English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yakalandın

Yakalandın traduction Anglais

2,319 traduction parallèle
- Yakalandın!
- Got you!
- Yakalandın!
- Gotcha!
- Yakalandın, tatlım.
- Got you, sweetheart.
Nasıl yakalandınız?
How'd you get caught?
Wallowski ile görüşmeye karar verdiğiniz an İçişleri'nin radarına yakalandınız.
You came up on I.A.'s radar the minute you and Wallowski decided to start seeing each other.
Güvenlik görevlisi kimlik kartını tararsa, yakalandın demektir.
If a security guard scans your ID, you're busted.
Sanırım fena yakalandınız.
Looks like you're in a bit of a pickle.
Bu merete Irak'ta mı yakalandın?
You caught this shit in Iraq?
Sanırım orda... yakalandın.
I guess it's there... you've nabbed.
Yakalandınız!
Busted!
Bir şey çalarken yakalandın ve seni kurtarmamı mı istiyorsun?
Ahh. So you get caught stealing and you want me... to bail you out?
Yakalandın diye ödüm koptu. Jonah Santana'nın katil olduğunun kanıtını bulmakla meşguldüm.
Finding proof that Jonah Santana is the killer.
O yüzden mi yakalandın?
Is that why you got caught?
Hodges'a yakalandın.
You just got hodged!
"hey, Hodges'a yakalandın." Bu kadar basitti.
Around, and I got him down, and I said, "hey, you just got hodged." It was that easy.
Çeyrek milyon dolarlık metamfetaminle yakalandın ve bir Bölge Savcısı Yardımcısını öldürmeye teşebbüsle bağlantın var.
You were arrested with a quarter million in meth, and you are linked to the attempted murder of an a.D.A.
Kamyonetinde seri numaraları silinmiş olan... Oniki tüfekle yakalandın.
Caught red-handed, 12 shotguns, filed off serial numbers, in the back of your truck.
Anlatmak istediğim, yakalandın. - Ama endişelenme, ben de oynuyorum. - Gerçekten mi?
Point is you're busted, but don't worry, I play, too.
Ekip Lideri Do'nun hastalığına mı yakalandın?
Did you catch Squad Leader Do's disease?
Neden yakalandın, ağabey?
Why are you caught, hyung?
Yönetmen Bey. Suçüstü yakalandın. Suçüstü mü?
Director, you've just been found out.
Yakalandınız mı?
You two got caught?
Yakalandın, Maurice.
Gotcha, Maurice.
Ahjussi, yakalandın.
Ahjussi, you're busted.
Anneciğim, yağmura mı yakalandın?
Mommy, did you get rained on?
Guzman'ın yakalandığı bir sır. Konuşmaya başladı.
Guzman's capture is secret, and he has begun to talk.
Uzun menzilli bir atış olabilir, ama Ivanov Guzman'ın yakalandığını bilmiyor.
It may be a long shot, but Ivanov doesn't know Guzman's been captured.
Nasıl yaptınız, bilmiyorum ama Kaminsky'nin sevkiyatı dağıtılamadan yakalandı.
I don't know how you did it, but Kaminsky's shipment was intercepted before it could be distributed.
2 gün önce mücevher dükkanını soymaya çalışırken polise kimliği belirsiz bir halde yakalandı.
He got popped two days ago trying to rob a jewelry store, off an anonymous tip.
Yakalandığın için mi?
Is it because you got caught?
İzinsiz girmekten yakalandığınızı düşünün.
And to think I only picked you up for trespassing.
Bak, acele etmezsek birileri Gabe'in yakalandığını öğrenecektir.
Look, the longer we wait, somebody's gonna hear Gabe got busted.
Yakalandığınızda evli kalacak mısınız?
You two gonna stay married when you get caught?
Her neyse, geçen haziran federallerin baskınına uğradık,.. ... ve Nik'in kuzeni Sasha yakalandı ve o zamandan beri bir kişi eksiğiz.
Anyway, we got raided by the feds last June, and Nik's cousin Sasha got pinched, and we've been a man down ever since.
Çoğu çocuk, kafasını dağıtmak için aldığı yeterli kokainle yakalandığında, buradan kefaretle kurtulamaz. Hadi.
Most kids around here don't get bail when they're caught with enough cocaine for an "intent to distribute."
- Yakalandığını düşünmeye başlamıştım.
Thought maybe the law finally caught up to you. Yeah.
Luther'ın yakalandığı mekânda Mack ile ne yaptığını söyler söylemez öperim.
As soon as you tell me what you were doing with Mack at the scene when Luther got busted.
- Suç üstü yakalandın.
You got caught red-handed.
Elka'nın aklına, internette benim ileri derecede ölümcül bir hastalığa yakalandığım söylentisi yayma fikri gelmiş.
Elka came up with this Internet rumor... that I have this very, very promotable deadly disease.
Bakın bu adam suçüstü yakalandı
Look, put this white boy back in the bucket and I'll catch up with you all before I head out, ya hear?
Satürn'ün olağanüstü çekimsel cazibesine yakalandı. Daha da ilginç olanı, bilim adamları bugüne kadar 62 ay saydılar hepsi de Satürn'ün halkalarının içinde.
What's even more remarkable is that scientists have counted 62 moons embedded in Saturn's rings.
Ve çoğu da Yakışıklının yakalandığını görmek istiyor.
And there's a lot of interest in seeing Handsome taken off the street. I share your interest.
Bak, yakalandığın zaman, ki yakalanacaksın hayatının sonuna kadar ev hapsinde olacaksın.
Look, when you get busted... Which you will... you're gonna be grounded for your entire life.
Yakalandığını anlasın.
Let him know he's caught.
Dün bir olay mahallinde, geçen martta satarken yakalandığın patlayıcılarla eşleşen bir kalıntı bulduk.
We found some residue at a crime scene yesterday That matched explosives That you were busted for selling last March.
Şanslı olmayanların çoğu buluta yakalandı.
But most animals caught by the ejecta cloud aren't so lucky.
Almanya'nın birçok üst seviyedeki bilim adamı, mühendisleri ve teknisyenleri, yakalandılar ve Amerika'ya getirildiler, gizli bir projenin bir parçası olarak ; ( Paper Clip ) "Kağıt Kıstırmacı" operasyonu...
Germany's top scientists, engineers and technicians were captured and brought to America as part of a secret project known as operation paper clip.
Arkadaşların Cehennem'in Zincirleri'ne yakalandılar. Bak işte.
They've all been bounded to the Hell's chain.
Neden yakalandığını gizlememizi istiyorsun?
Why would he secretly sneak in, knowing that he'd get caught?
Bana göre Skipper'ın spikerlik hastalığına yakalandığını söyleyebiliriz.
I think we can safely say that Skipper is stricken with Anchormanesia.
Şey... Evlilik teklifinde bulunurken, bir hediye sunmak gelenektir fakat çok şaşkınım ve hazırlıksız yakalandım.
It's a customary to accompany a proposal with gifts but, uh...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]