Kolay değil traduction Espagnol
6,579 traduction parallèle
İnsanlar tarafından cinayetle suçlanmak kolay değil.
No es poca cosa que haya gente que piensa que mataste a alguien, ¿ no?
6 aydır temiz ve şunu söyleyeyim bunu yapmak gerçekten hiç kolay değil.
Ha estado sobria por seis meses, y... déjeme decirle, eso no es algo fácil de hacer.
Doğru. Onu bu kağıtla aramayı istemek kolay değil.
No es fácil encontrar... a alguien al que nunca has visto.
Savaç bu sefer kolay değil. Barut, silah, her şey alınmalı.
No va a ser fácil, ésta vez.
Ana Rusya'ya yaranmak kolay değil.
La Madre Rusia no lo pone fácil.
Ama hâlâ ortalıkta dolaşan katilimin peşinden gitmemek benim için kolay değil.
Y es un lujo que no puedo disfrutar con mi asesino dando vueltas por ahí.
Sindirmesi kolay değil.
Es mucho para asimilar.
Bu tür bir suçlamayla yaşamak kolay değil.
No es fácil vivir con la culpa.
Evet, ama o kadar kolay değil.
Sí, pero no es tan simple.
Kolay değil, baba.
No es fácil, papá.
Şarkı çok kolay değil.
La canción no es tan fácil.
Hiç de düşündüğün gibi kolay değil!
¡ No es tan fácil como crees!
Kolay değil.
No es fácil.
- Yakalaması öyle kolay değil.
No eres tan fácil de apresar.
- Benim için de sandığın kadar kolay değil.
No es tan fácil para mí como piensas.
Korkarım bu o kadar da kolay değil.
Me temo que no es tan sencillo como eso.
İstediğiniz şey, beyler, kolay değil.
Lo que piden, caballeros, no es nada simple.
Kolay değil, fakat getirileri var.
No es fácil, pero hay recompensas.
Böyle bir şey geçirmek kolay değil.
Eso no era y apos ; t fácil de conseguir.
Şey, ııı.. bunu söylemek kolay değil.
Bueno... no hay una manera fácil de explicarlo.
Evet, şimdi böyle söylüyorsun, ama bebek büyütmek kolay değil.
Sí, eso dices ahora, pero es tarea de todos.
Ayrılmak kolay değil, biliyorum ama bu kusursuz bir iş.
Sé que partir no es fácil pero este trabajo parece perfecto.
Hiçbir şey kolay değil.
Nada es fácil.
Stewie, bu o kadar kolay değil. "Bana bir şey mi dedin bücür!" mü deseydim?
No es tan fácil Stewie. ¿ Qué diría usted si le dijera, "Hola, enano"?
Hayat sizin şu anda düşündüğünüz kadar kolay değil.
La vida no es tan fácil como ustedes piensan que será.
Başta evlilik kolay değil galiba.
Bueno, el matrimonio no es fácil, supongo.
İnan bana geleceği değiştirmek sandığın kadar kolay değil.
Créeme, cambiar el futuro no es tan fácil como piensas.
Kolay değil ama biz başardık.
Sí, pero lo hicimos.
Bu iş aslında o kadar da kolay değil.
No es tan simple.
Maalesef o kadar kolay değil.
Desafortunadamente, no es tan simple.
Çocuk yetiştirmek kolay değil ama emin ol sonunda, buna değer.
Ser padre no es fácil, pero te prometo, al final, merece la pena.
Eşyalarımı toplayıp gitmek o kadar kolay değil.
No me resulta fácil dejar todo.
O kadar kolay değil ama.
Es solo que no es tan fácil, ¿ sabes?
Aldığı görev hiç kolay bir iş değil. Kıyametin habercisi yeni doğan bir iblise suikast düzenlemek.
asesinar a un demonio del apocalipsis recién nacido.
Hiç kolay değil.
No es fácil.
Ama İnsaniyet Bakanlığı özerk bir kuruluş. Düşündüğün kadar kolay bir yer değil.
Pero el Departamento de Humanidad es independiente.
Kolay bir seçim değil.
No es una elección fácil.
Hiç kolay bir çocuk değil.
Por ello, son bastante inocentes.
Bildiğin gibi, cadı yakalamak kolay iş değil.
Como sabe, atrapar a una bruja no es tarea fácil.
Kızlara sataşmak kolay oluyor değil mi?
- ¡ Oh, sí! Es fácil para atormentar a las chicas, ¿ no?
- Bu kolay bir iş değil.
- Eso no es tarea fácil.
- Oldukça etkileyici. - Pek değil. Yani, ulaşım kolay.
Más de 50 yardas de distancia.
Beni çok iyi dinlemeni istiyorum çünkü hiç kolay bir şey değil.
Necesito que me escuches con mucha atención, porque no vas a encontrar esto tan fácil.
Sen de biliyorsun ki Tel Aviv'de, yakın bir yerde yaşamıyorsan, ordu sana ev sağlamak zorunda, ve bu pek kolay bir şey değil.
Usted sabe Kiryat no es una base para pernoctar Para aquellos que no viven en Israel, el ejército israelí tiene que encontrar un lugar para vivir, y pagar parte del alquiler. Y no es así de simple.
- Ne kadar kolay olurdu değil mi?
- ¿ No sería muy conveniente?
Sizin için de kolay olmadı değil mi?
Bueno, digo, no fue fácil para ustedes, ¿ no?
- Sana göre çok kolay, değil mi?
- No te importa nada, ¿ verdad?
- Temin etmesi o kadar kolay bir şey değil.
No son fáciles de conseguir.
- Ama kolay pek senin tarzın değil, değil mi?
- Pero ¿ Las cosas fáciles no son lo tuyo, verdad?
Kolay bir iş gibi geldi değil mi?
Pensaste que iba a ser un buen día de paga, ¿ no?
Bu hiç de kolay bir şey değil.
Esa no es una tarea fácil.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66