English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hatırlatırım

Hatırlatırım traduction Français

881 traduction parallèle
Size şunu hatırlatırım ki Shakespeare'in Othello'su kahramanı için kötü bitiyor.
Je vous rappelle qu'Othello se termine mal pour le héros.
Jüriye, vicdanımızı rahatsız eden olayların suçunu yabancılara yükleme alışkanlığını hatırlatırım.
Je rappellerai aux jurés qu'il est bien commode d'accuser les étrangers de faits dérangeants!
Jüriye, kanunlara göre insanların hayatına varsayımlara değil gerçeklere dayanarak son verilmesi gerektiğini hatırlatırım!
Je rappellerai aux jurés que la loi exige non des présomptions, mais des faits!
Bayan Grant, doğruyu söyleyeceğinize yemin etmiş olduğunuzu hatırlatırım.
Je vous rappelle que vous avez prêté serment.
Askeri üniformaların dışındaki giysilerin getirilmesinin kesinlikle yasak olduğunu hatırlatırım.
Je rappelle... Qu'il est sévèrement interdit. De faire venir des vêtements...
Fransa dükü olduğumu hatırlatırım.
Je vous rappelle qu'en tant que pair, je n'ai pas de compte à rendre.
Buraya, karşı çıkmama rağmen kendi isteğinizle geldiğinizi hatırlatırım.
C'est vous qui avez voulu entrer ici contre ma volonté.
Bayan Eliza, hatırlatırım ki... Bay Darcy Leydi Catherine de Bourgh'ün yeğenidir.
Rappelez-vous que M. Darcy est le neveu de Lady de Bourgh.
Bir ay önce kararlarınıza itiraz ettiğimi... bugün onlara itiraz ettiğimi ve yarın da onlara itiraz edeceğimi hatırlatırım.
Je tiens à souligner que j'ai protesté contre vos conclusions il y a un mois, que je proteste encore aujourd'hui, et que je protesterai demain!
Sana olan teklifimin hâlâ geçerli olduğunu tekrar hatırlatırım.
Mon offre tient toujours.
Ağır ol, arkadaş! Bu otelde yaşadığımı hatırlatırım!
Du calme, c'est mon hôtel aussi.
Bu sorular konuya uygun değil. Soruların belli sınırlar içinde olması gerektiğini hatırlatırım.
Pourrions-nous rester dans les limites de l'affaire?
Ben ona hatırlatırım.
Je le lui rappellerai.
Ayrıca size şunu hatırlatırım Albay davetsiz olarak burada olmanız hem ordu yönetmeliklerine hem de beyefendiliğe uygun değil.
Votre présence ici, non invité, est contraire aux règlements et au savoir-vivre!
Kontratın olduğunu hatırlatırım.
Et qu'en est-il du petit contrat?
Peşimde silahlı bir adamın olduğunu hatırlatırım sana.
Il y a un type armé qui me poursuit.
Eski bir mahkum olduğunuzu hatırlatırım ve burası Yeni Güney Galler. - Buda ikinci saldırınız.
Je vous rappelle aussi que vous êtes un ex-forçat et que nous sommes en Nouvelle-Galles du Sud.
Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim, Bayan Bantam ama kendi içki kapasitemi belirleyecek yaşta olduğumu size hatırlatırım.
Merci de vos attentions, mais j'ai l'âge de savoir ce que je peux boire.
Size bunun değiştiğini hatırlatırım.
Je vous rappelle que c'est changé.
12 Ağustos Guadalcanal'da olanları hatırlatırım.
Rappelez-vous le 12 août à Guadalcanal.
Çocuğun biraz cesareti kırıldı anlıyorum ama hatırlatırım burada herkes çok çalışır.
Je suis navrée que la petite soit déçue. Mais dans un endroit comme ici, on travaille très dur.
İnsan ırkının olgunlaştıkça korkunç değişimlerden geçtiğini düşünmüyorsan sana Everett Winston'ın partisini hatırlatırım.
Si tu ne trouves pas que les êtres changent en vieillissant, souviens-toi de la soirée chez Everett Winston.
Hatırlatırım, lütfen, tamamen aramızda kalacak.
Souvenez-vous que cette conversation était strictement personnelle.
Beyler, size hatırlatırım şu anda kanalizasyonda değil bir misyonerliktesiniz.
J'aimerais vous rappeler que vous n'êtes plus dans la rue... mais dans une mission.
