English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ A ] / Ama niye

Ama niye traduction Français

1,386 traduction parallèle
Ama niye Felder'ı sokak yarışının ortasında vurmaya kalksın?
- Pourquoi lors d'une course?
Evet ama niye kafama vurdun?
Mais pourquoi tu m'as tapé sur la tête?
- Evet ama niye bize kızıyorsun?
- Pourquoi c'est nous qui prenons?
Sevgili araman tamam ama niye bizim istasyondan bir birim polisi?
Vous pourriez chasser en dehors de notre territoire. C'est de la flemme.
Babana bir özür borçluyum gibi hissediyorum, ama niye bilmiyorum.
Je viens m'excuser auprès de ton père, mais je ne sais pas trop pourquoi.
Ama niye şaşırıyorum ki, sen ona bir şey alırken hep çok uğraşırsın.
Ça devrait pas me surprendre, tu choisis toujours avec beaucoup d'attention tout ce que tu achètes pour elle.
Ama niye riske atalım... Krallıktan gizlediğimiz kaçakları?
Mais pourquoi devrions-nous risquer... d'abriter des fugitifs de l'Imperium?
Buraya gelmeme yardımcı oldun, ama niye?
Vous m'avez aidé à arriver jusqu'ici. Pourquoi?
Ama niye kendime böyle bir şey yapayım?
Pourquoi je me ferais une chose pareille?
Ama niye şöyle yaptın?
Mais pourquoi tu fais comme ça?
Ama niye?
Mais pourquoi?
Ama niye?
Mais pour quoi faire?
Tabi, ama niye bu kadar ağırdan alıyor?
Ouais. Mais qu'est-ce qu'il fait, Sue?
Peki ama niye o kadar zor bir iş yapıyorsun, o erkek işi
Pourquoi t'es livreuse? C'est un boulot d'homme.
Ama niye benimle kaba konuşuyorsun?
Mais pourquoi tu me parles comme ça?
Onu ben de görüyorum. Ama niye defterin arasına koydun?
Maintenu dans un livre, il se redouble.
BRILL : Sormak istemezdim ama niye bu kadar uzun sürüyor?
Même si c'est évident, pourquoi est-ce si long?
Saygısızlık etmek istemem ama niye bu konuda bana karşı çıkıyorsun?
Pourquoi ne pas m'écouter?
Öylesine soruyorum ama niye Kremlin'i arayıp haber vermiyoruz?
Pourquoi ne pas avertir le Kremlin?
- Olabilir ama niye bunu bize yaptırıyor?
- Mais pourquoi nous utiliser?
Ama seni niye öpmek istemediğimi anlayabiliyorum.
Mais je comprends pourquoi je n'ai pas voulu.
- İyi ama ben niye geliyorum?
- D'accord, mais pourquoi moi?
Ama niye hala yalan söylüyor?
Et pourquoi mentir?
Onlara hayalet demezdim. Elvis ve Marilyn Monroe'nun... niye bizim evde olduğunu açıklayamıyorum ama, oradaydılar.
Pas des fantômes, mais je ne peux pas expliquer pourquoi Elvis et Marilyn Monroe étaient dans la maison.
- Elbette. Ama sana bir şey yaptırmak niye bu kadar zor oluyor?
Bien sûr, mais pourquoi est-ce que je dois me battre pour que tu fasses quoi que ce soit?
Ama niye?
Pourquoi?
Niye sana geldiğimi bilmiyorum, ama anlaşılan doğru düşünemiyordum.
Je n'aurais pas dû venir vers toi, de toute évidence j'ai eu tort.
Ama bana içini bile dökemeyeceksen niye çıktığımızı bilmiyorum. Bunu istiyorsan, peki.
Si c'est ça, très bien.
Ama sağ elin sol elinden daha güçlü. Niye öyle olmuş ki?
Mais ta main droite l'est beaucoup plus que ta gauche, pourquoi donc?
