Zamaniniz traduction Anglais
6 traduction parallèle
Bunca çok is varken alisverise zamaniniz olmayacak.
With so much work, you won't have time for shopping.
"Simdi sizin zamaniniz." dedi.
"This is your time."
Lakin kurban veya mücrim eger zamaniniz geldiyse sizi buluruz.
But victim or perpetrator, if your number's up, we'll find you.
Bizi asla bulamazsiniz. Lakin kurban veya mucrim olun eger zamaniniz geldiyse biz sizi buluruz.
You'll never find us, but victim or perpetrator, if your number's up, we'll find you.
viskimu evde biraktim, ama bi kahve icin zamaniniz var mi?
I left my bourbon at home, but you have time for some coffee?
- Gitme zamaniniz geldi.
- It's time for you to leave.
zamanınızı boşa harcıyorsunuz 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanın var 16
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanın var 16
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanını boşa harcıyorsun 43