English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Silahları var

Silahları var traduction Espagnol

1,139 traduction parallèle
Sadece beş, fakat galaksi sınıfı savaş gemisinden daha fazla silahları var.
Solo cinco, pero tienen más armas que una nave estelar de clase galaxia.
Onların silahları varsa bizim de sayıca üstünlüğümüz var!
¡ Ellos tienen las armas, nosotros somos más!
- Halk bizi seyrediyor. - Silahları var, rehineler var!
ITienen armas, rehenes!
Silahları var Trent.
Tienen armas, Trent.
Desteği görüyorsunuz... tüm Barcelona sokaklarda ama çok az silahları var.
Como podéis ver, todos les apoyan. Toda Barcelona está en la calle, pero tienen muy pocas armas.
Cephede ve burada bize verilecek silahları yok ama polise kıçlarına sokmak için yeterince silahları var.
No tenemos armas, pero aquí a la policía se les salen por el culo.
- Silahları var, rehine almışlar...
- Tienen armas, rehenes...
Zengin ya da fakir tüm bu insanların en azından birer silahları var.
Toda esa gente, ricos y pobres tienen por lo menos un arma.
Çavuş, silahları var mı, bak bakalım.
Sargento, vea si van armados.
Mahkumlar şafaktan önce son bir baskına hazırlanıyor. - Silahları var mı?
Los reclusos se preparan para lo que ellos dicen será el asalto final, antes del amanecer.
Tanrım! Silahları var.
Tienen cañones.
ve ellerinde darbe silahları var.
- Y ellos, con las armas de impulso.
Silahları var
¡ Ahora! ¡ Ahora! ¡ Están armados!
25 ya da 30 adam var. Değişik silahları var.
Veo 25, quizá 30 con armas variadas :
Silahları var. Takviyeye ihtiyacımız var. Şu anda oraya doğru geliyoruz.
- Necesitamos refuerzos.
Düşük warp kapasitesi, sınırlı silahları var.
Baja capacidad en guerra, armamento limitado.
-... güçlü silahları var ve bir saniye bile tereddüt...
Ellos tienen armas muy poderosas. - No dudarán en... - ¡ Silencio!
İçinde Halka'ya teslim edilmek üzere Kressari'lerden alınan silahları nakleden Kardasyalı Gul'un parmak izi taraması var.
Lleva la huella dactilar de un gui que transfirió armas a esa nave armas que los kressari suministraron al Circulo.
En az 2 ileri medeniyet delili var ; fakat hayat sinyali okuyamıyorum. Bu sistemlerin yakın geçmişte ateşlenmiş plazma silahları olduğuna dair izler var.
Hay rastros de, al menos, dos civilizaciones avanzadas pero sin señales de vida aunque hay indicios de armas de plasma disparadas en esos sistemas.
Ellerinde silahları ve gizlemek istedikleri bir sürü şey var.
Tienen mucho que ocultar. Y tienen las armas.
Silahlarım var!
¡ También tengo hombres!
Silahlarınız var ortada bir antlaşma var donanımlısınız, güçlüsünüz.
Estaban armados, sostenidos por la "Entente", fuertes y galoneados...
Sizin hipersürücüleriniz, ileri silahlarınız ve Tanrı bilir daha neleriniz var.
Tu gente tiene hipermotores y armas avanzadas y Dios sabe qué más.
Silahlar hakkında konuşmadan önce, daha acil olarak öğrenmeniz gereken bir konu var.
Antes de hablar de las armas, debemos discutir un asunto más urgente.
Zaten silahları olduğunu unutuyorsun. Onların silahı var. Sizin silahınız var.
Asi que el precio de la paz es de lo más bajo.
Gizli operasyonlar ve silahlar hakkında bilgileri var.
Tienen información sobre actividades encubiertas y armas secretas.
Efendim, bugün Beyaz Saray'ın Suç Yasa Tasarısındaki... Ateşli Silahlar ile ilgili basın toplantımız var.
Va a preguntar si disminuí la parte de las armas de asalto en la ley.
Algılayıcılara bağlı silahlar var.
El sensor operador de pistolas está listo.
Sende ateşli silahlar dolabının anahtarı var.
Tienes la llave de las armas pequeñas.
Burada şırınga yok ufaklık. Büyük silahlarımız var.
No tenemos jeringuillas aquí, niña sólo una maldita gran arma.
Silahları bilirim, bende de bir parça var.
Y qué? Ya tambien cargo una.
Silahları var! Ne istiyorlar Bayan Li?
Traen armas.
Ellerinde otomatik silahlar var!
Esos tipos tienen armas.
Demişti ki, "Quark, sana tek kelimem var, silahlar." Silah satan hiç kimse iflas etmemiştir.
Me gusta relacionarme con mis clientes.
Üssün dışında yedi Centauri gemisi var ve onların da halkımıza karşı kullanılmak üzere kitlesel imha silahları taşıdıklarına inanmak için sebeplerim var.
Hay siete naves Centauri más atracadas fuera... y tengo razones para creer que también transportan... armas de destrucción masiva para ser usadas contra nuestro pueblo.
Silahlar yok... tanışman gereken biri var.
Sin armas. Hay alguien a quien deberías ver.
Cyrez'in silahları karaborsa sattığına dair kanıtım var.
Tengo pruebas de que Cyrez vende armas en el mercado negro.
Yapacak bir işim var, ve silahlar da bunun bir parçası.
Tengo un trabajo que hacer, y el arma es parte de el.
Silahlar mı var?
¿ Son armas?
Muhtemelen bir gözetleme cihazı. Burada ne kadarız öğrenmek için.... nasıl silahlarımız var.
Podria ser un dispositivo de vigilancia para saber cuántos somos, cuántas armas tenemos.
Güç ızgarası fonksiyonuna ve kıçtaki silahların çalışır hale gelmesine ihtiyacım var.
Debemos activar la red energética y las armas.
Silahlarınız var mı?
- ¿ Tienen armas?
Foton torpido silahlarımız var Ancak hala ateş edemiyoruz.
No podemos disparar los torpedos.
Yasadışı silahları aramak için iznimiz var!
¡ Tenemos una orden judicial para buscar armas de fuego ilegales!
Elinde kimyasal silahlar var. Adı HEAT-16.
Tiene un arma biológico llamado HEAT-16.
Artık silahlarımız var, uçağı tekrar ele geçirmeyi deneyebiliriz.
Hay que tratar de retomar el avión.
Bu latekse sarılı, koca gagalı koca memeli büyük silahlar alanında kalpler ve çiçekler için küçük bir pazar var.
Hay muy poco mercado para corazones y flores en este campo de trajes de spandex, grandes pectorales, grandes tetas y grandes armas.
İndirin silahlarınızı, elimde rehine var.
Tengo un rehén. ¡ Dejen de disparar!
Silahlarınızı bırakmak için 5 dakikanız var teslim olun.
Tienes 5 minutos para dejar tus armas y entregarte.
Gerçek dünyadasın ve İran'a doğru giden nükleer silahlar var.
Y en el mundo real, van armas nucleares rumbo a Irán.
Silahlarımız var.
Tenemos las armas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]