Çok eski traduction Français
2,919 traduction parallèle
Yok, ben daha çok eski sevgilim ile dünya güzeli, başarılı ve bilgili sevgilisinin olduğu masa olarak görüyorum. Kendimi dişsiz bir Oklahomalı gibi hissettiriyor.
Non, je préfère la voir comme celle avec mon ex-copain et de sa magnifique, talentueuse et sophistiquée petite amie, qui me fait sentir comme une Okie sans dents.
Yok, ben daha çok eski sevgilim ile dünya güzeli, başarılı ve bilgili sevgilisinin olduğu masa olarak görüyorum. Kendimi dişsiz bir Oklahoma'lı gibi hissettiriyor.
Non, je préfère la voir comme celle avec mon ex et sa superbe, sophistiquée et brillante petite amie, qui me fait passer pour une ouvrière sans dent.
Tost makinesi çok eski.
Son grille-pain est super vieux.
Büyükbabamın en sevdiği oyun, çok eski bir oyun : "Fıkra Anlatma".
Le jeu favori de mon grand-père est un jeu de société très ancienne appelé chasseur de fantômes.
Çok eski görünüyor.
Il a l'air vieux.
Bu çok eski bir resim. Eskiden futbol oynardık.
C'est une vieille photo.
Bu çok eski bir numaradır, - ve bunu sana ben öğretmiştim.
C'est un vieux tour, je te l'ai appris.
Var olan veri çok eski olduğundan haritaya güvenmek zor olacak.
Les données sont très anciennes, il est risqué de se fier à cette carte.
Bu çok eski bir hikaye.
C'est la même vieille histoire.
Gemi çok eski, sorun bu.
Et bien, le problème c'est que le vaisseau est très vieu
- Çok ilginç, bu tüneller çok eski.
Ces tunnels sont vieux.
Gerçekten çok eski.
Très vieux.
New Age tarikatının çok eski bir üyesi olarak modern tıbbın kaderine müdahale etmemesi gerektiğine inanıyordu.
Une membre de longue date d'un culte New Age elle croyait que la médecine moderne ne devait pas intervenir dans son destin.
Ustalar, sushi'nin tarihinin çok eski olduğunu... ve yeni bir şey yapılamayacağını söyledi.
Les maîtres disaient que l'histoire du sushi était si longue que rien de nouveau ne pouvait être inventé.
Çok eski bir borcun ödenme zamanının geldiği anlamına geliyor.
Cela signifie qu'une dette très ancienne doit être remboursée.
Çok eski müşterilerimdir.
ce sont de vieux clients.
Çok eski bir deyim.
Un très vieil adage.
Çok eski.
Vraiment vieux.
9 milyon dolar'lık, 27 odalık bir Kaliforniya Akdeniz mimarili evi korumak lazım- - en çok eski karınızdan, değil mi?
Ouais, je suppose qu'une Cali-terranéenne de 27 chambres à 9 millions de dollars à besoin de sécurité... principalement à cause de l'ex-femme, correcte?
- Çok eski arkadaşım. - Kim?
M - hm, ils étaient...
Bu gece benim için özel ve çok eski bir arkadaşımın doğum günü.
C'est une nuit trés spéciale pour moi c'est l'anniversaire d'une personne qui a beaucoup compté...
Yani, Nestor çok nazik ve yakışıklı, ve adeta bana tapıyor ve eski hayaller, yalnızca-- -
Nestor est beau, gentil et il me vénère. Et les vieux fantasmes, ça reste des fantasmes.
Rehabilitasyondan beri görmediğin eski dostlarımla bir araya gelmek çok harika bir duygu.
C'est bon d'être ici avec tous mes amis que je n'ai pas vu depuis la désintox.
Eski sevgilin senin yerini çok uygun bir eş ile doldurmuş görünüyor.
Ton ancien petit ami t'as remplacé avec ce qui semble être une compagne vraiment appropriée.
Eski bir şey. Çok güzel anne.
C'est adorable, maman.
Bu eski not defteri çok düzenli kullanılmış ve her türlü bilgiyle doldurulmuş.
Ce vieux carnet, très utilisé, rempli de toutes sortes de données.
Bu çok eski.
- C'est qui?
Çok yakında ikinci eski kocam olacak adam elimizdeki son mal varlığını bir at satın almak için ipotek ettirdi.
Peut-être le fait que mon futur second ex-mari a de nouveau hypothéqué notre maison pour un cheval.
O adamların hepsi eski asker, yani çok ciddi operatörler.
Que des anciens militaires... Des clients sérieux.
11 yaşındayken tamamen kafayı sıyırmış ve o günden bu yana pek çok kez eski haline dönmüş.
Apparemment, à 11 ans, elle était folle à lier et elle a fait des rechutes depuis.
Çok güzel. Eski moda hapishane kaçışı. Çok heyecanlandım.
Une bonne vieille baston de prison, à l'ancienne.
Çok uzun süre kapalı kalmadığımızı fark ettim. Eski kontratlarımızın çoğunu tekrar kazanabileceğimizi düşünüyorum.
