English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Y ] / Ya siz

Ya siz traduction Français

3,354 traduction parallèle
Affedersin, peki ya siz...?
Je suis désolé, tu es...
- Peki ya siz kimsiniz?
- Vous êtes?
Ya siz, Bay Bash?
Vous l'avez vu Mr Bash?
Peki ya siz?
- Et vous êtes?
Ya siz?
- Et vous, ça va?
- Ya siz Bayan Martel?
Ça va. Et vous? - Bien.
Peki ya siz, Bayan O'Brien?
Et vous Mlle. O'Brien?
Ya siz adamların, oğlu yerine bir kızı olsaydı?
Et si vous aviez eu une fille au lieu d'un garçon?
Peki ya siz?
Qu'en dites-vous?
Hangi dünyada yaşıyorsunuz ya siz?
Dans quel monde tu vis, mec?
Peki ya siz, Bay Park?
Et vous, Park Bo Hyeon?
Ya siz?
Et vous?
Ne? Mal mısınız ya siz?
Vous êtes débiles?
Peki ya siz?
Et toi?
- Ya siz, Bay Kenton?
- Et vous, M. Kenton?
ya ben siyahım, ya siz körsünüz.
Bon Je suis noir, ou vous êtes aveugle.
- İyiyim. Ya siz?
- Bien.
- Peki ya siz âşık mısınız?
Et vous deux? Vous êtes amoureux?
- Ya siz?
-... un crayon. - Et vous?
Peki ya siz?
Et votre département?
- Neden bahsediyorsunuz siz ya?
- De quoi vous parlez?
Kazağımı yukarıda unuttum. Siz aşağıya gidin.
- J'ai oublié mon gilet.
Bu arada siz kimsiniz ya?
Qui êtes-vous, au juste?
Lastik! Neden siz moronlar koltuklarınızdan kalkıp dışarıya çıkmayı denemiyorsunuz?
Pourquoi ne te lèves-tu pas de ton canapé, abruti, pour sortir?
Erkek misiniz siz ya?
Vous êtes des hommes? Allez!
Ciddi misiniz siz ya?
Tu te fous de moi?
Siz ikiniz çok hoşsunuz ya.
Vous êtes adorables.
Eğer geleceğinizi öğrenmek istiyorsanız 900'lü hatlarda kalın çünkü ben orada olacağım ya da siz bunu zaten biliyor musunuz?
Alors si vous voulez savoir votre futur, s'en tenir à cette ligne 900, " la cause est-ce moi, ou si ces gars ont vu venir?
Peki ya siz?
Et vous?
Eğer Vekiller saldırıya uğramasalardı sen ya da siz hiç bana söyler miydiniz?
Si les Régents avaient rien eu, tu... ou vous... m'auriez dit?
Siz yerdesiniz vurulan kocanızın hemen yanı başında ve bana diyorsunuz ki... - Herhangi bir şey görmediğinizi ya da duymadığını söylüyorsunuz, doğru mu?
Vous voilà par terre, près de votre mari, qui se fait assassiner, et vous me dites que vous n'arrivez pas à voir ou entendre quoi que ce soit, correct?
Siz Tarihi Eser Koruma Derneği'nde beraberdiniz. Doğru ya.
Vous étiez à la société de préservation, ensemble.
Siz ya da takımınızdan herhangi bir kimse,.. ... bu davayla bağlantılı olarak bahsi geçen kişi hakkında bilgi paylaşırsa 18 maddeye göre hakkında adli kovuşturma başlatılacak.
En vertu de l'article 18, alinéa 6e, vous et votre équipe ne pouvez donner aucune information sur l'individu impliqué dans cette affaire, sous peine de poursuites.
Softball'da ya da siz çocuklar çember oynadığınızda, sizi eğitirken daima çıtayı yüksekte tuttum çünkü bunu karşılama kapasitesine sahiptiniz çünkü öylesiniz...
quand je t'entrainait au softball ou quand tu jouait au basket, Je t'ai toujours poussé Car tu en était capable, et car tu...
Siz de benim gördüğümü görüyor musunuz? Ya öyle ya da rüya görüyorum.
- Vous voyez ce que je vois?
Siz NOAA *'dan ya da yerel bir üniversiteden misiniz?
alors les gars vous êtes des NOAA ou des U locaux?
Takımınızla bağlantıya geçin siz de.
Je veux savoir qui. Contactez vos équipes!
- Siz kimsiniz? - Tabii ya.
bien sûr.
Siz bilek bilek diyorsunuz ama ben hiç anlamıyorum nasıl dayanıyorsunuz o acıya?
Vous parlez toujours de poignet mais je ne comprends pas du tout... L'amour, Özlem!
Ekim 2011 Salaksınız siz ya!
{ \ pos ( 192,210 ) } Vous êtes des idiots, les gars!
Normal bir insan olduğum için umursuyorum. Liseli gibi olmanın ve asiliğin havalı olduğunu düşünüyorsunuz. Peki ya diyelim ki 5 yıl sonra, siz klinikte yatıyorsunuz...
Vous vous trouvez cool à jouer les étudiants rebelles, on en reparlera dans 5 ans, quand vous serez dans une clinique à penser que c'était vraiment génial, alors qu'en fait vous vous balancerez d'avant en arrière dans une couverture
Siz ciddi misiniz ya?
Sérieusement?
Siz birbirinize çok benziyorsunuz ya.
Vous êtes pareilles, pas vrai?
Siz de ya bizi durdurmak için ölmeyi denersiniz ya da bizi boşverip arkadaşlarınızı kurtarmaya çalışırsınız.
Vous allez soit vous faire tuer en essayant de nous arrêter... ou vous allez nous laisser tranquille et aller sauver vos amis.
Aynı zamanda, bizde kendi buharlı gemimizle Cairo'ya gideceğiz, ama düşündüğümüz tek şey siz olacaksınız.
Au même moment, nous embarquerons pour Le Caire, mais vous occuperez toutes nos pensées.
Arkadaşlarınız, çocuklarınız ya da siz güvende misiniz?
Vos amis et vos enfants sont-ils votre équilibre?
İtalya'daki o teğmen var ya, bize şöyle dedi "Eğer siz, siyahî askerlerden biri yöre kadınlarına sarkarsa çarçabuk asılırsınız."
Le lieutenant en Italie nous a dit : "Si vous, les soldats de couleur, " touchez aux filles du coin,
Siz var ya, günümü hem rezil hem vezir ettiniz.
Mes amis... vous avez embelli et pourri ma journée.
Gestapo musunuz siz, bu ne ya?
Quelle mentalité de gestapo!
Siz ikiniz, aşağıya inin hemen öbür çıkışı tutun!
Vous deux, vous descendez, gardez la prochaine sortie!
Hani çocuğunuz fuarda süs balığı kazanır da siz onu evde istemediğiniz için tuvalete atıp, çocuğunuza da balığın kaçtığını söylersiniz ya.
Eh bien, vous savez, quand votre fils a gagné ce sac avec un poisson rouge à la foire, et que vous ne vouliez pas de cette chose dégoûtante à la maison? Donc, vous avez dit à votre fils qu'il s'était enfui, mais en fait, vous l'avez jeté dans les toilettes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]