Seni tanımıyorum traduction Anglais
2,298 traduction parallèle
Seni tanımıyorum.
I don't know who you are.
Seni tanımıyorum bile.
I don't even know you.
Artık seni tanımıyorum bile.
I don't even know you any more.
Ama ben seni tanımıyorum!
But I don't know you!
Seni tanımıyorum.
I don't know you.
Aslında seni tanımıyorum ama bugün 12 : 45'de bizi aradın ya iyi biri olduğuna kanaat getirdim.
But at 12 : 45 today, you made a call- - you did the right thing.
Seni tanımıyorum bile ve sana yardım ediyorum.
I don't even know you and I'm helping you.
Bak, seni tanımıyorum.
Look. I don't know you.
Burada seni tanımıyorum.
I don't know you here.
Seni tanımıyorum.
I don't know you!
Seni tanımıyorum.
I don't actually know who you are.
Seni tanımıyorum bile ama şimdiden hoşlanmadım senden.
You know, I don't even know you, and I dislike you already.
Seni tanımıyorum.
I don't anything about you.
Seni tanımıyorum ama burada kafayı yemek üzereyim.
I don't know about you but I'm going stir-crazy here.
Seni tanımıyorum ki.
I don't know you.
Senden hoşlandım hoşlanmasına, sadece seni tanımıyorum.
Oh, I like you, I like you, I just don't know you.
Seni tanımıyorum ama bu kötü fikir oraya girmen
I say, do not know, but I do not have to explain why very bad idea return to the bar and try to clear things up with the idiots drunk you got a beating and now are congratulating and telling the beating.
Seni tanımıyorum.
- Don't know you.
- Seni tanımıyorum bile!
- I don't even know you.
- Seni tanımıyorum.
- I don't know you.
Seni tanımıyorum bile.
I don't even fucking know you.
Şehirdeki tüm bayilikleri tanıyorum ve seni daha önce hiç duymadım.
I know every dealership in this town, and I've never heard of you.
Sadece seni sevecek kadar iyi tanımıyorum.
I just don't really know you well enough to like you.
Seni anlamıyorum ama sesini tanıdım.
I-I can't understand you, but I can recognize your voice.
Bu durum biraz garip. Seni bile o kadar iyi tanımıyorum.
It feels kind of weird, I don't even know you.
Tamam, seni yalnızca iki haftadır tanıyorum ama senin gitmeni isteyecek kadar kabalaşmayacağım.
Well, I've only known you two weeks, but I don't want to be rude and tell you to leave.
Seni yeterince tanımıyorum.
Honey, I won't tell anyone.
- Bu adamı tanımıyorum seni de çok tanımam
Why is he handing me the money? I don't know him, I know you.
Hey, sadece seni tanımaya çalışıyorum tamam mı?
all right?
Evet. Sanırım ben de seni tanıyorum.
Yeah, I think I know you, too.
Ben seni tanıyorum da sen muhtemelen beni tanımıyorsundur.
I know you, but you probably don't know me.
Seni bütün hayatım boyuca tanıyorum kardeşim.
- I've known you my whole life, bro.
- Sanırım seni çok iyi tanıyorum.
I think I know you pretty well.
Çünkü seni pek tanımıyorum ayrıca benim düğünümü çaldın!
Uh, because I barely know you, and you stole my wedding!
Seni iyi tanıyorum, ayrıca senin psikoloğunum.
I know you well, plus I'm your psychologist.
Seni iyi tanıyorum. Ama sen kendini tanımıyorsun.
I know all about you but you don't know of yourself.
Seni hiç tanımıyorum ki. Salak.
I don't even know you, fool.
Seni neredeyse hiç tanımıyorum.
I hardly know you.
Seni hayatım boyudur tanıyorum!
I've known you my whole life!
- Seni tanımıyorum!
- I don't know you!
Bak, seni de, Kathy'i de tanımıyorum.
Look, I don't know you and I don't know Kathy.
Seni iyi tanımıyorum.
I mean, I don't know you that well.
Seni hiç tanımıyorum.
I don't know you.
Seni 3 yıldır tanıyorum ve her gördüğümde mutlu olduğumu bilmeni isterim.
I've known you for three years now. I've noticed that when I see you I'm happy and when I don't, I'm not happy.
Fakat arkadaşın burada değil, seni de tanımıyorum.
But your friend isn't here and I don't know you.
- Değil seni tanıyorum
No. I know. I'm Casper Philips.
Seni hiç tanımıyorum bile.
I don't know you at all.
Seni pek tanımıyorum ama şu an neyle karşı karşıya olduğunla yüzleşmeye hazır olduğunu da sanmıyorum.
I barely know you, but I suspect that you're nowhere near ready to confront what it is that you're dealing with at the moment.
Seni de tanımıyorum!
I don't even know you!
- Seni hayatım boyunca tanıyorum.
- I've known you my whole life.
Sanırım artık seni tanıyorum.
I think I know you now.
seni tanımıyorum bile 44
tanımıyorum 192
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
tanımıyorum 192
seni çok seviyorum 321
seni seviyorum 4697
seni çok özledim 187
seni görmek istiyorum 81
seni istiyorum 270
seni anlamıyorum 181
seni seviyorum baba 42
seni gördüğüme sevindim 550
seni seviyorum anne 35
seni çok özlüyorum 22
seni bekliyorum 106
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni çok merak ettim 17
seni öldüreceğim 623
seni seviyorum tatlım 16
seni orospu çocuğu 306
seni çok özlüyorum 22
seni bekliyorum 106
seni özledim 350
seni seviyorum bebeğim 22
seni hep seveceğim 33
seni çok merak ettim 17
seni öldüreceğim 623
seni seviyorum tatlım 16
seni orospu çocuğu 306