On n'a pas perdu trop de temps, on va récupérer nos contrats.
Tony ve eski ortağının birbirlerinden bu kadar ayrı kalmaları çok üzücü.
C'est bien triste que Tony et son ancien partenaire se soient perdus de vue.
Taramalar için beklenen tüm o saatler boyunca yada ameliyat provalarında asla öğrenemedim onun... eski erkek arkadaşı yüzünden bir kırık kalbi olduğunu yada çocukken... attan düştüğü için kolunu kırdığını yada bunun gibi bir çok şeyi daha... hiç konuşmamız olmadı.
Toutes ces heures à étudier les radios, à répéter l'opération, et je n'ai jamais su qu'elle avait... un tatouage de coeur brisé à cause d'un ancien petit ami, ou qu'elle s'était fracturé le bras à l'équitation quand elle était enfant, ou des dizaines d'autres choses que son corps m'a révélé que... nos conversations n'avaient jamais révélées.
Hayır, biz sadece istemiştik ki, şey, şu eski paravanlardan birini almak, ve, bizim arka koltuğumuz çok küçük, ve siz...
Non, c'est juste qu'on voulait acheter un paravent ancien, et nos sièges arrière sont petits...
Eski dostlarınla ve hatta çok samimi olmadıklarınla bile bir araya geleceksin.
Retrouver ses vieux copains et même ceux avec qui on est moins copain.
Pekala, eski Şef D'Angelo'nun trafik cezası yazarak çok zaman harcadığını düşünürdü.
Eh bien, chef, le précédent préfet trouvait que l'officier D'Angelo passait trop de temps à remplir des contraventions.
13 çocuğu ve 5 eski karısından daha çok yaşadı.
Il laisse dans le deuil ses treize enfants et ses cinq ex-épouses.
" Eski Büyükelçi Kennedy'nin oğullarından biri Washingtonlu kadın köşe yazarının şefkatini o kadar çok hedeflemiş ki kadın kaşif kocasından boşanıyor.
"est la cible des faveurs d'une journaliste de Washington, " tant et si bien qu'elle est train de divorcer de son mari.
Yine de Eski diline halim olsaydım çok yararı olurdu.
Remarque que ça m'aiderait de maîtriser leur...
Eski hanımınıza çok düşkündünüz.
Vous aimiez votre maquerelle.
Bu eski kulübeyi toparlamışsın. Buna çok sevindim. Teşekkürler.
Je vous suis profondément reconnaissant d'utiliser cette cabane dans un tel but.
Eski okulunda çok zor zamanlar geçirdi.
Elle en a vraiment bavé dans sa dernière école.
Bu eski Denizci elbiseleri çok iyi gözüküyor!
C'est rapide, Google Chrome.
Beyni hasar görmüş eski ajanı raydan çıkarmak oyunum için çok riskli.
Je peux pas risquer qu'un barbouze amnésique me tire dans les pattes.
İnsanların eski eşyaları ne kadar çok almak istediklerine şaşırırsınız.
Vous seriez surpris des vieux trucs que les humains peuvent acheter.
Bence Dedektif Hale'in değişerek, eski kız arkadaşına dönüşmesi çok hoş.
Et je trouve charmant qu'Hale se soit transformé en ton ex.
Bunlar yerine, çok çok daha eski bir şey elde etti :
Au lieu de ça, il vit apparaître quelque chose de bien plus ancien.
Hayır onlar eski değil. Sadece senin çocukken çok sevdiğin birkaç kitap getirdim.
J'ai apporté tes livres préférés quand tu étais petit.
Pek öyle değil. Elimizde çok fazla dava var. Eski nişanlının İtalya da iki haftalık bir balayı ve düzüş bayramına çıktığı için Harrison davayı bana verdi.
On est sur un gros dossier, et avec votre ex-fiancée qui part bientôt pendant deux semaines en Italie pour sa lune de miel et s'éclater,
Eski olabilir ama aynı zamanda çok da sağlam bir bina.
Le bâtiment est vieux mais magnifique.
çok eskiden 18
eskimo 18
eşkıya 17
eski 156
eski dostlar 20
eskiden 151
eskisi gibi 43
eski dost 55
eski dostum 305
eski moda 22
eskimo 18
eşkıya 17
eski 156
eski dostlar 20
eskiden 151
eskisi gibi 43
eski dost 55
eski dostum 305
eski moda 22
eski kocam 26
eski karım 23
eski bir arkadaş 18
eski bir dost 19
eski günlerdeki gibi 71
eski bir arkadaşım 18
eski günlerde 23
eski günlerin hatırına 45
eskiden olduğu gibi 35
eskiden öyleydi 22
eski karım 23
eski bir arkadaş 18
eski bir dost 19
eski günlerdeki gibi 71
eski bir arkadaşım 18
eski günlerde 23
eski günlerin hatırına 45
eskiden olduğu gibi 35
eskiden öyleydi 22