English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bir karar ver

Bir karar ver traduction Espagnol

455 traduction parallèle
Hadi Ezio, bir karar ver.
Vamos, Aecio, toma una decisión.
Bir karar ver artık!
¡ Decídete!
Bir karar verseler.
- A ver si por fin se deciden.
O yüzden, hemen burada ve şimdi bir karar ver.
Así que decídelo aquí y ahora :
Ne istiyorsun be adam, bir karar ver?
Demonios, ¿ qué es lo que quieres?
Yeter ki bir karar ver.
Pero decídete.
- Bir karar ver sen de!
- Hazte a la idea, ¿ vale?
Senin beklediğin yönde olmayabilir ama bence akıllıca bir karar verdi.
Ha tomado una decisión. Quizá no era lo que esperabas pero, a mi modo de ver, es una decisión prudente.
Bir kere olsun bir karar ver.
Por una vez, toma una decisión.
- Bir karar ver artık, babalık.
- Decídete, amigo.
Buralarda kimin kime ait olduğuna artık bir karar ver.
Ya puedes decidir de una vez quién pertenece a quién.
Evlat, bol bol düşün ve bir karar ver.
Toma tu tiempo, y decídete.
Şimdi bir karar ver, Steve.
Toma una decisión. Pero que sea la correcta.
Bir karar ver.
Decídete de una puta vez.
- Bir karar versin artık.
- A ver si se aclara.
Bir karar ver artık be!
Ponte de acuerdo.
- Bir karar ver ama!
¿ En qué quedamos?
Bir karar ver!
¡ Decídase!
Ketchworth'e vardığımda, kesinlikle kararımı vermiştim... Alec'le bir daha görüşmeyecektim.
Cuando llegué a Ketchworth, decidí que no volvería a ver a Alec.
Ne kadar sık benimle bir daha görüşmeyeceğine karar verdin?
¿ Cuántas veces has pensado en no volverme a ver?
* Sonra, bir gece, onunla konuşmam gerektiğine karar verdim... * İkimiz için bir gelecek, bir çıkış yolu var mıydı, yok muydu, anlayacaktım.
Una noche, decidí que teníamos que hablar y ver si teníamos algún futuro, alguna forma de estar juntos.
Buradaki gelişimini büyük bir dikkatle takip ettim... Ve memnuniyetle söylüyorum ki seni şirkete almaktaki kararımda son derece haklıymışım.
He observado con atención sus progresos aquí... y me congratula ver que ha justificado plenamente mi decisión... de invitarle a entrar en la casa.
Bir daha seni görmemeye karar verdim.
Decidí no volverle a ver.
Ben de kulüpten ayrılıp başka bir yerde yemeye, sonra geri gelip, o alçak oradaysa yakalamaya karar verdim.
Así que decidí irme del club, comer en algún sitio cercano... y luego regresar aquí para ver si podía atrapar al bribón.
Aklımı biraz bu işten uzaklaştırmak için sinemaya veya o tarz bir yere gitmeye karar verdim.
Decidí ir al cine o algo por el estilo... para ver si podía despejar mi mente un rato.
- Bir karar ver!
- Decídete.
Öyle ki, dünyanın diğer yerlerindeki insanların nasıl yaşadıklarını öğrenmek için yelkenli bir gemiyle uzun bir yolculuğa çıkmaya karar vermiş.
Y decidió ver como vive la gente del el resto del mundo. Por eso partió en un largo viaje, en un velero grande.
Oh, hayır, efendim. Bir sonraki adım olarak ne yapacağınıza karar verdiniz mi, efendim?
No, claro. ¿ Ha decidido a quién quiere ver ahora?
Babası çok iyi bir arkadaşımdı onu aramak için buralara geleceğini söylediğinde, bayanı yalnız bırakmamanın doğru olacağına karar verdik.
Yo era un buen amigo de su padre y al ver que pretendía emprender la búsqueda ella sola decidimos acompañarla.
