English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Sen benim

Sen benim traduction Anglais

27,849 traduction parallèle
Sen benim kızımın okuluna gidip park yerinin ortasında ona sorular mı sordun?
You go to my daughter's school, and out in the parking lot, you ask her fucking questions?
Lola'da İngiltere'de, sen benim son Lady'imsin, Greer.
With Lola in England, you're the last of my ladies, Greer.
Sen benim kardeşimsin.
You are my brother.
Pete... Biz hastanedeyken sen benim için çok önemli -
- Hey, Pete, um... you know, when we were in the hospital, you were such an important -
- Ama sen benim yastığımsın.
- Mmm, but you're my pillow.
Sen benim pantolon giymiş hâlimsin
♪ You are me in pants ♪
Sen benim yanımda olmalısın.
You should be on my side.
Marty, sen benim yeni yardımcımsın.
Marty. You're my new sidekick.
Sen benim kahramanımsın Callahan.
You're my hero, Callahan.
Szorlok sen benim komuta vardır, gitti.
Szorlok is gone, you are mine to command.
Sen benim tek umudumsun.
- You're my only hope.
Sen benim ilk ve tek en doğru arkadaşı.
- You are my first, and truest friend.
Sen benim efendim değilsin.
You are not my master.
- Sen benim karımsın, ne söylersem yapacaksın!
- You're my wife, you'll do as I say!
- Sen benim karımsın!
- You are my wife!
Sen benim tüm hayatımsın.
You are my whole life.
Sen benim evimde, benim yatak odamda misafirsin.
Here, you're a guest in my home, in my bedroom.
Sen benim patronumsun ve patronlar çalışanlarıyla yatmamalı.
You're my boss, and bosses shouldn't sleep with their employees.
- Ve sen benim burada herhangi bir art niyetim olduğunu düşünmeden önce için rahat olsun, art niyetim yok.
- And before you assume I have any ulterior motives here, rest assured, I don't.
Sen benim oğlumsun ve sonuna kadar birbirimize ait olmalıyız.
You are my son, and we belong together until the end.
Anlaşıldı ama sen benim karımsın.
Understood. But you're my wife.
Haddimi aştığımı biliyorum ama sen benim bebeğimsin. Seninle uğraşırlarsa karşılarında beni bulurlar.
I overstepped, but you are my baby, and if somebody messes with you, watch out.
Sen benim küçük kardeşimsin.
You're my kid sister.
Diana, bu dünyada benim için sen ve çocuklardan daha değerli hiçbir şey yok.
Diana, there is nothing in the world that means more to me than you and the kids.
Konuyu benim için sen seçtin. Powerpoint slaytlarını bile sen ayarladın.
You're the one who chose the topic and you even sent the slides to me.
Hem sen kimsin ki benim için endişe ediyorsun?
Who are you to be concerned about me? What right do you have?
Her şeyden haberim var benim de sen neden bilmiyorsun?
Everyone knew about it. Why do you ask? You didn't know?
Onu nasıl bana ve âlemine, gücüne, ebedi senana günah işlediği için affettiysem sen de benim günahkârlığımı bağışla. Merhaba.
Forgive me my trespassers, as I forgive him for trespassing against me, for thine is the kingdom and the power and the glory for ever...
Benim hayatım mahvolmuşken sen neden o şişko toptan bahsediyorsun?
Why are you talking about that fat poof when my whole life is falling apart?
Sen de benim elbise giymiş hâlim
♪ And you are me in a dress ♪
Ben senin asistanın değilim, sen de benim danışmanım değilsin.
I'm not your protégé, and you're not my mentor.
Sen kimsin ve benim kadavramla ne yapıyorsun?
Who are you, and what are you doing with my cadaver?
Canım benim, çok tatlısın sen.
Oh, well, aren't you a little sweetie pie?
- Benim için, sen doğduğundan beridir.
SASHA : For me, since before you were born.
Ameliyattaydın ama sen, bulabildiğim tek kişi oydu, ama öyle batırdı ki şu an, keşke benim ayağımı ters diksen.
Well, you were in surgery, and he was the only person I could find, but he's screwing it up so much that I really wish I'd "Reverse-Tootsie'd."
Sen... Tüm bunları benim için yaptın.
You...
- Sen de benim için çalışıyorsun.
- You work for me.
Benim otoritem altında sen olmadan kararlar alarak onları dizginlemek oldukça zor.
It's hard enough to keep them in line without you making decisions that completely undermine my authority.
Sen pek çok kez vekillik programının benim fikrim olduğunu söylemiştin.
Now, like you said many times, the surrogacy program was my idea.
Ama asıl soru ve benim bilmek istediğim ; sen bunu nasıl yapıyorsun?
But the real question is, and what I want to know, how do you do it?
Sonra ben bebeği evlat edineceğim ki böylelikle yasal olarak benim olacak sonra boşanacağız ve sen ebeveynliğe uygun olmadığın için bebek bende kalacak.
I then will adopt the baby so she is legally mine, and then the two of us will get divorced, and since you are unfit as a parent, the baby will stay with me.
Sen hiç... Sen hiç benim yaşımdaki kadınların derse girdiğini ya da okula geri döndüğünü gördün mü?
Have you... have you ever heard of a woman my age, um, taking classes or going back to school?
Sen hiç benim yaşımdaki kadınların derse girdiğini ya da okula geri döndüğünü gördün mü?
Have you ever heard of a woman my age taking classes or going back to school?
Sen de benim kadar iyi biliyorsun ki ; seks terapisi dünyada patladı.
You know as well as I do the world of sexual therapy is exploding.
Bence sen de benim gibisin.
I THINK YOU'RE LIKE ME.
Geldiği zaman sen de benim için aynısını yapacaksın, değil mi?
You know, and when it is, you'll, uh... You'll do the same for me. Right?
Aynısını sen de benim için yapardın.
I know you would have done the same thing for me.
Sen de benim ayağımdasın.
You're still on the clock! And you're on my foot.
Belki sen de benim herifime dokunmamalıydın.
Maybe you shouldn't touch my guy.
Sen de benim değişmemi beklememelisin.
But you can't expect me to change who I am, either.
Bunun kim olduğunu sen de benim kadar- -
And you know as well as I do that the only person who can do that is...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]