English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Français / [ Z ] / Zamanınızı boşa harcıyorsunuz

Zamanınızı boşa harcıyorsunuz traduction Français

77 traduction parallèle
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez votre temps.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz, efendim.
Vous perdez votre temps.
- O halde zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Vous perdez votre temps.
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Vous perdez votre temps.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Bu seferde çene iltihabı geçirmeyi planlamıyorum.
Vous perdez votre temps, je ne pense pas voyager avec une mâchoire infectée.
Bu şekilde zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Voilà ce que ça donne. On gaspille son temps libre là-dessus.
İyice yaklaşmıştım. Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Vous perdez votre temps.
Bu durumda burada zamanınızı boşa harcıyorsunuz, değil mi, Komiser?
Vous perdez votre temps avec moi, inspecteur.
Vaazla zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez votre temps à me sermonner.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Lütfen beni dinleyin.
Vous perdez votre temps!
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz!
Vous perdez du temps!
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Kaptan.
Vous perdez du temps, capitaine.
- Çünkü zamanınızı boşa harcıyorsunuz. - Hiç sanmıyorum.
- Vous perdez votre temps.
Babamla pek iyi geçinmem. Bu yüzden zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
je ne vois plus mon père et je n'ai pas de temps à perdre.
Siz bilirsiniz ama bence zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Bien, mais je crois que vous perdez votre temps.
İyi. Eğer insanlara bakıyorsanız, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Très bien, Manfred.
Siz etiketler ve logolar Zamanınızı boşa harcıyorsunuz
Vous pouvez toujours essayer Vous n'arriverez pas
Aslında, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
En fait, vous perdez votre temps.
Eğer eski kocam hakkındaysa, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Bu sadece Sergei hakkında değil, hanımefendi.
Si c'est au sujet de mon ex-mari, vous perdez votre temps.
Eğer bu buluşma da, bana onun gerçek yüzünü... göstermek için düzenlendiyse, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
S'il s'agit d'une autre tentative pour que je la voie comme elle est, vous perdez votre temps.
Lütfen, Bay Bern, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
S'il vous plaît, M. Bern, vous perdez votre temps.
Bece zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez votre temps.
Waliver zamanınızı boşa harcıyorsunuz dedi
On perd notre temps.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Ajan DiNozzo.
Je sens que je vous ai fait perdre votre temps, Agent DiNozzo.
Bana güvenin, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Crois-moi, tu perds ton temps.
Bana güvenin, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Croyez-moi. Vous perdez votre temps.
Cidden zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Franchement, vous perdez votre temps.
Bu dava dosyası, fotoğraflarıyla birlikte. Ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Voilà le dossier complet, avec les photos.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Vous perdez votre temps.
Anket sonuçları "Zamanınızı boşa harcıyorsunuz." diyor.
Y a un sondage qui dit que vous nous faites perdre notre temps.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Bay Monk!
Vous perdez votre temps!
Sen ve ortağın burda zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
C'était inutile de venir.
Size söyledim, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Je vous l'ai dit, vous perdez votre temps.
Tabii ki ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Adamı ben öldürmedim.
Oui mais vous perdez votre temps, je l'ai pas tué.
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez votre temps.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Eh bien, vous perdez votre temps.
Mark Cooper'ı arayarak zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez votre temps en cherchant Mark Cooper.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz beyler.
Vous perdez votre temps.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz, dedektif.
Vous perdez votre temps Inspecteur.
Hepiniz zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez votre temps.
Size zamanınızı boşa harcıyorsunuz dedim çocuklar.
Je savais que c'était vous.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz çocuklar.
Vous perdez votre temps.
Zamanınızı Boşa Harcıyorsunuz..
Vous perdez votre temps.
Zamanınızı bu kitapla boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez votre temps avec ce livre.
20 dakika önce aradınız ve arabanın sizde olduğunu söylediniz, hadi gelin, alın dediniz, ama şu hale bak zamanımızı boşa harcıyorsunuz.
"Prête à être livrée", vous avez dit. Là, vous nous faites perdre notre temps, à ma femme et moi!
Zamanınızı ve tıbbi kaynakları boşa harcıyorsunuz.
Gaspillant votre temps et les ressources médicales.
Bunu yaparak zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Tout cela est parfaitement inutile.
Canınız cehenneme. Zamanı ve kaynakları bu aptalca komediyle boşa harcıyorsunuz.
Vous gaspillez du temps et du pognon avec votre petit numéro débile.
Hadi, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Allez, vous perdez votre temps.
Yani, içinizden herhangi birinin, mimar olmak haricinde birşeye en ufak bir eğilimi bile varsa zamanınızı ve benim zamanımı boşa harcıyorsunuz demektir.
Si l'un d'entre vous a la moindre envie de faire autre chose de sa vie qu'architecte, vous me faites perdre mon temps et le vôtre.
Zamanınızı benimle boşa harcıyorsunuz.
Vous perdez du temps avec moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]