English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ O ] / Onun için üzülüyorum

Onun için üzülüyorum traduction Anglais

308 traduction parallèle
Onun için üzülüyorum. Sen üzülmüyor musun?
I feel rather sorry for him, don't you?
Kulağa aptalca geliyor, ama onun için üzülüyorum.
It sounds kind of silly, but I'm sorry for him.
- Onun için üzülüyorum.
- I'm sorry for him.
- Onun için üzülüyorum.
- I'm worried about her.
Onun için üzülüyorum.
I feel sorry for him.
Evet, ama bana karşı hep çok nazik davrandı, onun için üzülüyorum.
Yes, I know, but she's always been awfully kind to me, and I feel so sorry for her.
Her neyse, onun için üzülüyorum.
Anyway, I feel sorry for him
Sana yardımcı olamadım ama onun için üzülüyorum.
I couldn't help but feel sorry for him
Onun için üzülüyorum.
I feel sorry for her.
Sadece onun için üzülüyorum.
I can only feel sorry for her.
Onun için üzülüyorum.
I'm sorry for him.
Onun için üzülüyorum ama yalandan nefret ederim.
I feel sorry for him, but I hate lying.
Onun için üzülüyorum.
I have a great compassion for her.
Onun için üzülüyorum.
I'm sorry for her.
Onun için üzülüyorum.
I feel kind of sorry for her.
Onun için üzülüyorum.
I do feel sorry for him.
Onun için üzülüyorum.
I am touched by him.
- Onun için üzülüyorum, hepsi bu.
- I feel sorry for him, that's all.
- Her neyse. Onun için üzülüyorum. - Ben de.
But a poor girl.
İşten geç çıkıyor. Onun için üzülüyorum.
When she gets in from work, such ungodly hours she keeps.
Ama onun için üzülüyorum.
But I feel sorry for her
- Onun için üzülüyorum.
- I just feel sorry for him.
- Onun için üzülüyorum.
I feel sorry for him.
Sadece onun için üzülüyorum.
He's the only one I feel sorry about.
Onun için üzülüyorum.
I feel... sorry for him.
Onun için üzülüyorum ama o burnu büyük babasıyla konuşmak istemem.
I feel sorry for him, but I wouldn't talk to his stuck-up father.
Böyle girip çıktığından dolayı onun için üzülüyorum.
I feel bad about this person coming in and out like this.
Onun için üzülüyorum.
I feel sorry for it.
Onun için üzülüyorum. Belki de sorun benim.
I feel sorry for him... maybe me.
- Onun için üzülüyorum.
- I felt sorry for him.
Zavallı Valera, onun için üzülüyorum.
Poor Valera, I feel for him.
Ve onun için üzülüyorum.
And I feel sorry for her.
Hâlâ onun için üzülüyorum.
I still feel sorry for her.
- Ben onun için üzülüyorum.
- I feel sorry for him.
Sen umurumda değilsin, ama onun için üzülüyorum.
I don't care about you, but I feel sorry for her.
Bak, onun için üzülüyorum, yardım etmek istiyorum.
Look, I feel sorry for her. I want to help her.
Onun için çok üzülüyorum.
I'm awfully sorry for him.
Ama onun için çok üzülüyorum.
But I feel sorry for him
Emin ol onun için çok üzülüyorum.
I sure feel sorry for him.
onun için çok üzülüyorum.
My heart just bleeds for him.
Onun için üzülüyorum ama...
Maybe that's it.
Onun için çok üzülüyorum.
I feel awfully sorry for him.
Onun için çok üzülüyorum.
I feel awful for her.
Onun için gerçekten üzülüyorum.
I really feel sorry for her.
Onun için çok üzülüyorum.
I feel so sorry for her.
Onun gibi bir serseri için neden üzülüyorum? Parayı verip, eve dönmeliyim.
When I had the heart attack on the train you gave me my medicine.
Bazen, onun için biraz üzülüyorum.
I feel a bit sorry for her sometimes.
Sadece onun için biraz üzülüyorum ve burada daha ne kadar çalışması gerektiğini merak ettim.
I just somehow feel a little sorry for him, and I wondered how much longer he'll have to work here.
Bak, tabii ki onun için üzülüyorum...
!
Onun için çok üzülüyorum.
You know, I feel sorry for him.
Onun için çok üzülüyorum, anne.
Yeah. Well, I feel sorry for her, Mama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]