English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ H ] / Hatırım için

Hatırım için traduction Français

541 traduction parallèle
benim hatırım için.
Faites-le pour moi. "
- Baba, hayır, benim hatırım için.
- Non, Père. Pour moi.
- Hatırım için bir kadeh içmez miydiniz?
- Allez-vous boire un verre?
Hatırım için ona bir şans daha verin.
Donnez-lui une autre chance, pour moi.
Lizzie, hatırım için.
Lizzy, pour moi...
Hatırım için işi kısa yoldan halledelim. Lütfen.
Le procédé rapide, par égard pour moi!
- Hayır. - Hatırım için.
Pour me faire plaisir!
Hatırım için.
Juste une semaine.
Benim hatırım için Antonius'la kalın.
Je vous le demande, écoutez Antoine.
Benim hatırım için, efendim.
Fais-le pour moi. S'il te plaît.
Bunun teselli olmayacağını biliyorum ama hatırım için alın bunu.
Cela est bien peu... mais faite-moi le plaisir de l'accepter. Prenez.
Hatırım için.
Juste pour moi.
Tatlım, lütfen, hatırım için.
Chéri, je t'en prie, fais-le pour moi.
Hadi hatırım için git yat artık.
Rends-moi un service. Va te coucher.
Nedenini sorma lütfen, ama hatırım için bunu tak.
Ne demande pas pourquoi. Fais-le pour moi.
Böyle olsun dedim, Çünkü yaşlanıyorum. Gece sesleri iyi duyamıyorum....... hatırım için bu gece onunla ilgilenirmisin? Hmm?
Vu que je vieillis et que, la nuit j'entends des bruits bizarres tu pourrais le ligoter, pour me faire plaisir?
- Bakın, hatırım için...
Ces visages!
İzin ver yine deneyeyim benim hatırım için.
Laisse-moi encore essayer.
- Hatırım için.
Pour moi.
- Hatırım için yap.
Pour moi.
Hatırım için al. Ama hâlâ bir deli olduğumu düşünüyorsan bırak kalsın.
Prends-le si tu penses que j'ai raison mais laisse-le si tu es avec Talby.
Bunu hatırım için yap!
Vous Ie ferez pour moi.
Benim hatırım için, ona karşı biraz sabırlı ol.
Sois patient avec lui.
Lütfen sen de kal. Hatırım için.
Je t'en supplie, reste avec moi.
- Hatırım için konuşamaz mısın?
Fais-le pour moi!
Lütfen Oliver, hatırım için.
Je t'en prie, fais-le pour moi.
Seni iyi ağırlayacaklar benim hatırım için, yoksa senin için değil. Merak etme.
Ils te traiteront bien, par amour pour moi et non pour toi.
Size şunu hatırlatırım ki Shakespeare'in Othello'su kahramanı için kötü bitiyor.
Je vous rappelle qu'Othello se termine mal pour le héros.
Tabii ona elimden geldiğince yardımcı olacağım. Onun için olmasa bile senin hatırın için.
Je l'aiderai si je peux, bien sûr.
Bana öyle geliyor ki bu sanık için zaten hatırı sayılır bir indirim yapılmıştır.
M. Sackett, la Cour pense que l'accusée en a déjà bénéficié.
Kızdığım için hatırımda kalmış.
Je m'en souviens, j'étais malade.
Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim, Bayan Bantam ama kendi içki kapasitemi belirleyecek yaşta olduğumu size hatırlatırım.
Merci de vos attentions, mais j'ai l'âge de savoir ce que je peux boire.
Michael'ın hatırı için umarım öyle olmaz.
J'espère que non... pour Michael.
Senin hatırına bir üçkağıtçı oldum. Kendim için olmayacağım.
Mon imposture ne doit pas m'avantager.
Senin hatırın için evde kalacağım bugün.
Et pour toi, je resterai.
Mr.Denver'nin hatırı için sessiz kalabilirdim.
J'étais prête à me taire pour M. Denver -
- Ona yardım et, hizmetkarının hatırı için...
- Aide-le, pour l'amour de ta servante...
Senin hatırına ve Elizabeth'i korumak için şimdiye dek sessiz kaldım.
Pour vous et elizabeth, je me suis tu jusqu'à présent.
Ben aile içinde yer alamam. Onun hatırına, benden başka kimsesi olmadığı için bu tehlikeyi göze almıştım.
- Parce que Cosette disait qu'on vivrait en famille.
- Umarım. John'un hatırı icin.
- J'espere, pour John.
Dün, satıldıklarında benim mezatçı olabileceğimi vaat ettiğinizi... hatırlatmak için belki bu uygun bir zamandır, Ekselans.
Peut-être est-ce le moment de rappeler à Votre Altesse... que vous m'avez promis de me faire agent de leur vente aux enchères.
Sanırım üzerimde üniformam olmadığı için beni hatırlayamadın.
Sans l'uniforme, vous devez pas me reconnaître.
Benim çok berbat bir hafızam var. Uyandırma servisini uyandırılmak için değil, bir şeyi hatırlamak için ararım.
Voyez-vous, j'ai une très mauvaise mémoire, donc l'appel ne devait pas me réveiller, mais me rappeler quelque chose,
Hatırın için bakıyorum, umarım aptal bir şaka değildir.
J'espère que ce n'est pas une stupide plaisanterie nocturne.
Ne? Ona R olduğunu hatırlatmak için kıçımızı yırttık burada.
Ça, c'était ton crime, n'est-ce pas?
Bay Giorgio, arama sebebim şudur : Hatırladığım kadarıyla, beni New York Borsası'ndaki endüstri ve tekstil firmaları hakkında bilgi almak için aramıştınız. Piyasalar canlanmaya başladıktan sonra, bence bir şeyler yapmanın zamanıdır.
Monsieur Giorgio, je vous appelle car... je me souviens que vous m'avez demandé des informations sur les secteurs de l'industrie et du textile à la bourse de New York étant donné que le marché bouge, je pense que c'est le moment de faire quelque chose
Ünlü meslektaşlarımıza, Majeste tarafından çağrısı yapılan ilk toplantımızdaki şaşkınlıklarını hatırlatmak isterim, bize denmişti ki, yapılması gereken tek lüzumlu ve acil şey derhal Maystro Wagner'in izini bulup onu ülkemize taşınmaya ikna etmek için herşeyi yapmaktır.
que la seule mesure urgente était de retrouver le maestro Wagner afin de le convaincre à tout prix de venir s'installer dans notre pays. Qu'est-ce?
Hatırlandığım için çıldırırdım
Je dois être fou Pour croire qu'on se souviendra de moi
Charlie'nin hatırı için alacağım.
J'accepte à cause de Charlie.
- Hayır, hep ben hatırlattığım için unutmuyorsun.
Est-ce que c'est mon genre?
Uyandığımda tüm vücudum, onun sürdüğü kutsal yağ ile yağlanmıştı. Kurtulduğum için yaşadığım büyük hayal kırıklığını hatırlıyorum.
Quand je me suis réveillé, mon corps était tout gluant des saintes huiles dont elle m'avait frotté.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]