Niye ki? Hadi ama.
Pourquoi pas?
Hadi ama, niye bana böyle davranıyorsunuz?
Pourquoi tu te paies ma tête?
Ama bazen niye bana da bir şey alırken böyle düşünceli olmuyorsun diye düşünüyorum.
Mais parfois, je me demande pourquoi tu fais pas autant d'efforts pour mes cadeaux, mais c'est pas grave.
Niye bilmiyorum ama bu çocukta iş var gibi geliyor.
Je ne sais pas pourquoi, mais je sens qu'il a du talent.
Haydi ama, niye kalmıyorsun? Eğlenir, yarın dönersin.
Amuse-toi et repars demain!
Ama bizi kesmeden önce niye şişmanlatmıyorlar?
Mais pourquoi ne pas nous engraisser avant l'abattoir?
Onu bilemem ama senin niye burada olduğunu anlıyorum.
En tout cas, je vois pourquoi vous êtes ici.
Bay Buznik, kadınlardan niye nefret ettiğinizi bilmiyorum belki siz de bilmiyorsunuzdur ama bir sene eyalet cezaevinde bunu düşünebilirsiniz.
M. Buznik, j'ignore pourquoi vous détestez les femmes... peut-être que vous aussi... mais vous pourrez y réfléchir, pendant une année de détention.
- Niye ama?
- Mon ami!
Gerçi daha yeni tanıştık ama... niye gelip bizimle kalmıyorsun?
Ça va te sembler précipité, vu qu'on se connaît à peine, mais tu peux venir dormir à la maison si tu veux.
Niye posta güvercinine dönüştürülmedim ki? - Haydi ama.
Il aurait dû me changer en pigeon voyageur!
Gerçek adı Hayashi, ama... Sana niye Charlie Brown diyorlar?
Son vrai nom est Hayashi, mais- - Pourquoi on vous appelle Charlie Brown?
Niye bana yalan söyleyip sonra da darılmayın ama, dünyanın en bilinmeyen yerine geldi?
Pourquoi m'avait-il menti? Et pourquoi partir pour le trou du cul du monde? Sans vouloir vous offenser.
Niye yaptığımı kendime soruyorum... ama bu şans bir daha ne zaman gelir ki?
Je me suis demandé pourquoi faire ça, Mais aurais-je de nouveau cette chance un jour?
Niye bilmiyorum, evlat, ama bu gezi bizim için gerçekten iyi olacak.
Je sais pas pourquoi mais je crois que ce voyage va nous faire du bien.
"Kredi alacaksın ama değil mi? - Tabii ki, niye almayayim ki?"
Mais tu vas avoir ton prêt n'est-Ce pas?
Elimden birşey gelmedi Rüstem! Ama siz doktorlar onu niye kurtaramadınız?
Vous ne pouviez même pas lui donner quelques heures..... jusqu'à ce qu'il voit sa mère?
Ama, niye hâlâ hastahanede değil?
Mais tu ne crois pas qu'elle devrait aller dans un hôpital?
Ürkütücü olan şu ki, kalabalık yarım saattir burada ama... yalnızca birkaç polis arabası var. Niye?
Le plus inquiétant ici c'est que, bien que ces gens soient rassemblés depuis plus d'une demi-heure, il y a seulement quelques voitures de police sur place.
Ama sonra, niye çocuğun icabına baktın?
Et pourtant...
Törene gitmeyecektim ama burada yatarken okulu niye bırakmadığımı, ödev yapacağım diye kendimi niye paraladığımı ve hep bir ajan olacağımı niye kabul etmediğimi fark ettim.
Je ne comptais pas aller à la cérémonie mais... Je ne sais pas pourquoi je m'obstine à continuer mes études, et me tue à rendre des dissertes au lieu de... Je ne sais pas.
Niye şaşırdım bilmiyorum ama şaşırdım.
Je ne sais pas pourquoi je suis étonné, mais je le suis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]