English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ O ] / Oradakiler

Oradakiler traduction Français

448 traduction parallèle
Demek oradakiler böyle konuşuyor.
C'est ce qu'on dit là-bas alors.
Anlaşılan oradakiler kendi alemlerinde.
il parait qu'il y a là-bas un monde fou.
Oradakiler. sizi arıyorlar.
On vous cherche.
Oradakiler herşeyden hemen haberdar olmak istiyorlar.
On nous téléphonerait tout de suite.
Hey, oradakiler.
- Hola! - Aúe!
Oradakiler, merhaba!
Salut.
- Oradakiler, merhaba!
- Salut! - Qui êtes-vous?
Doğru, doğru. Hey oradakiler!
C'est ça.
Siz oradakiler.
Vous, là-bas.
Oradakiler sizin mi?
- C'est votre bagage?
Hayır, o değil! Oradakiler! Oradalar!
Ils sont lâ!
Oradakiler kapayın çenenizi!
- Fermez vos gueules! - On est d'accord.
Oradakiler meşgul görünüyorlardı, o temizledi ve yeniden yükledi. Yanımızda götüreceğimiz atı seçti. Gülüyordu, kendini eğlendirmek için şarkı söylüyordu.
Il astiquait sans cesse l'arme que nous avions amenée, en fredonnant des chansonnettes.
Oradakiler, aklını başına getirene kadar bekle.
On va voir quand les gars s'occuperont de lui.
Oradakiler nasıl?
Comment va tout le monde?
- Hey, oradakiler, hizaya girin.
Revenez ici et suivez ces canots!
Oradakiler epey kötü.
On a des blessés.
Titinius, beni seviyorsan, bin atıma, vur mahmuzu şu karşı yamaçtaki birliklere kadar gidip dönüver. Dost mu düşman mı oradakiler bilmeliyim.
Si tu m'aimes, prends mon cheval, chevauche à bride abattue jusqu'à ces troupes là-bas, et à ton retour, informe-moi s'il s'agit d'amis ou d'ennemis.
- Oradakiler henüz çıkmadılar.
- Il y a encore quelqu'un.
- Hey oradakiler, meydana çıkın!
- Holà, ouvrez!
Siz oradakiler, bizler dostuz!
Vous, là-haut, nous sommes amis!
Oradakiler şöyle yaptı.
que tout le monde s'est dit :
Flandres'de, biz de Deliler Bayramı'nı kutluyoruz. Oradakiler, türlü ahlaksızlıklar yapıyorlar.
Dans les Flandres, nous avons aussi la fête du pape des fous.
Benim geldiğim yerde, birisi kendinden beklenildiği gibi davrandığında bunu oradakiler ya hiç kutlamazlar ya da büyük bir kutlama yaparlar.
D'où je viens, on n'organise pas de fête lorsqu'un homme agit comme il se doit.
Oradakiler benim karım ve oyuncu değiller de kimler?
Regardez ; qui vois-je à l'orée du bois? N'est-ce pas ta femme avec son acteur? j'achève l'acteur!
Siz, oradakiler! Tüm tekne sahipleri, rapor vermek üzere bekleniyorsunuz.
Tous les propriétaires de bateaux, présentez-vous à la capitainerie.
Hey, oradakiler!
Hé, vous!
Oradakiler, işi zor yoldan halletmeye çalıştığınızı söylerdi.
Là-bas on dirait que vous ne savez pas y faire.
Siz oradakiler, buraya gelin hemen!
Venez là, au pas de course.
Uyanın oradakiler!
Réveillez-vous!
Sakın düşürme. Oradakiler benim davadaki herşeyim.
Il y a là-dedans tout mon dossier.
Oradakiler öldü mü?
Sont-ils donc morts là-haut?
Oradakiler ailemi hiç tanımıyorlar.
Mes parents ne connaissent ni ma femme, ni mes enfants.
Oradakiler kimdi biliyor musun? İnsan müsveddeleri.
Tu sais ce qu'ils étaient?
Buna izin vermeyin! Çünkü buna para yatırdım. Ben oradakiler için bir servet harcadım.
Ne les laissez pas vous mener en bateau, il était à moi et j'ai payé, pour chaque foutu dollar.
Oradakiler beni duyuyor musunuz?
Vous m'entendez là-dedans?
Oradakiler kim, söyler misin?
Maintenant, si tu veux bien me dire ce qui... Eh bien...
Siz oradakiler.
Eh vous!
Oradakiler.
Vos mains! Là-dedans!
Siz oradakiler :
Vous.. vous.. C'était bien là-bas..
Siz oradakiler, sizi duymadık. Sizi hiç duyamıyoruz.
On vous a pas entendu ON NE VOUS ENTENDS JAMAIS!
Oradakiler gibi çamur değil.
Pas comme tes merdouilles là-bas!
Siz oradakiler!
Vous là-bas!
[Man] Hey, oradakiler!
- Hé, là-bas!
Hey, oradakiler!
- Vous feriez pas mal de faire un peu attention.
Oradakiler!
Les gars, là-dedans, ne bougez pas!
Oradakiler kim öyle?
Qui c'est ceux-là?
Aynen oradakiler gibi!
Des sous, beaucoup de sous loués soient les sous
- Selam oradakiler.
Salut.
Oradakiler kim?
Qui sont-ils en bas?
Hey, oradakiler. Ben Kaptan Brown.
Commandant Brown.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]