English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Ç ] / Çok kötü bir şey

Çok kötü bir şey traduction Espagnol

1,402 traduction parallèle
- Çok kötü bir şey oldu.
- Algo horrible ha sucedido.
Büyükannem çok kötü bir şey yaptı.
La abuela hizo una seña muy grosera.
Tahminimce, çok kötü bir şey yaptığını düşünüyor.
Cree que ha hecho algo terrible. Eso creo yo, al menos.
Çok kötü bir şey, asılmak, Oliver.
Es una cosa terrible, ser colgado, Oliver.
Ve bu çok kötü bir şey.
Y eso es malo.
Birisine çok kötü bir şey yapmış olsalar bile o kişilere kötü bir şey yapmak sence doğru mudur?
¿ Crees que está bien hacerle algo malo a alguien aún cuando ellos le harían algo aún peor a otro?
Bu çok kötü bir şey olacak John.
Es mucho peor, John.
Çok kötü bir şey olduğundan değil.
No es que eso sea del todo malo.
Çok kötü bir şey. Okulu bırakmak için yeterli bir neden.
Fue serio, pero no lo suficiente para dejar la escuela.
Merak etmeye başladım, çok kötü bir şey yaptın da kendini affettirmek için mi böyle aşırı erdemli davranıyorsun.
Empiezo a pensar que has hecho algo realmente malo, y ahora te muestras tan puritana para compensarlo.
Tahminimce, çok kötü bir şey yaptığını düşünüyor.
Cree que ha hecho algo terrible.
Ama çok kötü bir şey olmalı.
Pero tiene que ser algo realmente malo. No puede ser, sabe, como : "Lo siento".
Gerçekten çok kötü bir şey.
Algo muy malo.
Ve bu arada bir grup bulmaya çalış, bu çok kötü bir şey olmaz.
Y, ya sabes, si me encuentras un grupo por el camino no estaría nada mal.
Çok kötü bir şey yaptım.
Hice algo malo.
Çok kötü bir şey yaptım.
Hice una cosa tan mala.
Çok kötü bir şey.
Es algo terrible.
Bakın, anlamıyorsunuz, çok kötü bir şey olmak üzere.
Mire, va a pasar algo terrible.
Yengeç Adam... Senin sevdiğin birine çok kötü bir şey yaptım.
Hombre Cangrejo hice algo realmente malo con alguien que amas.
Seni sinirlendirecek çok kötü bir şey yapmış olmalı.
Debe haber hecho algo muy malo para enojarte así.
Güvenlik araştırmasında çok kötü bir şey çıkmadığı sürece, istiyorsan iş senindir.
No es tan interesante como descubrir trapos sucios,... pero si lo quieres, el trabajo es tuyo.
O ormanda çok kötü bir şey var. Bir çeşit iblis.
Hay algo maligno en ese bosque alguna clase de demonio.
Komşu, çok kötü bir şey oldu.
Chicos algo terrible sucedió.
Gina, çok kötü bir şey oldu.
Gina, Es terrible.
Bu çok kötü bir şey.
Es repugnante, una cosa repugnante.
Her zaman, sana çok kötü bir şey olacak diye korku içinde yaşadım.
Siempre viví atemorizado de que algo horrible te sucediera.
Bir çok kötü şey yaşamış olmalısınız.
Debes haber sufrido un montón de cosas terribles.
Çok kötü. Yıkayabileceğin bir şey değil.
Pena que no se puede borrar el pasado.
Bir şey duydum... beni gerçekten çok şaşırtan ve... ve dürüst olmak gerekirse, kötü görünmeme neden olan bir şey.
Bien, oí un rumor que me altero y para ser honesto, fue algo que me hacia lucir mal.
Çok kötü, nefret bir şey.
Antipatiquísimo, casi Odioso.
Tamam, pek iyi bir şey değil ama çok kötü birşey de değil.
Es cierto que no es muy espiritual, pero no creo que sea terrible tampoco.
Çok kötü düştüm. Ama kalıcı bir şey değil.
Así que me castigué bastante, pero no es nada permanente.
Anne veya babaya bir şey olunca çok kötü oluyor.
Es muy duro. Cuando se trata de un padre, siempre es muy difícil.
Senin için çok daha kötü bir şey düşünüyorum.
Tengo planeado algo mucho peor, para usted.
Çok kötü o korumak için sol bir şey yok.
Lástima que ya no tiene nada que proteger.
Hayatımda bir çok kötü şey yaptığımı biliyorum.
Se que he hecho un montón de cosas malas en mi vida.
Uzun süre çok kötü bir insan oldum. Ama artık her şey değişecek. Çünkü yeni bir yoldayım.
Fui una mala persona por mucho tiempo pero ahora todo cambiará porque estoy en un nuevo camino.
Çalışman çok kötü bir durum. Şey, evet, beni bilirsin - - Hayatta kalacağım.
Sí, bueno, ya me conoces, soy una superviviente.
Çünkü benim yapabileceğim bir şey, çünkü ben çok kötü biriyim.
Porque es el tipo de cosas que hago, porque soy una persona terrible.
Çok kötü. Çünkü doğru bir şey kalmadı.
Que mal, las cosas nunca salen bien.
Bu çok da kötü bir şey değildir belki.
Talvez eso no sea tan malo.
- Şey, çok kötü bir olay oldu.
Bueno, hubo una muerte.
Sadece bu çok kötü bir sır ve duyulmaya değer bir şey olurdu.
Pero sería un secreto horrible y valdría la pena oírlo.
İçkin hakkında çok şey bilmiyorum ama iri bir kadınla birlikte olmanın kötü bir tarafı yok.
Sí, bueno, no sé mucho de bebidas pero no hay nada malo por una mujer grande, colega.
Ona acı için bir şey verdim, ama yaraları çok kötü.
Le he dado algo para el dolor, pero sus heridas son demasiado graves.
Çok sarhoş olup da ne yaptığınızı unutmanın kötü bir şey olduğunu düşünürdüm.
Solía pensar que beber y no acordarse de nada era un problema.
Çok önemli ve korkunç bir şey olmalı. Kötü bir şey yaptım. Onun da yaptığı bir şey bulmalıyım
Hice algo malo, entonces tengo que encontrar algo que ella haya hecho mal, entonces puedo confesar lo que hice, y no lo va a ver como una cosa tran grande...
Bu başta düşündüğüm gibi kötü bir şey değildi çünkü biz birbirimizi seviyoruz, birlikte gülüyoruz. Çok yakınız, ve bütün bunlar daha katlanılır oluyor.
Pero no es tan horrible como creía al principio, porque, sabes, nos caemos bien, nos divertimos juntos y estamos muy unidos.
Bunun çok kötü olması bir yana, neredeyse buradan kaçacaktım. Bu olay, bu kasabada yaklaşık 100 yıldır meydana gelen tek harika şey.
Además del hecho de que fue tan burdo que casi me hago encima esto es lo más genial que pasó en este pueblo en unos 100 años.
Kötü şeyler olduğunda, hepimiz çok küçük de olsa iyi bir şey yapmalıyız. Tamam mı?
Cuando algo malo pasa, todos debemos hacer algo bueno, aunque sea pequeño. ¿ Entendiste?
Bir çok kötü şey yaptın.
Hiciste muchas cosas malas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]