Çok geç değil traduction Anglais
1,076 traduction parallèle
Starbuck savunmanı nefsi müdafaa olarak değiştirmek için çok geç değil.
Starbuck... it's not too late to change your plea to self-defence.
Ama kurtuluş için çok geç değil.
But it's not too late to be saved.
- Kurtuluş için çok geç değil.
- It's not too late to be saved.
Çok geç değil.
It's not too late.
- Çok geç değil.
- Not too late.
Hem artık her ikimiz için de çok geç değil mi?
Isn't it too late for us anyway.
saat 8.35 çok fazla düşünmeyin, çok geç değil endişeleniyorum o yarın sabah geri gelir
At 8.35. I wouldn't make it weigh too much... It's not all that Late.
Bunun için artık çok geç değil mi?
Well, it's a little late for that, isn't it?
Henüz çok geç değil.
It's not too late.
Carmen, çok geç değil.
Carmen, it's not too late.
Hayır, çok geç değil.
No, it's not too late.
Carmen, çok geç değil!
Carmen, it's not too late!
Çok geç değil...
It's not too late.
"Çok geç değil" dedi kadın.
"It isn't too late," she said.
Neden çok geç değil? Neden değil?
Why isn't it too late?
Başladığını bitirmek için çok geç değil.
Well, it's not too late to finish what you started.
Hadi. Çok geç değil.
It's not too late.
- Ama çok geç değil.
- But it's not too late.
Çok geç değil, değil mi?
It's Christmas Eve. It's not too late, is it?
Çok geç değil.
- It's not too late.
Ama çok geç değil.
But it's not too late.
kusmuk ve gözyaşı için çok geç değil bir dakika annem ile babam ne olacak?
How come I have to learn responsibility and she doesn't?
Kararınızı değiştirmek için çok geç değil.
It's not too late to change your mind.
Çok geç değil, değil mi?
It's not too late, is it?
Kıyıya dönmek için çok geç değil.
It's not too late to disembark you.
Hayır, hayır, çok geç değil.
No, no, it's not too late.
- Çok geç değil mi?
- So late?
Hayatım, benimle gelmen için çok geç değil, kötü şeyler olmadan önce.
Sweetheart, it's not too late for you to come back with me, before something terrible happens.
Adını temize çıkarmak için hâlâ çok geç değil.
It is still not too late to clear her name.
Lanet olsun. Bunun için çok geç değil mi?
It's a bit fucking late for that.
- Hayır, çok geç değil.
- No, it's not too late.
Bunun için çok geç değil, değil mi?
It's not too late for that, is it?
Şimdi, senin için çok geç değil mi göreceğiz, hımm?
Now, we will see if not too late for you, hmm?
Henüz çok geç değil.
It's not too late yet.
- Bunun için çok geç, değil mi?
- It's a bit late for that now, isn't it?
söyle yaziyordu : Sahel, yalnizca çok geç kalindiginda gösterilenden ibaret degil ; ... çorakligin, tekneye sizan su gibi, girdigi topraklar.
He used to write to me : the Sahel is not only what is shown of it when it is too late it's a land that drought seeps into like water into a leaking boat.
On dakika içinde değil, ama çok geç olmadan demek.
It means not in the next 10 minutes and before late.
- Çok geç, Monk. - Geç falan değil.
It's too late!
Düzeltmek için çok geç, değil mi?
Too late to put it back together, isn't it?
Çalıları budamak için çok geç birsaat değil mi?
Isn't it awfully late to be trimming the hedges?
Benim için çok geç, ama senin için değil.
Now it's too late for me, but it's not for you. You can be saved.
Olanları değiştirmek için çok geç, fakat hatırlamak için geç değil.
It's too late to change what happened, but it's never too late to remember it.
Bunun için çok geç, değil mi?
It's too late for that, isn't it?
"Yaradanın doğum gününün ihtişamını gözümüzde canladırmaktan daha çok değil geç kalmamız."
"We come to late to do no more than... visualize the splendor of creation's birthday."
- Tamam, artık çok geç, değil mi?
- Well, it's too late now, isn't it?
Çok şükür ki henüz vakit geç değil.
Thank God you did, it's not too late.
Ama artık çok geç, değil mi?
Too late though, huh?
Artık benim için çok geç, ama senin için değil.
For me, it's too late, but not for you.
Onun için çok geç, fakat benim için değil.
Too late for her, but not for me.
Dürtüleri var. Pekâlâ. Çok geç değil.
Well, it's not too late, we can call it off.
Benim için çok geç ama senin için geç değil.
It's too late for me, but it's not too late for you.
çok geç 640
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç olmadan 54
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç artık 28
çok geç oldu 179
çok geç kaldın 48
çok geç olmadan 54
çok geç kaldık 53
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geciktim 21
çok geçmeden 34
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
çok geçmeden 34
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56