Tapınakta falıma baktırdım..... bu yolculuğun iyi bir karar olup olmadığını öğrenmek için.
Pregunté mi'fortuna'en el Templo Bishamon para ver si este es un buen momento para empezar un viaje.
Sen karar ver. Bir çift yumrukla mı kalmak istersin yeteneğini ödünç vermek mi?
Ud. decide si quiere terminar con un par de muñones... o prestarnos su talento.
Savaşı kimin kazanacağına karar ver. Ve eğer bir terslik olur da Almanlar Londra'yı alırsa, Tanrı yardımcın olsun.
tienes que decidir quien va a ganar esta guerra y Dios te ayude si los alemanes a Londres.
Karar almamız uzun sürmedi. Şehir değiştirmeye ve bir daha birbirimizi hiç görmemeye karar verdik.
Tomamos una rápida decisión de separarnos... y no volvernos a ver nunca.
Güzel bir işbirliğiydi ve kararıma kişisel olarak kimse sebep olmadı sadece başka planlarım var.
Fue un placer colaborar y mi decisión no tiene nada que ver con la empresa... Sólo tengo otros planes.
Aylar sonra ilk defa hiçbir yakınlık olmadan kendimi bir kadına adamaya karar vermiştim.
Fue la primera vez que me dediqué a una mujer por meses sin ver ningún tipo de progreso.
Haberi duyunca, önce buraya uğrayıp, bir miktar yolluk çıkarmağa karar verdim.
Y decidí pasar por aquí a ver si tenía suerte y descubría alguna mina.
Barry bir daha Nora'yı görmemeye karar verdi.
Barry decidió no ver nunca más a Nora.
Ve böylece, olağanüstü bir tesadüfle kader, öyle görünüyor ki, Brad ve Janet'in arkadaşları Dr. Everett Scott ile olan buluşmalarına katılmalarına karar vermişti.
Y así, por alguna extraordinaria coincidencia el destino quiso que Brad y Janet acudieran a ver al Dr. Everett Scott.
Bob'u bir daha görmemeye karar verdim.
He decidido no volver a ver a Bob.
Karar senin, bir düşün. silahını ver... - ve gidip şu roketleri bulalım.
¡ Así que calcúlalo, suelta el arma yvámonos a buscarcohetes!
Bu kararı verirken, iki davalıyla hiç ilgisi olmayan hukuki bir duruma dayanmalıyım.
Me debo pronunciar sobre una cuestión jurídica... que no tiene nada que ver con estos dos acusados.
Fraiser oyunumu izlemek için kalmıştı ve çok zor karar vererek bize iyi bir hakemlik yapmıştı.
Frasier queda por ver mi juego, y de buen humor arbitrar una llamada cercana para nosotros.
Kararını bir an evvel ver, olur mu?
Decídete pronto, ¿ eh?
Bir kaç dakika sonra ders başlıyor. - Derse gir, bir dene, kararını ver.
Tenemos una clase ahora participa y luego decide.
Bizimle bir iki kere çık. Bir bak bakalım. Sonra girip giremeyeceğine karar ver.
Ven con nosotros un par de veces, ves cómo es y decides.
Bir fotoğrafçıya gidip birlikte hatıra fotoğrafı çektirmeye karar vermişler.
Decidieron ver a un fotógrafo para tener una foto de recuerdo.
O halde manzaralı bir yoldan gitmeye karar verdiğim için şanslısın.
Tienes suerte de que viniera por aquí para ver el paisaje.
Fakat doğru bir karar ver.
Acordate :
Şef, bak, karar vermeden önce şunlara bir bakmak zorundasın.
Jefe, antes de tomar una decisión tiene que ver esto.
Niles'ın odasında bir şeyler bulabilir miyim diye bakmaya karar verdim.
Decidi ir a la oficina de Niles para ver si averiguaba algo
Bir gün biri karar verir ve harekete geçer.
Algún día, alguien iba a venir aquí para ver de qué se trata.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]