Onu seviyorsun traduction Français
799 traduction parallèle
Ve onu seviyorsun, bu yüzden,.. ... ilgilendin.
Et tu l'aimes, et je l'aime seulement elle a un fiancé.
Onu seviyorsun, değil mi Kid?
Vous l'aimez vraiment, hein, Kid?
Çünkü onu seviyorsun.
Parce que vous l'aimez.
Evet! Onu seviyorsun! Onunla evleneceğimi düşündükçe acıdan deliriyorsun.
Et vous êtes folle de jalousie à l'idée qu'il m'épouse.
Onu seviyorsun, değil mi? Ona yardım etmek istersin, değil mi?
Vous aimez bien Madame, n'est-ce pas?
Ted seni seviyor Ellen. Sen de onu seviyorsun.
Ted t'aime, Ellen, et tu l'aimes.
Rolünü biliyorsun : Onu seviyorsun, o ise yüzüne gülüyor.
Tu connais le canevas :
Demek onu seviyorsun, ha?
Il y a de quoi s'esclaffer. - Qu'est-ce que tu as?
Onu seviyorsun, değil mi?
Tu l'aimes, non?
- Onu seviyorsun.
Tu l'aimes.
- Onu seviyorsun.
- Tu l'aimes.
- Onu seviyorsun!
C'est sûrement vrai. Vous l'aimez!
Onu seviyorsun, değil mi?
Vous l'aimez, n'est-ce pas?
Onu seviyorsun ama o seni aldattı.
Tu l'aimes et elle t'a trompé.
Bu onu seviyorsun demek.
Cela veut dire que tu l'aimes.
Örneğin, sen ona üzüldüğün için onu seviyorsun.
Par exemple, tu l'aimes parce que tu es désolé pour elle.
- onu seviyorsun.
- Il vous plaît?
onu seviyorsun.
Parce que vous l'aimez.
- Ama sen de onu seviyorsun, değil mi?
Mais il vous plaît.
Onu seviyorsun çünkü.
- Parce que tu es amoureux d'elle.
Onu seviyorsun ama, değil mi?
Mais tu l'aimes, n'est-ce pas?
Onu seviyorsun! - Hayır! Yapma!
Je devrais te tuer!
Onu seviyorsun herhalde?
Tu l'aimes bien, non?
Onu seviyorsun.
Tu l'aimes.
Onu seviyorsun ve onun sana ihtiyacı var.
Parce que tu l'aimes et qu'elle a besoin de toi.
Onu seviyorsun, Ester.
Tu l'aimes, Esther?
Sen onu seviyorsun, o da senin yüzünü görmek istemiyor.
Tu l'aimes, et elle ne supporte pas ta vue.
Hâlâ onu seviyorsun.
Vous l'aimez toujours.
- Sen de onu seviyorsun!
- Et vous l'aimez!
- Ama onu izlemeyi seviyorsun.
Mais tu aimes la regarder.
Onu herkesten daha fazla seviyorsun, değil mi?
Tu l'aimes plus que quiconque, n'est-ce pas? "
Beverly'yi seviyorsun ama onu benden asla alamayacaksın. O benim!
Vous aimez Beverly... mais vous ne me le prendrez jamais!
Onu çok mu seviyorsun?
Tu l'aimes beaucoup?
Bir adamı seviyorsun ve onu ölüme yolluyorsun.
Vous envoyez à sa mort celui que vous aimez.
Onu sen de seviyorsun, değil mi?
Pourquoi? Tu l'aimes bien, non?
- Demek onu gerçekten seviyorsun.
Alors, tu l'aimes?
Onu gerçekten seviyorsun, değil mi?
Vous l'aimez vraiment n'est-ce pas?
Onu sen de seviyorsun. Kıskanıyorsun.
Tu serais content qu'on m'enferme.
Onu gerçekten seviyorsun.
Vous l'aimez vraiment...
- Sen de mi seviyorsun onu? - Evet.
Tu l'aimes aussi, toi?
Ben de bu aralar ondan haber bekliyorum. Onu çok mu seviyorsun Velma?
Vous en êtes folle?
Onu çok seviyorsun.
Vous l'aimez tant?
Ama onu daha çok seviyorsun.
Mais tu préfères cela.
Onu çok seviyorsun, değil mi?
Tu l'aimes beaucoup?
Onu hala seviyorsun, ha?
Vous l'aimez toujours...
Onu çok seviyorsun, değil mi?
Vous l'aimez beaucoup, n'est-ce pas?
Onu çok seviyorsun, değil mi?
Vous l'aimez beaucoup.
Çünkü onu seviyorsun ve kıskanıyorsun.
Vous l'aimez et vous êtes jaloux.
- Onu hala seviyorsun.
- Vous l'aimez toujours.
Onu seviyorsun.
Tu l'aimes!
Onu bir erkeğe sever gibi seviyorsun.
Tu l'aimes en tant qu'homme.
seviyorsun 32
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42