Sıcak değil mi traduction Anglais
632 traduction parallèle
Sıcak değil mi?
It's warm, isn't it?
Sıcak değil mi?
Hot, isn't it?
- Hava sıcak değil mi, Walter?
- My, it's getting warm, isn't it, Walter?
Nisan başı için hava çok sıcak değil mi Dr. Gurkakoff?
Isn't it very hot for so early in April, Dr. Gurkakoff?
- Sıcak değil mi?
- Hot, isn't it?
- Sıcak değil mi?
- Hot, ain't it?
Sıcak değil mi?
Isn't it hot?
Burası sence de biraz sıcak değil mi?
Well, it is a little warm here, isn't it?
Burası fazla sıcak değil mi?
Isn't it too warm here?
Çok sıcak değil mi, Mae?
Ain't she too hot, Mae?
Dünden beri hava sıcak değil mi?
It was still warm yesterday.
Çok sıcak değil mi, hanımefendi?
It's hot, isn't, Ma'am?
Hava sıcak değil mi?
Well, how do you like the heat?
Sizce de sıcak değil mi?
You're hot too, aren't you?
Bu akşam çok sıcak değil mi?
Isn't it terribly warm this evening?
Evet, aşağısı çok sıcak değil mi?
Oh, yes, it is very hot down there, isn't it?
Sıcak, değil mi?
Hot, isn't it?
Bugün çok sıcak, değil mi?
Terribly warm today, isn't it?
Bir sıcak su şişesi istersin değil mi?
Thank you very much.
Ne sıcak hava, değil mi?
Hot, ain't it?
Ayıcık çok sıcak bir keçi, değil mi?
Bearly's a very warm goat, isn't she?
Ayıcık çok sıcak bir keçi, değil mi?
I say, Bearly's a very warm goat, isn't she? - Of course, silly.
Kucağına sıcak bir kahve döküldüğünde, aniden ayağa kalkarsın ve arkanı dönersin. Sonrasında da neler olacağını bilemezsin, değil mi?
Well, when you have hot coffee spilt in your lap, you sorta... get up quick and turn your back and... never know what's gonna happen, do ya?
- Sıcak bir akşam değil mi?
- Warm this evening, isn't it?
Çok sıcak, değil mi?
Hot, ain't it?
Beraber çalışmaya çok sıcak bakmıyorsun, değil mi?
You're not so hot for putting in with me, are you?
Sizin o taraflarda durum bayağı sıcak, değil mi?
The situation is pretty warm in your part of the world, isn't it?
Felaket sıcak, değil mi?
Terribly hot, isn't it?
- Sıcak, değil mi?
- It's hot, isn't it?
- İçerisi sıcak olmuş değil mi?
- Warm in here, isn't it?
Sıcak, değil mi?
Hot, ain't it?
Yağmurun ve rüzgarın sesi ne hoş değil mi, burada güvende ve sıcak mıyız?
Ain't it nice hearing the wind and rain, and us in here safe and cozy?
Sıcak bir gün değil mi?
A warm day, isn't it?
Sıcak, değil mi?
Hot, isn't'lt?
- Sıcak, değil mi?
- Its warm, isnt it?
Sıcak, değil mi?
Isn't it hot?
Çok sıcak ve dokunaklı bir hikayeydi, değil mi?
That was a warm and touching little fable, wasn't it?
Biraz sıcak hissediyorsun, değil mi?
Feeling the heat a bit, are you?
Biraz sıcak bir gece, değil mi?
Kind of a hot night, isn't it?
- Sıcak, değil mi?
Hot, ain't it?
Seni hoş ve sıcak tutmamız lazım değil mi?
Now there's a devoted nephew for you. We got to keep you nice and cozy, don't we?
Sıcak, değil mi?
It's hot, isn't it?
Güneş keskin ve sıcak, değil mi?
Isn't the sun strong and hot?
Vay be, burası çok sıcak, değil mi?
My, it's hot in here, isn't it?
Sıcak, değil mi?
Hot, ain't it.
Ne kadar sıcak bir karşılama oldu değil mi?
It isn't a very warm welcome, is it?
Şafal söktüğünde sıcak bir kahve iyi olurdu, değil mi?
When dawns comes, you would like some hot coffee, no?
Hava sıcak, değil mi?
It's hot, isn't it?
Çok fena sıcak, değil mi?
I can't cope in this heat.
Sıcak, değil mi?
It's so hot.
Hava çok sıcak, değil mi?
Hot, isn't it?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi oğlum 33
değil mi kaptan 17
değil miydi 73
değil mi beyler 17
değil mi joe 23