English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ O ] / Onu görüyor musunuz

Onu görüyor musunuz traduction Espagnol

63 traduction parallèle
Onu görüyor musunuz denizciler?
¿ La habéis visto?
Eğitim Şefi! - Onu görüyor musunuz?
¡ Ahora puedo verla!
Onu görüyor musunuz?
¿ Lo puede ver?
- Onu görüyor musunuz?
- ¿ Lo ves?
Onu görüyor musunuz?
¿ Puede verle?
Onu görüyor musunuz, efendim?
Vea esto, señor?
Onu görüyor musunuz?
¿ Lo ven?
- Onu görüyor musunuz?
- ¿ Os viene a ver?
Şimdi, o nöbet geçirmeye başladığında, onu görüyor musunuz?
¿ Ves eso, cuando empiezan las convulsiones?
- 1698, trafik, saat 12 : 00 yönünde. Onu görüyor musunuz?
Continental 1698, tráfico a las 12. ¿ Love?
- Onu görüyor musunuz? Nereye kayboldu? - Bu taraftan!
- Por aquí es.
Bu sayfada onu görüyor musunuz?
¿ Está en esta hoja?
Onu görüyor musunuz, mağrur ve güvenli.
La ven parada allí, tan confiada, tan altiva.
Çünkü ben görüyorum. Onu görüyor musunuz? Ha?
porque yo la veo, ¿ la ve?
Silah takımı, onu görüyor musunuz?
- Equipo de rifles, la ven?
Onu görüyor musunuz?
- Llama al comandante. - Sí, señor.
Onu görüyor musunuz?
¿ Lo ves?
- Onu görüyor musunuz?
¿ La ves?
Tüm birimler Bauer 3. katta. Onu görüyor musunuz?
A todas las unidades, Bauer está en el tercer piso. ¿ Lo ven?
Onu görüyor musunuz?
¿ Lo tienen?
Onu görüyor musunuz?
¿ Lo vieron?
Onu görüyor musunuz?
¿ Puedes verlo?
Aman tanrım, onu görüyor musunuz?
Dios ¿ lo estás viendo?
Onu görüyor musunuz ilk 5'te?
¿ Has visto a conseguir en el carril?
Onu görüyor musunuz?
¿ La tienes?
- Peder Todd nerede? - Onu görüyor musunuz?
¿ Donde esta el Padre Todd?
Şu an onu görüyor musunuz?
¿ Lo está viendo?
Onu görüyor musunuz?
- ¿ Lo veis?
Onu sık görüyor musunuz?
¿ Le veis con frecuencia?
- Onu siz de görüyor musunuz?
- ¿ Tú también la ves?
Onu görüyor musunuz?
¿ Ve a ese tipo?
Onu görüyor musunuz?
¿ Ve eso?
- Bugün onu salonda görüyor musunuz?
- ¿ Lo ve en esta sala?
- Bugün onu salonda görüyor musunuz?
- ¿ Lo ve en la sala?
Onu görüyor musunuz?
¿ Lo veis?
Onu hiç görüyor musunuz?
- ¿ Lo ha visto?
Biliyorum onlar önceden sevgililerdi, fakat görüyor musunuz onu ne kadar kolay elinden alabiliyorum?
Ahora bien, sé que fueron novios antes. ¿ Pero ves con cuánta calma lo tomo?
Onu görüyor musunuz?
¿ la ve?
Onu kanatlarımın altına aldım ve karşılığını nasıl aldığımı görüyor musunuz?
Yo lo tomé bajo mi protección. ¿ Y ven cómo me paga?
Bay Marshall, onu hala görüyor musunuz?
¿ Sr. Marshall, todavía la sigue viendo?
- Ya o kadın? Onu hâlâ görüyor musunuz?
- ¿ Qué tal esa mujer?
- Onu tehlikeli olarak görüyor musunuz?
- ¿ Lo considera peligroso?
Onu görüyor musunuz?
¿ Puede verlo?
Onu bırakmayacak. Görüyor musunuz?
¡ No va a dejarlo en paz!
... bir psikiyatra götürüyorum onu. - Ne çektiğimi görüyor musunuz?
¿ Ve con lo que tengo que lidiar?
Onu görüyor musunuz?
¿ La ves?
"Eee, ne olmuş yani?" Muhtemelen metal kaplamak gibi bir şey için ya da sadece kimyasalları karıştırmak ve kimyasal reaksiyonlar geliştirmek için kullanılan Bağdat pili gibi bir takım eski teknolojileri alabilir ve onu bir voltmetreye bağlayıp "Oh bakın, görüyor musunuz bir takım değerler alabiliyoruz" diyebilirsiniz.
Ud. puede tomar una tecnología antigua como la batería de Bagdad que probablemente fue usada en el acabado de joyas donde se mezclan elementos y se obtienen reacciones químicas para este fin y si conectamos un voltímetro conseguiremos algo
Onu görüyor musunuz?
¿ Lo ve?
Onu burada görüyor musunuz?
¿ La ve?
- Onu burada görüyor musunuz?
¿ Lo ve usted aquí?
Onu bir arkadaş olarak görüyor musunuz bilmiyorum ama o burada hepinizle yaşadı.
Ni siquiera sé si la consideraban una amiga, pero vivía aquí, con todos ustedes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]