English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yakaladılar

Yakaladılar traduction Anglais

1,699 traduction parallèle
- İşte onu yakaladılar.
- That hurt!
Onu yakaladılar.
- And they're
İnanılmaz, harika bir ritim yakaladılar.
It's amazing, they got this super swing.
Lanet olası Müntze sayesinde Tim'i yakaladılar.
Thanks to that arse called Muntze, they now have Tim.
Pençeleriyle ve uzun sivri dişleriyle yakaladılar onları.
With their claws and fangs they grabbed them.
Herkesi yakaladılar.
They got everybody.
En ufak bir açığını yakaladılar mı, tepene çıkarlar. İşte bunun gibi.
All right, the slightest bit of weakness and they could end up like that.
Bekle, Han'ı yakaladılar.
Wait! They've got Khan!
Bu sadık askerler, suçluları yakaladılar bile.
These loyal soldiers, already they have captured the criminals.
- Sizi birlikte mi yakaladılar?
- Did they pick you up together?
Seni neden yakaladılar?
That's right. What do they have you in for?
Anne! Onu yakaladılar.
they got her
Onu yakaladılar ve bir güzel becerdiler.
They chased him, they caught him and... Well, he was fucked.
Cengiz'i yakaladılar.
They caught Cengiz.
Onları da ben bastım ve beni yakaladılar.
I printed them, and they caught me.
Tamam, Onu yakaladılar.
It's alright! They got him
Ve peşimizden gelip bizi yakaladılar.
And then they came and chased us down.
- Beni kilerde yakaladılar.
- They caught me in the cellar.
Partideki çocuğu yakaladılar mı?
Did they catch the guy from the party?
Hayır, onu yaklaşık 1,5 yıl önce uyuşturucu satarken yakaladılar.
No. They caught him skimming the till about a year and a half ago.
- Onu yakaladılar ve öldürdüler.
They took her and killed her.
Ama birden bu şansı yakaladılar.
And then, suddenly, it was.
İki numara, Osorio'yu yakaladılar.
Busted our number two, Osorio.
Yo, Michael, seni yakaladılar mı?
Yo, Michael, they got you?
Stringer numarasını her gün değiştiriyordu, yine de, görüşmelerini baz istasyonundan yakaladılar.
You'll see that Stringer was changing his number every damn day and they still pulled the motherfucker's voice off a goddamn cell phone tower.
Seni yakaladılar, kafana silah dayadılar.
They grabbed you, had you at gunpoint.
Adamı yakaladılar mı?
Did they catch the guy?
Sonunda adamı başka bir çocuğu öldürürdükten sonra yakaladılar.
Eventually they got him when he killed another boy.
Onları yakaladılar mı?
Did they catch them?
Shelly ve Tracy öpüşmeye başladı, ben masanın üstüne atladım, onlar beni yakaladılar.
drunk Dolly and Tracy [? ] pomiciavano and I saltavo above the table and I accarezzavano.
Beni yakaladılar.
They got me.
Bilirsin bu öğretmenler ve polisler... bir hatanı yakaladılar mı... durmadan üstüne gelmeye devam ederler.
You know, the thing with the teachers and cops and whatnot, they always come at you like think they got you by the ass.
Beni ondan yakaladılar.
that's what they caught me for.
- Nucu'yu yakaladılar.
- They caught Nucu.
- Ama tekrar yakaladılar.
They took her back.
Onu yakaladılar.
They've got him.
Ne demek, "yakaladılar"?
What do you mean, "they"?
Bu adamların yasadışı olarak balık yakaladığından şüpheleniyor ve nerede yakaladıklarını öğrenmek istiyorlar ama balıkçılar tedbirli.
The tiny hillstar has two chicks.
Yazları da nehirde somon göçünü izleyebilirsin. Bozayıların onları nasılda havada yakaladıklarını da. Dünyanın en güzel yeri.
During the summer... watching as the salmon swim up the river... and black bears catching them in the air... this must be the most beautiful place on earth.
FBI'n bati kıyısından bazılarını yakaladıklarını duymuştum ama Hawai'den böyle kotu bir haber yoktu.
I've heard of such cases. The FBI arrested the men throughout the West Coast. But this is the first case when it comes to Hawaii.
Beni yakaladıklarını sandılar, ama ben onları cebimden çıkartırım.
They thought they had me, but I was too much for'em.
Fakat günün birinde karısı evimize gelip, kocasını deri kıyafetler giyen Majulio adlı bir herifle Yanni şarkıları eşliğinde oynaşırken yakaladığını söylerse hiç şaşırma.
But then one day his wife will come home, and then she'll find him with a guy named Majulio, wearing leather helmets and clubbing each other to Yanni's greatest hits.
Bernie'yi bile yakaladılar.
Someone got to him.
- Birini yakaladılar.
- They caught one.
Avcıların hepsi yakaladıklarını bana getirirler, sonra ben dağıtırım.
- Will you join us? - Maybe some other time.
Onu kaç kez ayakkabılarımı giyerken,... mücevherlerimi denerken yakaladım. Ve ona eşyalarıma dokunmamasını söyledim, ama hayır, neyim varsa almak istedi.
You don't know how many times I caught her wearing my shoes, trying on my jewelry... and I'd scream at her to leavemy things alone, but no, she wanted whatever I had.
Bunu yapan adamı yakaladılar mı?
They ever catch the guy who did it?
- Mickey, onları yakaladılar.
- Mickey, they've had it.
Hap işi. Martin 6 ay kadar önce bu herifin fiyat şişiren ve hâsılatı tırtıklayan genç satıcılarından birkaçını yakaladı.
About six months ago, he caught a couple of his teenage dealers overcharging and pocketing the change.
Onu buradan üç blok ötede yakaladım. Ayakkabılarında kanla kaçıyordu.
I found him three blocks from here, running with blood on his boots.
Hazırlıksız yakaladılar.
Caught us unawares.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]