Nerede olacaksın traduction Français
186 traduction parallèle
- Sen nerede olacaksın?
Où seras-tu?
- Sen nerede olacaksın Baku?
- Où seras-tu, Baku?
- Nerede olacaksın?
Oû serez-vous?
- Nerede olacaksınız?
- Où serez-vous?
Çünkü adam tüm denizleri dolaşıyor ve her tanıştığı kadına "Altı ay sonra nerede olacaksın?" diye soruyor.
- Parce qu'il parcourt les océans, et à chaque femme qu'il rencontre, il dit : "Où serez-vous dans six mois?"
Sen nerede olacaksın?
Et vous serez l'homme du milieu?
Bunu ben izah ederken siz nerede olacaksınız Yüzbaşı?
- Où serez-vous... pendant que moi, je lui ferai bien comprendre?
Sen nerede olacaksın?
Où seras-tu?
Kaptan, nerede olacaksınız?
Capitaine, puis-je savoir où vous serez?
- Nerede olacaksın?
- Où seras-tu?
- Sen nerede olacaksın?
Où serez-vous?
Sen nerede olacaksın? İlk kurşunu sen mi sıkacaksın?
C'est vous qui allez tirer en premier?
Sen o arada nerede olacaksın?
Où serez-vous donc?
Sen nerede olacaksın?
Où tu seras?
- Peki sen nerede olacaksın?
- Où tu seras? - Pas loin.
- Nerede olacaksın?
- Où serez-vous? - Au cirque, je crois.
Bu gece nerede olacaksın?
Où tu seras, ce soir?
Uyandığınızda nerede olacaksınız biliyor musun?
Et au réveil, tu sais où tu seras?
Sen nerede olacaksın o zaman?
Et tu seras où?
Planı tekrarlayalım. 20.55'te nerede olacaksın?
où seras-tu?
- Sen nerede olacaksın?
- Tu seras où?
Sen nerede olacaksın?
- Où seras-tu?
- Nerede olacaksınız?
Où seras-tu?
- Peki sen nerede olacaksın?
- Et où serez-vous?
Buradan ayrılıp, Savunma Bakanlığım bittiğinde, sen nerede olacaksın?
Quand je m'ennuierai avec mes vieux colonels, où seras-tu?
Nerede olacaksın, yatağın kenarında oturuyorsun işte.
Tu es assise sur le bord du lit.
Sen nerede olacaksın?
Où tu es?
Nerede olacaksınız?
- Où puis-je vous joindre?
Nerede olacaksın?
Où tu seras?
Bu arada sen nerede olacaksın?
Et toi?
Eğer bu olursa, nerede olacaksın?
Si ça arrive, où tu te retrouveras?
Nerede olacaksın?
Tu seras où?
- Sen nerede olacaksın?
- Ou serez-vous?
- Nerede olacaksın? Çünkü acil bir şey.
- Tu seras où?
Siz nerede olacaksınız?
Où serez-vous?
- Sen nerede olacaksın?
- Et vous, vous serez où?
- Nerede olacaksın?
- Alors où aller?
Yirmi yıl. Bakalım yirmi yıl sonra nerede olacaksın.
On verra ce que tu seras dans 20 ans.
Bir ay sonra sen nerede olacaksın?
Où tu seras dans un mois?
- Ah, siz nerede olacaksınız?
- Où seras-tu?
Nerede olacaksın?
Ou serez-vous?
- Nerede olacaksın peki? - Ölmüş olabilirim!
Personne ne se moque de sa vie.
Sen nerede olacaksın?
Réglercertaines petites affaires a la banque.
Nerede olursan ol, hep kalbimde olacaksın.
Vous serez toujours dans mon cœur.
- Sen nerede olacaksın?
Et toi?
Sen nerede olacaksın?
J'y serai aussi.
- Nerede olacaksın?
- Vous serez où?
- Şu an Stooges'ın nerede olduğunu bilmiyorum ama yerlerini tespit edince bunu ilk öğrenen sen olacaksın.
J'ignore où ils sont en ce moment, mais si je les localise, tu seras la 1 ère informée.
Siz nerede olacaksınız?
- Où serez-vous?
Nerede Bavyeralı doymamışsa orada olacaksın.
Partout où un Bavarois ne sera pas tout à fait repu.
Yakında koca bir mısır gevreği olacaksın. Donna nerede, dostum?
Tu vas manger beaucoup de céréales.
olacaksın 65
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198