English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bana verin

Bana verin traduction Espagnol

5,841 traduction parallèle
Kitapları bana verin.
Deme los libros.
Şunu bana verin.
Dame eso.
Onları bana verin.
Devuélvemelos.
Haç'ı bana verin ve ben de, hepinizin sabahı görmesine izin vereyim.
Entrégame mi Ankh y les permitiré vivir para ver la mañana.
Bana verin ve takas üzerine pazarlık yapalım.
Dámelo a mí, y discutiremos un intercambio.
- Çocuğu bana verin.
Dame el niño.
Tiresias'a çocuğunu vermeyecekseniz, o zaman bana verin... annesine.
Si no le vas a dar a Tiresias el niño, entonces dámelo a mí... su madre.
Sadece şu topu bana verin.Sayı çizgisiyle ben ilgilenirim.
Dadme el balón a mí. Yo lo llevaré hasta la zona de anotación.
Bana bir kutu boya ve 6'lık bira verin, bu bebeği bu gece hallederim.
Dame una caja de pinturas y un paquete de seis de cerveza, y terminaré ese bebé esta noche.
Bana bir örnek verin.
Pues póngame un ejemplo.
Sadece bana kart ve şifrelerinizi verin, bu aralar param yok.
Sólo necesito su tarjeta de débito y el número pin, porque no tengo plata.
Bana biraz zaman verin.
Espera un momento.
Sarı tuğla olsun ya da olması bana açık bir yol verin yeter.
Ladrillos amarillos o no, muéstrame el camino abierto cuando sea.
Seçenekleri gözden geçirmem için bana birkaç saat verin.
Denme unas horas para investigar opciones.
O zaman, formaliteyi geçelim ve bana bu Şüphenin Kardeşliği adlı terör hücresiyle ilgili bilgileri verin.
Bueno, ¿ entonces nos saltamos todas las formalidades y me ponen al corriente sobre esa célula terrorista... La hermandad de la duda?
- Bir dakika verin bana.
- Dame un minuto.
Bana bir tuğla verin göstereyim.
Dame un ladrillo, y te lo enseño.
Bana bir dakika izin verin.
Disculpadme un minuto.
Gazetelerle ilgili bir şey bulursanız bana haber verin.
Avísenme lo que encuentren sobre los diarios.
Evet, bana bir saniye verin ve ben de hafızasını geri getireyim.
Sí, dame un segundo y se la recuperaré a golpes.
Bana bir saat verin.
Denme una hora.
Yardımcı olabileceğim için aklınıza başka bir şey gelirse bana haber verin.
Y si se te ocurre otra manera en que pudiera ser de ayuda, házmelo saber
Bana telsizden saat başı rapor verin.
Repórtenme por la radio, cada hora.
Bana havlu verin.
Danme una toalla!
- Bana iki dakika verin.
- Sólo dos minutos más. Negativo, Omaha.
Bir şey duyan olursa bana da haber verin.
Si alguien oye algo, que me lo haga saber.
Ne? Evet, bana sadece fiyatları verin, olur mu?
Sí, simplemente dime los precios, ¿ de acuerdo?
Eğer hayat kurtarıp, suçluları yakalamak istiyorsanız... Bana kulak verin.
Si quieres salvar vidas y pillar a los malos, presta atención.
Durum değişirse, bana haber verin.
Si las cosas cambian, avísame.
Bana bir el atıverin.
Vamos, echadme una mano aqu �.
Ve bana araç kimlik numarasını verin.
Y consígueme ese número de bastidor.
Bana söz verin.
Prométamelo.
Açık bütün dosyalarımı Hitchock'a verin, bir anda havaya girdi adam. Bana da yeni 20 tane verin.
Dar a todos mis casos abiertos a Hitchcock, que de repente está que se sale, y asignarme otros 20 nuevos.
Henüz anlamıyorum ama bizi bu şekilde izliyormuş işte. Bana bir saat verin.
Aún no lo comprendo pero esa es la forma en que ella nos observaba.
Bana beş dakika verin.
Denme cinco minutos.
Temas kurar kurmaz bana rapor verin.
Infórmenme a mí tan pronto hagan contacto.
Haklıysam, hiçbir şey söylemeyerek bana bir sinyal verin.
Si tengo razón, dame una señal sin decir nada.
Lütfen bana adınızı ve adresinizi verin.
Deme la dirección y el nombre por favor.
Bana konuş onunla, Raul için izin verin.
Déjame hablar con ella, Raúl.
Bunu çözdüğünüzde bana haber verin.
Avísenme cuando solucionen esto.
Bana biraz izin verin, onunla konuşayım olur mu?
¿ Me dejan hablar con él un segundo?
Bana Elmo verin.
Dame a Elmo.
Bana D-10 normal çözelti verin Get me D-10 normal saline
Truco o trato. Consígueme salino normal D-10.
Bittiğinde bana haber verin.
Hazme saber cuando todo haya terminado.
- Söylediklerinizi anliyorum ve haklisiniz. - Ama bana biraz zaman verin.
Escucho lo que dices, y no estás equivocado, pero dame un poco de tiempo.
- Bana kadeh verin!
- ¡ Qué me brindes comida!
Bana bir saat verin.
Dadme una hora.
Gerçek bir aşçılık sınavı bu. 15 dakika verin bana.
Es un reto culinario real.
Bana numaranızı verin, buluşmak için bir zaman- -
Deme un teléfono y podremos quedar para que...
Eğer herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa, bana haber verin.
Si necesita algo, solo dígamelo.
Eğer herhangi bir şeye ihtiyacınız olursa lütfen bana haber verin, tamam mı?
Si hay algo que necesite, - por favor solo hagámelo saber, vale.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]