Pasifik'te hala ufak bir çatışma olduğunu sana hatırlatırım.
Il y a encore quelques "accrochages" dans le Pacifique.
Sansasyonel değil mi? Meyerheim'ın ufacık, kızıl sakallı bir adam olduğunu hatırlatırım.
Mais Meyerheim était petit, avec une grande barbe rousse.
Reis Bey, görevden almanızı hatırlatırım.
- Vous êtes sûr? - Sûr.
Sayın Jüri üyeleri, Mösyö Baloup'u aramamızın sonuçsuz kaldığını hatırlatırım.
- " Et Cosette, ma petite fille, que va-t-elle devenir?
Ben ona hatırlatırım.
Nous le lui rappellerons.
Ama Maud, Binbaşı adına konuşmak gerekirse sadece bir tanesinin saygıdeğer olduğunu bildiğimizi hatırlatırım.
En faveur du major, je vous rappelle qu'une seule était respectable.
Yüzbaşı, hatırlatırım ki burası bir hastane, sirk değil.
Vous êtes dans un hôpital, non un cirque.
- Ben size hatırlatırım. Siz kaptansınız. Sizin de hastalanmanız hiç iyi olmaz.
Vous êtes le commandant, vous ne devez pas tomber malade aussi.
- Bir sonrakini de hatırlatırım. Tamam.
Je vous ferai penser à la prochaine.
- Sana, bunu hatırlatırım.
- C'est promis.
Ne yapacağını söyleyecek durumda olmadığınızı hatırlatırım, Bay Farr.
Vous n'êtes pas en position de poser vos conditions.
Amiralim, burada 20 yıldır liman amirliği yaptığımı hatırlatırım.
Je me permets de vous rappeler, amiral, que je dirige ce port depuis 20 ans.
Ama hatırlatırım ki beyler, çok uzak olmayan bir tarihte James Joyce, hatta Lady Chatterley bile müstehcen kabul edildi.
Mais je me permets de vous rappeler qu'il y a encore peu de temps, James Joyce et Lady Chatterley elle-même étaient jugés obscènes.
Sen hatırlatırsan ben de hatırlatırım.
Je vous y ferai penser si vous m'y faites penser.
Hatırlatırım, sizin müdürünüzüm ve bana itaat etmelisiniz.
Je suis votre proviseur, vous devez m'obéir.
Meraklılarına yarınki karşılaşma programını hatırlatırım...
Cher public, j'aimerais vous parler du programme de la semaine prochaine.
Generalim, izninizle sizi bu konuda uyardığımı hatırlatırım.
Général, avec votre permission... j'aimerais vous rappeler que je vous avais mis en garde.
Evet ama hatırlatırım, sadece ön deneyleri yaptık.
- Oui, mais on n'a fait que des essais.
Sana bakmak zorunda kaldığımda hatırlatırım bunu.
Rappelez-vous - en, quand il faudra vous soigner.
Elbette hatırlatırım.
Oui, bien entendu.
Bir şantaja boyun eğmek zorunda kaldım ama hatırlatırım, bu her zaman olmaz.
Soit, je suis oblige de ceder au chantage.. .. mais je vous previens,.. .. on ne se verra pas souvent.
"Sürekli hatırlatılmalıdır ki, sürmekte olan bu tehlike.. .. konusunda çocuklarımızı eskisinden de fazla uyarmak ve.. .. onları korumak her anne babanın asli görevidir."
Nous vous rappelons cette fois encore que le premier devoir d'une mère est de protéger ses enfants du danger omniprésent.
- Ben size hatırlatırım efendim.
- Je préviendrai Monsieur.
Yani ona sizler gibi yeterince bakmaya devam edersem bana Henrietta'mı hatırlatır mı?
Si je la regarde assez longtemps, comme vous, elle me rappellera Henrietta?
Şimdi şu güzel gülücüğe ne dersin. Gelecek yıla kadar beni hatırlatır mı?
Fais-moi un grand sourire dont je puisse me souvenir jusqu'à l'an prochain.
İhtiyar Abernathy amcamın, bütün gece, şu beş yıldızlı... eski mısır likörünü içtikten sonraki halini hatırlatıyor.
C'est celui de l'oncle Abernaty, après ses soûleries à l'alcool de maïs à 5 étoiles!
Senatöre Pearl Harbor'u hatırlatırım, orada öldüğümüz zaman... Ben senatöre hitap etmedim!
Nous n'avons rien brandi du tout!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]