Hatırlatma traduction Français
522 traduction parallèle
- Bana bunu hatırlatma. - Sen konuşana kadar iyiydim.
- Ça allait jusqu'à ce que tu en parles.
Hatırlatma yaz.
Laisse-lui un P.S.
Bana hatırlatma şunu.
Ne m'en parlez pas.
Hatırlatma notu.
Note de service :
- Beni reddetti. - Hatırlatma, Sam.
Il a refusé tout net.
- Hayır Majesteleri. Sorumluluğu hatırlatma görevim her zaman can sıkıcı olmuştur.
C'est une tâche ingrate que de rappeler le Roi... à ses devoirs.
Bana hatırlatma.
Non, ne dis rien.
Hatırlatma bunları.
Je ne pourrais pas recommencer.
Hiç hatırlatma.
Ne m'en parle pas.
Sadece ne kadar muhteşem bir hemşire olduğunuza dair bir hatırlatma.
Pour vous montrer que vous êtes une excellente infirmière,
Hatırlatma olarak bir baskı daha gönderdiler.
Ceci est un avertissement!
Garaj kapısı üzerinde kirli kelimelerin son bir güç denemesi. Senin de operasyona dahil olabileceğine dair nazik bir hatırlatma yapıyorlar.
L'inscription est un test définitif et sous-entend que tu pourrais y être mêlée.
Av lisansının süresi dolmak üzere olan avcılara küçük bir hatırlatma.
Nous rappelons à tous les participants que la date limite de renouvellement des permis de chasse approche.
Dışarı çıkıp, bugünün günlerden ne olduğunu ona hatırlatma nezaketini gösterir misin?
Pourrais-tu aller lui rappeler quel jour on est, aujourd'hui?
- Hiç hatırlatma.
- M'en parle pas.
Sadece bir hatırlatma. Siz Dünyalılar en olağan dışı, kışkırtıcı kişilersiniz.
Vous autres Terriens êtes étonnants, extrêmement stimulants.
Hatırlatma şu orospu çoçuğunu.
- Ce fils de pute!
Onlara bir hatırlatma mesajı yolla Gunner.
Envoie-leur un coup de rappel, Gunner,
Şimdi de radyonuzu gece açık bırakmanızla ilgili bir hatırlatma.
Et maintenant, un rappel sur le fait de laisser votre radio allumée la nuit.
Hatırlatma. Yeni susturduk.
Ne dis rien, on vient de le calmer.
Bir hatırlatma, Kardinalin Muhafızı, Bay Athos.
Un souvenir des gardes du cardinal, monsieur Athos?
- Tanrım! Hatırlatma.
- Ne m'en parlez plus!
Sana yardım edeyim. Güllerini yanımda taşıyacağım. - Bir hatırlatma olarak.
Je garderai vos roses près de moi... pour ne pas oublier.
- Hatırlatma bana. - Siz ikiniz tartışmayı bırakın ve gidelim.
- Arrêtez de vous chamailler.
Hatırlatma şunu eski dostum.
Ne m'en parlez pas!
Unutanlara hatırlatma, bugün 21 Nisan.
Au cas où vous auriez oublié, nous sommes le 21 avril...
Umarım siz bu olacaklara hazırlıklı gelmişsinizdir. Yalnız az önceki gibi bir hatırlatma daha yapayım.
Je sais que vous êtes prêts pour cette expérience... mais je tenais à vous avertir.
Sadece bir hatırlatma, kimseye tek kelime etmek yok.
Je vous rappelle. Pas un mot à personne.
Lani Kai Lani Luau'da güneş battığına göre son sınıflara bir hatırlatma :
Saison de nos amours Lajoie qui nous enivre Devrait durer toujours
Hatırlatma.
Ne me regarde pas comme ça.
İyi hatırlatma.
Bonne idée.
"Küçük hatırlatma Tahminleri, Çikolata tayınını arttır, Nisan, 1984... Haftada 20 gramdan 25 grama."
Miniprod Prévision Augmentation Choco-Ration, Avril 1984... de 20 à 25 grammes par semaine.
Hiç hatırlatma. Zaten idare edebileceğimden altı tane fazla oldu.
J'en ai déjà six de trop.
Burasının bir aile ortamı olduğunu sizlere hatırlatma ihtiyacı duymuyorum.
Je ne devrais pas avoir à vous le dire. C'est des vacances en famille ici.
Bazılarında, okuldaki beş para etmez barakanın arkasında yaptıklarını kısaca bir hatırlatma.
Pour certains c'est un aperçu de leurs jeux adolescents dans la cabane à vélocipèdes.
Benim için küçük bir hatırlatma, Hastings :
Ce cadre me servira de pense-bête.
küçük bir hatırlatma.
Juste un petit pense-bête.
Hiç hatırlatma.
Ne me le rappelle pas.
Sakın hatırlatma.
Ne m'en parlez pas.
Aile dramlarımızı hatırlatma, bunları biliyorum.
Je connais l'histoire de notre famille.
Sakın hatırlatma.
Je ne risque pas de l'oublier!
Hatırlatma : Şili'de olan şey burada olamaz.
Redescends sur terre : ce qui s'est passé là-bas ne se reproduira pas ici.
Cumartesi günü de Babil'e gezi var. Ve çok önemli bir hatırlatma : Ev ödevinizi yaparken kulaklık takmayı unutmayın!
Samedi, c'est la sortie en Babylonie, et - très important - ne faites pas vos devoirs sans vos écouteurs.
Öz geçmişim hakkında hatırlatma notları.
En plus du reste, elle écrit mon autobiographie...
Bunu bana hatırlatma.
Ne m'en parle pas.
Lütfen hatırlatma bana.
J'aime l'oublier.
Fırlatma tabancasını ateşledikten sonra....... bu operasyon hakkında hiçbir şey hatırlamayacak.
Il ne se souviendra pas de notre plan entre le moment où il tirera et 16 h cet après-midi.
Bu yalnızca bir hatırlatma listesi.
Voilà l'inventaire de nos biens et le partage qu'on a décidé.
" Küçük hatırlatma Tahminleri, Çikolata tayınını arttır, Nisan, 1984...
Ref.
Kendim için bir hatırlatma.
Note à moi-même.
- Hatırlatma!
- Ne m'en parle pas.
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırladım 301
hatırlıyor musun 713
hatırladın mı beni 20
hatırlayacağım 21
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırladım 301
hatırlıyor musun 713
hatırladın mı beni 20
hatırlayacağım 21