Onlardan biri traduction Espagnol
4,175 traduction parallèle
Onlardan biri.
Aquel también.
Jason da onlardan biri.
Jason es uno de esos.
Benim aldığım onlardan biri mi?
¿ Como el que compré?
Bir tip... Onlardan biri değil.
Ese tipo... no es una de ellas.
Bu onlardan biri...
¡ Es uno de ellos!
- O da onlardan biri.
Es una de ellas.
Sanırım Dedektif Wilden'ın arkadaştan çok düşmanı var. Bence onlardan biri bize bir iyilik yaptı.
Creo que el Detective Wilden tenía más enemigos que amigos y creo que uno de esos decidió hacernos un favor a todos.
- Evet, o da onlardan biri.
- Sí, es uno de ellos.
Kötü anneleri bilirim. Onlardan biri doğurdu beni.
Yo sé de malas madres.
Onlardan biri Dunwood için çalışıyor olabilir.
Uno de ellos puede que esté trabajando con Dunwood.
- Larry McPhee onlardan biri miydi?
- ¿ Larry McPhee era uno de ellos?
- Hala onlardan biri misin?
- ¿ Sigues siéndolo?
Şimdi kesinkes söyleyebilirim ki onlardan biri değilim.
Puedo decir que definitivamente que no soy uno de ellos.
Ya da onlardan biri.
O una de ellas lo hizo.
Onlardan biri kolay olan mı?
¿ Una de las dos es la fácil?
Lakin Kurta Klanı Katliamı'nda yer aldığın ve örümcek dövmeni çıkarttırmadığın için onlardan biri olarak sayılacaksın.
Pero como tú estabas involucrado en el ataque de mi tribu y posees el tatuaje, te considero una araña.
Bu onlardan biri.
- Sí. Eso es.
Burası onlardan biri değil.
Esto no es uno de ellos.
Henry'nin Langley'de ajanları var ve Annie, Seth Newman'ın da onlardan biri olduğunu keşfetti.
Henry tiene topos dentro de Langley, y Annie acaba de descubrir que Seth Newman era uno de ellos.
Bu onlardan biri işte.
Eso es todo.
Demek istediğim, bazı şeyler riske girmeye değer ve oğlum onlardan biri.
Quiero decir, algunas cosas valen el riesgo de todo, y mi hijo es uno de ellas.
Onlardan biri bu kız mıydı?
¿ Era esta chica una de ellos?
Onlardan biri mi?
¿ Uno de esos?
Bu onlardan biri. Kimlik teşhis edildi.
Identificación positiva.
Onlardan biri değildi.
No eran ellos.
O, onlardan biri olmak zorunda.
- Convertirse en uno de ellos.
Bu yolda şimdiye dek birkaç ödün verdim ama sen onlardan biri olmayacaksın.
He tenido que transigir en algunas cosas durante el tiempo que llevo aquí, pero usted no va a ser una de ellas.
Bizim de onlardan biri olduğumuzun farkına vardıklarından emin olmalıyız.
Necesitamos asegurarnos de que se den cuenta que somos uno más de ellos.
Henry'nin Langley'de ajanları var ve Annie de Seth Newman'ın onlardan biri olduğunun farkına vardı.
Henry tiene topos dentro de Langley, y Annie acaba de descubrir que Seth Newman era uno de ellos.
Onları alaşağı etmenin tek yolu onlardan biri olmak.
La única forma de derrotarlos es llegar a ser en uno de ellos.
Efendim, şimdiye kadar bir sürü pis şey yaptınız ama bu onlardan biri değil.
Señor, ha hecho un montón de cosas bajas y sucias, pero esta no es una de ellas.
İlmeğin boynuma geçmesini gerektiren çok şey yaptım ama bu onlardan biri değil.
Hay muchas cosas que he hecho por las que debería haber terminado en la horca y esta no es una de esas.
- Bu robotun onlardan biri olmadığına emin misiniz?
¿ Y está seguro de que este no es uno de ellos? Ya se lo he dicho.
Anlaşılan deden de onlardan biri.
Tu abuelo es uno de ellos.
Onlara sadece yardım etmiyorsun, onlardan biri olmuşsun.
No los estás ayudando, eres uno de ellos.
Senin de onlardan biri olmadığını nereden bilelim?
¿ Cómo sabemos que no eres uno de ellos?
O onlardan biri. - Bir kurt adam.
- Ella es uno de ellos.
Ama sen onlardan biri değilsin.
Pero no creo que tú seas una de ellos.
Bu üniformayla da olsa oraya adım attığım an onlardan biri olmadığımı bilecekler.
Incluso con este uniforme, si pongo un pie allí adentro, sabrán que no soy uno de ellos.
Chalky White onlardan biri.
Chalky White es uno de esos hombres.
Sen onlardan biri misin?
¿ Eres uno de ellos?
Ben çok şey olabilirim ama aptallık onlardan biri değil.
Soy muchas cosas. Estúpida no es una de ellas.
Jang Tae San da onlardan biri.
Creo que Jang Tae San es uno de ellos.
Hıncını herkesten değil birkaç insandan almalısın ve ben onlardan biri değilim.
Este rencor que sostienes contra un grupo entero de gente debería ser dirigido sólo a unos pocos, y no a mí.
Onlardan biri arkada.
Uno de ellos está en la parte de atrás.
Mark onlardan biri.
Mark es una de ellas.
Ben de onlardan biri olmak istemiştim.
En momentos como este, me gustaría ser uno de ellos.
Başka biri için onlardan yaptın mı?
¿ Las hiciste para alguien más?
O onlardan biri değil.
Él no lo es.
Onlardan herhangi biri umurumda değil.
No me importa... nada de eso.
Biri içeri girerse, onlardan önce sen onları görürsün.
Si alguien entra, lo verás antes de que te vean.
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
biri bana 23
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birinci 55
birine 18
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
birini arıyorum 33
biri vardı 17
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birini bekliyorum 30
birini arıyorum 33
biri vardı 17
birinci kural 18
birinci bölüm 38
biri gitti 31
biri mi öldü 17
birim 01 25
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101
birinci bölüm 38
biri gitti 31
biri mi öldü 17
birim 01 25
birini seç 19
birini öldürdüm 16
birinci manga 18
birinci subay 32
birinci sınıf 101