Fena değil traduction Espagnol
8,068 traduction parallèle
- Hiç fena değil aslında.
Oh, lo vas a hacer muy bien.
Maaş fena değil.
No está mal pagado.
Fena değil..
No está mal.
Fena değil, Madam.
No está mal, señora.
Hiç de fena değil.
No está mal en absoluto.
- Fena değil.
Aceptable.
- Hiç fena değil.
- No está mal.
Hiç fena değil.
¡ No ha estado nada mal!
Fena değil.
No está mal.
Fena değil, fena değil.
No está mal, no está mal.
Fena değil işte.
Está bien, sí.
Başın nasıl oldu? - Fena değil.
- ¿ Cómo está tu migraña?
Fena değil?
No está mal.
Fena değil!
No estuvo mal.
Elimdeki tek şey büyükannemin eski geleneksel düğün müzikleri ve hala tam anlamıyla nasıl ritimleri senkronlayacağımı çözemedim ama yine de fena değil, değil mi? Berbat.
Todo lo que tengo son los viejos discos de Klezmer de mi abuela, y aún no he descubierto cómo sincronizar los ritmos, pero no está mal, ¿ verdad?
Fena değil.
Nada mal.
Demek istediğim, sanırım görüşünü fena değil.
Digo, supongo que está algo guapo.
- İşte bu! - Fena değil.
¡ Sí!
Benim yerim de pek fena değil.
Sí, bueno, yo estoy en un sitio perfecto.
Fena değil, biraz hamamböceği gibi.
No está mal. Un poco depresivo.
- Fena değil. 53 saniye.
No está mal. 53 segundos.
Ama bugün de fena değil.
Pero... hoy día tampoco está mal.
Eh, fena değil.
Más o menos.
Boş bir pozisyon buldum. Parası da fena değil... Koçluk.
Pagan menos que en la escuela, pero... encontré un puesto de entrenador.
Fena değil.
Sí, no tan mal.
- Aksanın... fena değil.
- Tu acento no está mal.
Evet, bowling fena değil ama ayakkabılar iğrenç.
- Sí, el boliche es bueno, pero los zapatos son un asco.
Fena değil.
No mucho.
- Aslında bu şartlı tahliye memurlarından bazıları fena değil.
Algunos de los agentes de la condicional no están tan mal.
- Fena değil. - Evet.
- Nada mal.
Fena değil ama bir hemşire daha kaybettik.
Lo está haciendo bien, pero acabamos de perder otra enfermera.
14 yaşımdaydım. Hiç fena değil.
14 días Oh, eso no es tan malo.
Fena değil.
- ¿ Qué piensas?
Jelatinin tadı gerçekten de fena değil.
De hecho la gelatina no sabe nada mal.
- Fena değil.
La siento bien.
- Fena değil Prince.
¡ No está mal, Prince!
Fena çıkmamışız, değil mi?
No está mal, ¿ no?
Hiç fena fikir değil.
No es mala idea.
- Fena fikir değil.
Eso no es una mala idea.
Aşırı derecede kazanmak istiyorsun, değil mi? Fena halde.
Lo quiere desesperadamente, ¿ verdad?
Aslinda hiç de fena bir tavsiye degil.
Que en realidad no es un mal consejo.
Fena degil.
Ah, está bien.
- Evet fena çuvalladınız değil mi?
- Sí, están jodidos, ¿ no?
- Eh işte, fena değil.
Está bien.
10 yaşındaki bir çocuk için fena sayılmaz değil mi?
Sí, nada mal para un niño de diez años, ¿ no?
Hiç de fena bir plan değil.
En realidad no es un mal plan.
Fena fikir değil.
No es mala idea.
İlk sefer için fena değil.
No está mal para la primera vez.
Fena değil mi?
¿ No es la gran cosa?
Çok fena akşamdan kalmayım, vücudum yorgunluktan bitecek ve söylediğin hiçbir şey mantıklı değil.
Tengo tanta resaca, y mi cuerpo se está descomponiendo y nada de lo que dices tiene sentido.
Hiç fena değil.
No está mal.
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
fena değil mi 27
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39