Onu sen öldürdün traduction Français
709 traduction parallèle
Onu sen öldürdün.
Vous l'avez tuée.
Kabul et : Onu sen öldürdün!
Allons, avouez, c'est vous qui l'avez tué.
Sen yaptın, onu sen öldürdün.
C'est vous qui l'avez tué!
Onun öldürüldüğünü nasıl bildiğini söyleyeyim çünkü onu sen öldürdün.
Oui, vous le savez parce que vous l'avez assassinée!
Onu sen öldürdün. Boğulmasına müsaade ettin, değil mi?
Tu l'as tué, tu l'as laissé se noyer.
- Onu sen öldürdün.
- Tu l'as assassiné.
Onu sen öldürdün!
C'est toi qui l'as tuée!
Onu sen öldürdün ama ismini bile hatırlamıyorsun.
Vous l'avez tué, mais vous avez oublié.
- Onu sen öldürdün. - Öyle mi?
- Vous l'avez tué.
Patterson öldürüldü çünkü Booth'a çok benziyordu. - Onu sen öldürdün.
Patterson fut tué parce qu'il ressemblait à Booth.
- Onu sen öldürdün.
Vous l'avez tuée. C'est votre faute!
Demek onu sen öldürdün.
Tu l'as mis à mort?
Onu sen öldürdün.
Vous l'avez tué!
Onu sen öldürdün. Bu seni tatmin etmeli.
- Tu l'as tué, tu dois être content.
- Onu sen öldürdün, değil mi?
c'est toi qui l'as tué, non?
Onu sen öldürdün.
C'est toi qui l'as tué.
- Hayır, hayır, ben değildim. - Onu sen öldürdün, onu sen öldürdün!
Tu l'as butee!
- Onu sen öldürdün! - Hayır, ben asla -
Tu l'as descendue!
Onu sen öldürdün. Öldürdüğünü gördüm.
Je l'ai vu de mes propres yeux.
"Onu sen öldürdün." ve ağzımın üstüne bir yumruk indirdi.
"Tu l'as tué", et il m'a frappé à la bouche.
- Onu sen öldürdün.
- Vous l'avez tué.
Onu sen öldürdün!
Vous l'avez tué.
Onu sen öldürdün, ve ben ölürsün!
- Vraiment? - Oui, madame!
Onu sen öldürdün.
- Tu l'as tuée!
- Bence onu sen öldürdün, John. - Henüz kafayı yemedim ben!
Je ne suis pas cinglé!
Belki gerçekten onu sen öldürdün.
Peut-être l'avez-vous vraiment tuée.
Onu sen öldürdün.
L'assassin, c'est toi.
Onu sen öldürdün, değil mi?
C'est toi qui l'as tué!
- Bence 24 Ağustos Pazar günü onu sen öldürdün.
- A mon avis c'est toi qui l'as tué dimanche 24 août
Öldürülen adam, Tokubei köylüler, onun Umeno için olan bir kavgada öldüğünü düşünüyor ama gerçekte ise onu sen öldürdün.
Les gens croient que Tokubei est mort pour les faveurs d'Uméno. Mais je sais que c'est ton homme de main qui l'a tué.
- Onu sen mi öldürdün? - Gilbert!
- C'est toi qui l'as tuée?
Sam, onu sen mi öldürdün?
C'est toi qui l'as tué?
Bella kurda dönüştü ve sen de onu öldürdün.
Bela est devenu loup, et vous l'avez tué.
İhtimal onu sen öldürdün.
Vous l'avez poussé dans sa tombe.
Onu sen öldürdün.
Vous l'avez tué.
Onu sen öldürdün.
Tu l'as tué.
Belki sen birini öldürdün, Çünkü onu çok sevmiştin.
Tu l'as peut-être tuée parce que tu l'aimais trop.
Ne de sen inandığın gibi onu öldürdün.
Et il n'est pas mort.
Ve sen de onu öldürdün.
Et tu l'as tué.
Onu sen öldürdün!
Tu l'as tué.
- Onu sen öldürdün! Sessiz ol.
Silence.
- Onu sen mi öldürdün?
Vous l'avez tué?
Rezil herif! Sen öldürdün onu!
Tu as tué mon frère!
Onu dövdü, cüzdanını çaldı ve sonra da..... nehre fırlattı. Elbette yok. Çünkü sen onu öldürdün.
Bien sûr qu'il n'existe pas, vous l'avez tué.
Evet, ona aşıktım ve sen onu öldürdün.
oui, je l'ai aimé et vous l'avez tué.
Sen de onu öldürdün.
Et plus tard, tu l'as tué!
Onu sen mi öldürdün Mike?
C'est vous qui l'avez tuée, Mike?
Onu ben öldürmemiştim, ama o böyle söylemeye devam etti : " Pierre'i sen öldürdün! Katil!
"Vous avez tué Pierre, votre prisonnier." Je ne l'ai pas tué.
Babam sana yardım etmeye çalışırken, sen onu öldürdün.
Vous avez mon père alors qu'il voulait vous aider.
Sen bir'fennel'sin, karın çok güzeldi, ve sen onu öldürdün.
Tu es pédé, elle était belle et tu l'as tué.
Onu öldürdün, çünkü sen ve Kontes hakkında bir şeyler biliyordu.
Vous l'avez tué parce qu'il savait quelque chose sur vous et la comtesse.
onu sen mi öldürdün 19
sen öldürdün 24
öldürdün 19
öldürdün mü 21
öldürdün onu 19
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
sen öldürdün 24
öldürdün 19
öldürdün mü 21
öldürdün onu 19
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78