Öyle ya da böyle traduction Anglais
1,540 traduction parallèle
O dakikada, öyle ya da böyle... ikimizin de hayatını sonsuza kadar damgalamış oldu.
That moment. so long ago. marked the path of both our lives forever after.
Öyle ya da böyle, benim bu programa kayıt olmama yardımcı olacak.
One way or another he's gonna help me get into this program.
Öyle ya da böyle, jüriye güveniyorum.
Jury of my peers, and so on and so forth.
Anlarsınız ya, gösterdiğiniz sebepler öyle ya da böyle, biraz...
You know, your reasoning is somehow...
- Öyle ya da böyle, şimdi burada.
Yeah, well, either way, she's here now.
Öyle ya da böyle!
One way or anοther.
Öyle ya da böyle bir karara varmamız lâzım.
Well, we'll have to make a decision one way or the other.
Öyle ya da böyle hayatlar tehlikede.
One way or the other, lives are at stake.
Doktor raporunu öyle ya da böyle kabul edecek.
This doctor's certificate will stitch him up.
Kulübü geri istiyor, öyle ya da böyle.
He wants the club back, one way or the other.
Öyle ya da böyle, yakında barış olacak.
There'll be peace soon, one way or another.
Öyle ya da böyle, bu sizin kararınız değil.
It's not your call one way or the other.
Adalet yerini öyle ya da böyle, bulmalı.
Justice would be served, one way or the other.
Öyle ya da böyle, bunu bilmek bu aileyi rahatlatacaktır.
To know, one way or the other, would be a great release for the whole family.
Helena, öyle ya da böyle hepimiz o * spu olmuşuzdur.
Helena, we've all been whores at one time or another.
Hepimiz öyle ya da böyle bu yoldan geçtik.
We've all been there one way or another.
Bakın, öyle ya da böyle beni dinleyeceksiniz.
Look, one way or another, you're gonna listen to me.
Bak... Öyle ya da böyle, buraya yardım getireceğim.
Look, one way or another, I gotta get some support here.
Yarın gelsin, öyle ya da böyle,
Come tomorrow, one way or another,
Seni rahatlatacağım. Öyle ya da böyle.
I'm going to loosen you up one way or another.
Öyle ya da böyle, Tom, bunun doğru olup olmadığını öğrenmek üzereyiz.
One way or another, Tom, we're about to find out if that's true.
Bir hiç uğruna ölecek Josh, çünkü öyle ya da böyle seni bulacağız binayı yerle bir etmemiz gerekse bile.
She'll die for nothing, because one way or another we're going to find you, even if we have to tear this building apart.
Fakat senin için, öyle ya da böyle, bitti artık.
But either way, for you, this is over.
Öyle ya da böyle bir şekilde hastaneye gitmek durumunda kalacak ve yüzünü gösterecek.
With any luck, she'll get sick enough to need one and he'll show his face.
Aslında, neresinden bakarsan bak, öyle ya da böyle bu tünelin ucu karanlık.
Okay, any way you look at it, there is no light at the end of this tunnel.
Bahis mi oynayacaksın? Öyle ya da böyle Shane ve Paige'in beraber kalacakları üzerine mi?
You wanna make a bet on to whether or not Shane and Paige are gonna stay together?
Öyle ya da böyle olacaktı zaten.
It was gonna happen, sooner or later.
Öyle ya da böyle, olaylar o geminin yokedilmesi ile sonuçlanacak.
One way or another, events are going to result in the destruction of that ship.
Öyle ya da böyle gidiyorlar.
One way or another, they're going.
Ancak, öyle ya da böyle görev amacına ulaştı.
But one way or another the mission achieved its goal.
Öyle ya da böyle.
In one form or another.
Öyle ya da böyle, şanslı piçleriz.
All in all, we're lucky fucks.
Öyle ya da böyle.. ... yasak bölgeye gidiyorsun!
Like it or not, soldiers or not, you're going out into no-man's-land.
Whistler gitti. Öyle ya da böyle, geriye ikimiz kaldık.
Whistler's gone, and if not now, he probably will be soon, so it's you and me.
Öyle ya da böyle, bugün ringde hesaplaşacağız.
Either way, you're getting in the ring with me today.
Bu harika bir olay ve evet, hepiniz buna öyle ya da böyle katılacaksınız.
It should be a wonderful event. You are all required to participate in one way or another.
Öyle ya da böyle, İsa'nın oğlu yapar.
Jesus, more or less.
- Öyle ya da böyle, umurumda değil.
I don't honestly care one way or the other.
Hissediyorum, herşeyi düzelteceğim Öyle ya da böyle bu tecrübeyi yaşamam gerek
I am good driving a car. Do not you think? I feel that I have control of everything.
Öyle ya da böyle, hepimiz köleyiz.
In one way or another, we're all slaves.
Öyle ya da böyle, suçluydum.
One way or another, I was guilty.
Öyle ya da böyle.
One way or another.
Öyle ya da böyle sonunda buraya dönecektim zaten.
I was going to end up back here one way or another.
Öyle ya da böyle, doğal örnekler veya benzerleri bir şekilde daima olacaktır.
Like it or not, there are natural patterns and things will always happen a certain way.
Ne dersem yapacaksın. Öyle ya da böyle.
You'll do as I say, in one way or another.
Öyle ya da böyle, evet, alacağım.
One way or another, yes, I will.
Öyle ya da böyle göreceğim.
One way or another I will.
evet... ama, öyle ya da böyle, değişim zamanı gelecek.
Yes... But, one way or the other, change will come.
Öyle ya da böyle, o vasiyet soygun sırasında çalınmış.
Either way, the will was taken during the robbery.
Ben de masum birini öldürebilirdim... Pekala, sonuç olarak öyle ya da böyle bulmamız gereken başka bir ceset daha var.
I could have just killed any innocent - - all right, either way, we got another dead body to find - -
Eğer böyle bir şeyin olduğunu farz edersek onları asla yakalayamayız. Eğer öyle olsaydı, şimdiye kadar çoktan ölmüş ya da onların elinde kuklaya dönmüş olurdum.
If we acknowledge the existence of someone watching us from above, he would be impossible to catch... and I'd either be dead already, or be toyed with, forever...
öyle yapma 26
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle ya 85
öyle yaptım 45
öyle yap 58
öyle yaptı 25
öyle yaparım 22
öyle yapın 26
öyle yapacağım 74
öyle yapalım 41
öyle yapıyorum 18
öyle ya 85
öyle yaptım 45
öyle yap 58
öyle yaptı 25
öyle yaparım 22
öyle yapın 26
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle bir şey işte 17
öyle bir niyetim yok 19
öyle demek istemedim 274
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle bir şey işte 17
öyle bir niyetim yok 19
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle değil 521
öyle misiniz 16
öyle olsa iyi olur 27
öyle mi oldu 22
öyle mi söyledi 29
öyle kal 87
öyle miydim 20
öyle miyim 118
öyle değilmi 21
öyle değil 521
öyle misiniz 16
öyle olsa iyi olur 27
öyle mi oldu 22
öyle mi söyledi 29
öyle kal 87
öyle miydim 20
öyle miyim 118
öyle değilmi 21