Orada kalın traduction Espagnol
781 traduction parallèle
Orada kalın.
Retrocedan.
- Orada kalın Profesör Oddly.
- Quédese allí, profesor Oddly.
Arabanıza binip Tobacco Road'a gidin ve orada kalın.
Coged el coche, marchaos a la Ruta del Tabaco, y no volváis.
Orada kalın. İki kişi gönderiyorum.
Quédese ahí, le mando dos inspectores.
Güvertede yere yatın ve orada kalın.
Túmbense en eI suelo y quédense ahí quietos.
Orada kalın. Nereden geliyorsunuz?
¡ Márchate, márchate!
Orada kalın, dinlenin.
- No, ayúdenme. - No, tranquilo. Descanse.
Orada kalın. Hemen geliyoruz.
- Espere, vamos para allá.
Orada kalın. Telgrafla yeri ve zamanı bildireceğim. Maskeleri atmayın.
Quédense ahí... hasta que yo les diga dónde y cómo regresar... y conserven las máscaras.
Benden haber alana kadar orada kalın. Bir aya kadar.
Quedaos allí hasta que os avise.
Herkes kendi tüfeğini alıp siperlere gitsin ve orada kalsın. Emrim bu. Orada kalın!
Que cada uno coja su rifle y vaya a su cama. ¡ Y quiero decir... que se quede allí!
Orada kalın.
Atrás.
Orada kalın. Burada yer var.
Aquí hay un sitio.
Orada kalın!
¡ Quédate aquí!
Nakavt halinde, en uzak tarafsız köşeye gidin ve orada kalın.
Si uno cae, el otro debe ir a la esquina neutral más alejada.
Georgette, siz orada kalın.
Georgette, quédese aquí.
Bu yüzden lütfen evlerinize dönün ve orada kalın.
Así es que por favor vayan a sus casas y permanezcan allí.
Orada kalın.
Quédate aquí.
Orada kalın.
No sigan.
Bu yüzden iyi bir yer seçin... ve o gelene kadar orada kalın.
Así que, elijan un buen lugar y apuéstense allí... hasta que llegue.
İki gün orada kalın.
Llegaremos en dos días.
Lütfen, ben çağırana kadar da orada kalın.
Quédese allí hasta que lo llame.
Orada kalın.
Pónganse ahí.
Bu arada Milchester'a dönün ve orada kalın lütfen.
Mientras tanto, le agradecería que volviera a Milchester.
Orada kalın ve tatlınızı yiyin!
¡ Quedaos, y sufrid las consecuencias!
Şimdi yoğunlaşın, orada kalın ve hatırlamaya çalışın.
Intenta estar concentrado y recordar todo.
Girin şu kulübeye ve orada kalın.
Métanse en el maldito cuartel de la guardia y quédense ahí.
Şimdi güvenliğiniz için içeri girin ve askerler... -... gelene kadar orada kalın. - Çiftliğe mi gidiyorsun?
Ahora que están a salvo cuando lleguen las tropas arrasamos con ellos.
Siz de orada kalın ve bırakın da bu işi ben yapayım.
El resto, escóndanse. Yo me encargaré de esto.
Orada kalın
¿ Qué?
Bayan Grange orada kalın.
¡ Sra. Grange! Quédese allí.
Orada kalın.
No se mueva de ahí.
Salın ortasına geç Jane, orada kal.
Ponte en el medio de la balsa, Jane, y no te muevas.
Hoşça kalın. Kül yığınının orada görüşürüz.
Adiós, ya nos veremos bajo el montón de basura.
Kışın orada kalıyoruz.
Pasamos allí el invierno.
Sakın çıkmayın dışarı. Orada kalın.
No salga, quédese ahí.
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım. Gezinin parasını çıkartayım en azından.
Me quedaré unos días para ver si atrapo un par de gorilas jóvenes y me pago el viaje.
Orada kalın.
Un momento.
Sonra da nereyi beğenirseniz sağlığınız ve rahatınız için nereyi uygun görürseniz, orada kalırsınız.
Después donde os plazca o creamos más conveniente para vuestra salud y distracción.
Yumruklarsa ve canın acırsa, yere yat ve orada kal.
Al primer golpe fuerte, tírate. No te levantes.
Senin orada biraz önce söylediklerin... hoşça kalın gibi geldi.
Lo que nos dijo antes... sonaba a un adiós.
Maeschen, Orada ağacın gerisinde kal!
Agáchate.
Ağacın arkasına geç ve orada kal.
Ponte detrás de ese árbol y no te muevas.
Biraz orada kal ve ne yaptıklarını gözle.
¿ Te quedas un rato a ver que hacen.
Orada tek başına kalıp Japon uçaklarının veya gemilerinin her hareketini telsizle karargaha bildiriyorlar...
Se queda ahí solo y transmite por radio al cuartel general cualquier movimiento de los planes de ocupación japonesa o de barcos que...
Onsuz olmanın daha iyi olduğunu anlamayan kız hüzün içinde orada kalır.
Nuestra protagonista se queda apenada, sin ser consciente de lo mucho mejor que está así.
Yarın sabah, Gestapo Bernard'ı Fresnes'e transfer edecek. Orada en fazla iki üç gün kalır.
Mañana, la Gestapo trasladará a Bernard a Fresnes, pero sólo estará allí dos o tres días.
Kalın orada.
Quédense ahí.
Başka bir yerdense orada kalıp, Tarih Bölümü yönetimini çok daha kolay alırsın.
Desde ahí puedes hacerte cargo del Dpto. de Historia.
Hayır, yalnızca orada kalıp Georgie'nin tek taraflı laflarını dinle.
No, quédate ahí y escucha la versión de George.
Bütün istediğin aygırlara hizmet etmekse... Dallas'a dönüp hayatının sonuna kadar orada kalırsın.
Si quieres un semental, vuelve a West Dallas, y quédate allí el resto de tu vida.
kalın 63
kalın kafalı 19
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
kalın kafalı 19
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada dur 223
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada dur 223
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada olurum 25
orada biri mi var 55
orada mı 137
orada kal 348
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18
orada biri mi var 55
orada mı 137
orada kal 348
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18