...
I'm always fetching and carrying, get this, get that...
Şimdi şunu al, oraya gir ve biraz para getir.
Now, you take this piece and go in there and bring home the big eagle.
Hayatım, şunu ortaya getir.
Honey, move the thing in the middle.
Şunu doldur, yarın geri getir, tamam mı?
Fill this out, you bring back tomorrow, all right?
İçerden şunu üstünde saracak bir şey getir.
Hey, go in the house and get me something to roll this up with.
Bana şunu getir, Hubert!
Get her for me, Hubert!
Theodorus... şunu da yanında getir.
Theodorus... Bring that with you.
TK, haydi getir şunu!
do it!
İyi bir çocuk ol ve şunu doldurup getir.
Can you be a buddy and go fill that with somethin'?
şunu 97
şunu biliyor musun 19
şunu söylemeliyim ki 59
şunu kafana sok 20
şunu unutma 42
şunu demek istiyorum 22
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
şunu izle 69
şunu kapatır mısın 20
şunu biliyor musun 19
şunu söylemeliyim ki 59
şunu kafana sok 20
şunu unutma 42
şunu demek istiyorum 22
şunu alır mısın 16
şunu söylemek istiyorum 27
şunu izle 69
şunu kapatır mısın 20
şunu bil ki 30
şunu al 120
şunu söyleyeyim 38
sunuz 69
şunu görüyor musun 85
şunu da al 21
şunu alın 21
şunu keser misin 82
şunu alayım 31
şunu açıklığa kavuşturalım 51
şunu al 120
şunu söyleyeyim 38
sunuz 69
şunu görüyor musun 85
şunu da al 21
şunu alın 21
şunu keser misin 82
şunu alayım 31
şunu açıklığa kavuşturalım 51
şunu bir dinle 33
şunu bana ver 52
şunu oku 25
şunu söylemeliyim 21
şunu tut 56
şunun gibi 24
şunu dinleyin 96
şunu iç 23
şunu yap 25
şunu dinle 257
şunu bana ver 52
şunu oku 25
şunu söylemeliyim 21
şunu tut 56
şunun gibi 24
şunu dinleyin 96
şunu iç 23
şunu yap 25
şunu dinle 257