Yakalayacağız traduction Anglais
1,849 traduction parallèle
Onları yakalayacağız.
We're going to get them.
- Biz bu sürüngeni yakalayacağız.
All right, listen, we are gonna... We are gonna catch this creep.
Bu adamları nasıl yakalayacağız?
All right, how are we gonna catch these guys?
Stenoyu takip edeceğiz ve onu kıskaçla yakalayacağız ya da mecbur kalırsak, şok ağı kullanırız.
We'll track the Steno, and we'll bag it with snares, or if we have to, we'll use a shock web.
Yakalayacağız onu.
We'll get him.
Yani, onu ormanlığa girdiğinde yakalayacağız, ha?
So, we get him when he goes into the woods, huh?
Onu serbest bırakacağız, takip edeceğiz, ve satışı yapmaya çalıştığında yakalayacağız.
We are going to let her go, follow her, and grab it when she tries to make the sale.
Bu şerefsizleri yakalayacağız.
- We're gonna get these fuckers.
Onu yakalayacağız.
We'll get her.
Raka'yı canlı yakalayacağız.
We will catch Raka alive.
Son olarak kendimize bir adet sanat hırsızı yakalayacağız.
And finally, we're going to catch ourselves an international art thief.
Onu yakalayacağız.
We will catch him
Foyet'i yakalayacağız.
We'll get foyet.
İnan bana, onu yakalayacağız.
I'm telling you, We'll get him.
Bu adamı yakalayacağız. Bize yaptığı şeyin bedelini ona ödeteceğiz
We are gonna get this man, and he is going to pay for what he did to us.
Onu yakalayacağız.
We will catch him.
Bu adamı yakalayacağız.
We're gonna catch this guy.
Foyet'i yakalayacağız Aaron.
And we'll get Foyet, Aaron.
Adamı yakalayacağız, anladın mı?
We are gonna get this guy, okay?
Hadi diyelim buradaydı, nasıI yakalayacağız?
Even if he were here, how would we arrest him?
Ne olursa olsun o piç kurusunu yakalayacağız o yüzden endişelenme.
We'll catch that bastard no matter what, so don't worry.
Bu adamı yakalayacağız, Mac.
We're going to get this guy, Mac.
Yarın yakalayacağız.
He goes down tomorrow morning.
Demek elemanı öyle yakalayacağız.
That's how we catch him?
Bu gece Gennevillier'de yakalayacağız.
We're going to get them tonight in Gennevilliers.
Yapan her kimse, yakalayacağız.
We're gonna catch the guy.
Bu sefer onları yakalayacağız.
This time, we'll get them.
Şu anda bir anlaşma için yola çıktığını öğrendik. Onu yakalayacağız.
We have reasons to believe he's about to make a buy now.
O orospu çocuğunu yakalayacağız.
We catch this bastard.
- Onu yakalayacağız, biliyorsun.
- We're gonna get him, you know.
- Var. O piç kurusunu yakalayacağız.
- Yeah, we're gonna catch this sucker.
Seni yakalayacağız.
We're gonna get you!
Onu yakalayacağız, Tommy.
We'll get him, Tommy.
Pekala, bunu yılda sadece birkaç kez yapma şansı yakalayacağız, o yüzden işte başlıyoruz.
All right, kids, we're only gonna get a few more chances to do this this year, so here we go.
Onu yakalayacağız.
We'll lick it up.
Her kim geri dönerse, yakalayacağız.
Whoever comes back, we'll grab them.
Bu adamı yakalayacağız...
We will capture this man...
Ama onları yakalayacağız.
Crawling around in the bilge, But we'll get them.
Ee, Burton ve adamlarını yakalayacağız.
So, we catch up to Burton and those guys,
Onları da yakalayacağız, Sam!
We're gonna catch them, Sam!
Ama hırsızı yakalayacağım.
But I'll catch the thief.
Bir şey yakalayacağımız yok. Çok lezzetli bir yemimiz var.
We're not gonna catch anything. / We have some very tasty bait.
Çocukları incitmeden şüphelileri nasıl yakalayacağımızı yazmamı istiyorsun.
you want me to write up how we apprehend these unsubs without risking the lives of the children.
Yirmi yıldır yakalayacağımız en kıymetli istihbarat olacaktır.
He'd be our most valuable intelligence catch in 20 years.
Onu yakalayacağız, sana söz veriyorum.
I promise you.
Kızını getirdikten sonra Kara Ejder'i yakalayacağım.
I'll catch Black Dragon after he returns your daughter.
Evet, sizi yakalayacağım. Parçalara ayırıp her gün bir parçanızı yiyeceğim!
I'll slice you up, dry your meat, and eat a tiny little morsel every single day!
Yakalayacağınız son adam bu olmalı.
That's the last guy you should be arresting.
Yakalayacağız.
We're gonna get him.
Bütün gece seni yalnız yakalayacağımı umarak bu masada oturdum.
I've been sitting at that table all night hoping to get you alone.
- Seni yakalayacağız!
You're gonna get it now!
yakalandın 36
yakalandı 21
yakalayacağım 23
yakaladım 595
yakalandım 32
yakala 462
yakaladık 100
yakaladı 27
yakalandık 16
yakaladın 24
yakalandı 21
yakalayacağım 23
yakaladım 595
yakalandım 32
yakala 462
yakaladık 100
yakaladı 27
yakalandık 16
yakaladın 24
yakalayalım 28
yakalayın 546
yakaladılar 18
yakaladım seni 179
yakala beni 35
yakalanacağız 19
yakaladım sizi 16
yakala onu 288
yakaladım onu 60
yakalayacağım seni 20
yakalayın 546
yakaladılar 18
yakaladım seni 179
yakala beni 35
yakalanacağız 19
yakaladım sizi 16
yakala onu 288
yakaladım onu 60
yakalayacağım seni 20