Yapabileceğimiz bir şey olmalı traduction Anglais
152 traduction parallèle
Ama yapabileceğimiz bir şey olmalı.
But there must be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı mutlaka.
Surely there must be something we can do about it.
- Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
- There must be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's got to be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There must be something we can try.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There must be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There has to be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı. Gidebileceğimiz biri. Testler.
There must be something we can do, someone to go to, tests to be done.
- Yapabileceğimiz bir şey olmalı!
- There must be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There has to be something else we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı!
There must be something we can do!
Hepsi bir piknik için. Yapabileceğimiz bir şey olmalı. Kurbağa Malikanesi'ni bıraktığımız anda, Gelincikler buraya gelir Gelincik gibi.
The weasels will be in here like... weasels.
- Yapabileceğimiz bir şey olmalı. - Nasıl yaparız?
- There must be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There must something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There has to be something that we can do.
Joy, yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Joy, there's gotta be something that we can do. Go.
Biliyorum, ama yapabileceğimiz bir şey olmalı.
I know, but there's gotta be something that we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's gotta be something we could do.
Kim Ashley'ye yaklaşmaya kalksa Ricki parasıyla onları uzak tutmuş. Bizim yolumuzu da tıkıyor. Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Joe Templeton... put your hands right there.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Gotta be something we can do.
Bizi bulacaklardır. Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's gotta be something we can do.
Onları durdurmak için yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Must be something we could do to stop them.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There must be something we can do?
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's gotta be something we can do.
Jen, yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Jen, there's gotta be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
THERE'S GOT TO BE SOMETHING WE CAN DO HERE.
Tamam, onları dava edemiyoruz. Ama lütfen... Yapabileceğimiz bir şey olmalı!
All right, so we can't sue them, but, I mean, come on, please, there's gotta be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There must be something we can do. What?
Yapabileceğimiz bir şey olmalı ama?
Well there must be something we can do?
- Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Okay, there's got to be something we can do. Big dog!
Yapabileceğimiz bir şey olmalı, hiçbir şey yapmadan duramayız Piper.
There's got to be something we can do. We can't just do nothing, Piper.
Burada yapabileceğimiz bir şey olmalı.
ALL RIGHT, WELL, I MEAN, THERE'S GOTTA BE SOMETHIN'WE CAN DO.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's gotta be somethin'we can do.
- Bizim de yapabileceğimiz bir şey olmalı.
- There's got to be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
- There must be something we can do.
- Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
- Well, there's gotta be something we can do.
Beni ısırmadan, çimdiklemeden ya da küçük pençelerinle üzerimde gezinip durmadan yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Something that doesn't involve any biting, or nipping, or running up and down my body with your little rat feet.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
- There must to be something we can do.
Onu iyileştirebilmek için yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's gotta be something we can do for him.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's got to be something that we can do.
Dışarı çıkın! - Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
Look there must be something we can do.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There has to be something we can figure out.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı değil mi?
There must be something we can do, huh?
Hadi, yapabileceğimiz... bir şey, arayabileceğimiz biri olmalı.
Come on, there's got to be something we can do, someone we can call.
Tamam, yapabileceğimiz bir şey var olmalı.
Okay, well, there's gotta be something we can do.
Kwanis'i duydunuz mu bilmiyorum, ama onlar Rory'ye burs verdi. Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There must be something we can do.
Yapabileceğimiz başka bir şey olmalı.
There's gotta be something else we can do.
Yapabileceğimiz başka bir şey olmalı.
There's gotta be something else we can do to help him.
Yapabileceğimiz bir şey olmalı.
- There's gotta be something we can do.
Onu durdurmak için yapabileceğimiz bir şey olmalı.
There's got to be something we can do to stop her.
Bilirsiniz, bir yolu olmalı yapabileceğimiz bir şey... - Hayır, hayır!
You know,... there's got to be some way...
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğimiz bir şey yok mu 16
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğimiz bir şey yok mu 16
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilir miyim 52
yapabilir 51
yapabilirler 18
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabilir miyiz 38
yapabileceğim birşey var mı 19
yapabileceğim bir şey yok 101
yapabilirsem 24
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18